REKLAMI GEÇ

ÖNÜMÜZDEKİ PAZAR GÜNÜ BÜYÜK SINAV VAR

26 Mart 2014 Çarşamba

Geçen Pazar günü on binlerce gencimizin katıldığı bir sınav gerçekleşmişti. O sınavda da, her zaman olduğu gibi, bir sürü dedikodular peşinden sürüklenip gitti. Sınavın sonuçları değil, doğrusuyla, yanlışıyla soru ve cevaplarının üstünün örtülmesi, hatta açıklanan ilk sorularda bile yanlışlıkların bulunması, gençlerimizi yine üzmüştür.

Önümüzdeki Pazar günü gerçekleştirilecek olan sınav ise, dileriz hiç böyle şaibeli ve şüpheli sonuçlar içermez. Bu büyük sınava katılacak olanlar, öyle on binler ve hatta yüz binler değil, elli milyon civarında Türk halkının katılacağı bir sınav olacaktır. Dileriz bu olay millet olarak bizim var olup olmama sınavımız olmaz diye dualar ediyoruz.

Her ne kadar ülkemizin yerel yönetimlerini seçme sınavımız olsa da, son birkaç ay içinde yaşadıklarımız, millet olarak hepimizi şaşkına çevirmiştir. 23 Aralık 2013 günü yazdığım yazıma, (GÖRDÜM AMA, BÖYLESİNİ HİÇ GÖRMEMİŞTİM) diye başlık atıp, geçmişte görüp geçirdiklerimi özetledikten sonra aynen, (17 Aralık sabahından beri öyle olaylar görüp sarsıldık ki, BÖYLESİNİ hiç görmemiş ve duymamıştık. Yalnız kendi ülkemizde değil, dünyanın hiçbir yerinde bir benzerini ne gördük ve ne de duymuştuk. Yalnız gelişen olayları değil, olayların üzerine gidiliş şekli itibariyle BÖYLESİNİ HİÇ GÖRMEMİŞTİK. Daha neler göreceğiz bilinmez. Allah yapar, kullar şaşar diyerek, O’na yalvarıp yakarmaktan başka bir şey gelmiyor elimizden. Bekleyip, ileriki günlerde bakalım daha neler göreceğiz?..) diyerek yazımı sonlandırmıştım.

Bekledik ve gördük. Gördüklerimizi ve duyduklarımızı hatırladıkça dudaklarımız uçukladı. O günden bu güne inanılması güç ne olaylar gelişti, neler işitip, nelere şahit olduk anlatamam. Bakanlar uçuştu, binlerce kamu görevlisi oradan oraya sürüldü, toplumun kalbi sayılan adalet camiası hallaç gibi atıldı. Kimin ne için nereye gittiği bilinmez bir furya ile inanılması güç bir dönem yaşayarak geldik bu büyük sınav gününe. İnanılmaz belge ve tapeler, insanın tüylerini diken diken eden ses kayıtları saçıldı ortalık yerlere. Bunlarla yetinilse, belki bir yere kadar aklımız yatacak. Bütün bu kargaşa arasında siyasî parti sözcülerinin, özellikle liderlerin ağızlarından çıkan sözlere insanın inanması zordu ve nerede yaşadığımızı anlakta güçlük çekiyorduk. Neredeyse küfre varan ağır sözler havalarda uçuşup durdu. Özellikle küçük yaşta çocukların duymaması için çabalar harcanması gereken söz ve hakaretleri, ülkeyi yönetenlerin ağzından işitmek, tüylerimizi diken diken etmiştir.

Yarın bu insanlar Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında nasıl yüz yüze gelip bizler için ne yapabilecekler bilinmez. ALÇAK – HIRSIZ – BAŞÇALAN – NAMUZSUZ – ŞEREFSİZ – HAİN –HAŞHAŞÎ – SAPIK – SAHTEKÂR – HUKUK KATİLİ – İNLERİNE GİRMEK – KÖKLERİNİ KAZIMAK… gibi ağır hakaret içeren sözler, bizi yöneten insanlara yakışmadı. Seçimler öncesi uluorta vaat ve küçük kaçamaklarla seçmenin aklının çelinmeye çalışılmasını bile devlet adamı olacak insanlara yakıştıramazken, bu seçim öncesinde ipin ucu maalesef kaçırılmıştır. Yazıklar olsun demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.

Pazar günü yapılacak seçimler, gerçekten endişe vericidir. Bu kadar ağır saldırılarla geçen böyle bir propaganda dönemi sonunda endişeliyiz. Bu kargaşa, saldırı ve söylemlere bakarak, doğru dürüst bir seçim olup olmayacağı endişesi içindeyiz. Pazar gününü salimen geçiştirebilirsek, büyük sınavı milletimizin sayesinde gerçekleştirmiş olacağız. Milletimizin basireti ve sağduyusundan başka tutunacak dalımız kalmamıştır. Allah milletimizi korusun!..

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı