REKLAMI GEÇ

ÇİPLİ İŞÇİ

16 Kasım 2014 Pazar

İleri teknolojinin gereği olarak çipli bir hayat yaşıyoruz. Banka kartlarımız, kimlik kartlarımız, sürücü belgelerimiz, pasaportlarımız, cep telefonlarımız, arabalarımız vs çipli. Çip ne işe yarıyor? Bilgi saklama, kontrol ve takip.

Yakında nüfus cüzdanlarımız çipli kartlarla değiştirilecek. Devletimiz bizi daha yakından takip edebilecek.

Hareketli Amerikan filmlerinde, ajanın derisinin altına yerleştirilir çip. Ajan yamuk yaparsa çip sayesinde bulunur ve gerekirse çip bomba gibi patlatılıp, ajan imha edilir.

Başvekil Davutoğlu, iki paketi birden açıkladı. Biri ‘iç güvenlik’, diğeri ‘iş güvenliği’. Bir yanda bilmem kaçıncı yargı paketinin meclis görüşmeleri sürüyor. Bunlar hangi konuda bir paket açıklasa, o konudaki sorunlar azalacağına çoğalıyor. Yargı ve iç güvenlik paketlerine dair mevzuları şimdilik boş geçelim.

İş güvenliği paketiyle ilgili açıklamalar yaparken Davutoğlu Bey, çip fikrini ortaya attı. Maden işçilerinin kaskına çip takacaklarmış. Ayrıca madenlere “fosforlu yaşam hattı” kuracaklarmış. Ne kadar fosforlu fikirler değil mi? Fosforlu yaşam hattı, yer altında yön ve mesafe gösteren fosforlu levhalar demekmiş. Kaska takılacak çipin ne işe yarayacağı malum.

Zonguldak’taki Türkiye Taşkömürü Kurumu yetkilileri de bir açıklama yaptı. 2012 den bu yana çipli kask ve fosforlu yaşam hattı zaten uygulanıyor. Belli ki Davutoğlu Beyin bundan haberi yok. Zonguldak’ta olur elbet, orası henüz özelleştirilip eşe dosta verilmedi.

Lan bu çipler, Ermenek’te yerin 350 m. Altında yatan 16 zavallı işçide niye yok? Olmaz tabi. Orada özelleştirme var, dayıbaşı var. Onlara birer çip takmış olsaydınız, hiç değilse cenazelerini bulup, ailelerine verebilecektiniz. Neredeyse 20 gündür, 16 işçiden haber yok.

Sendikasız, sigortasız, günde 12- 16 saat çalışıp asgari ücrete tav olan, çipli çipsiz tüm işçiler, yakında göreceksiniz, ama biz yine de hatırlatalım. Belki faydası olur. Belki bu kez erken uyanıp, mücadele etmek ve direnmek istersin.

Yıllardır dile getirip bir türlü yapamadıkları “kıdem tazminatı hakkını” önce tırpanlayıp, sonra yok edecekler. Üstelik kıdem tazminatı hakkı yok edilirken, bunu size kıyak yapıyormuş gibi yutturacaklar. Adına kıdem tazminatı fonu dedikleri bir fon kuracaklar. Güya işveren yıllık kıdem tazminatı payının bir kısmını buraya ödeyecek, işten çıkarılan işçi tazminat hakkının varlığını isbat edebilirse buradan alacak. Buraya kadar iyi. Halen yıllık en az bir brüt maaş tutarında ödenen kıdem tazminatı neredeyse yarıya düşecek, zamanla tamamen kaldırılacak. Sen de ‘kıdem tazminatıma devlet garantisi geliyor’ diye avunacaksın. Tabi oluşturulacak bu fonda birikecek parayla, ‘işsizlik fonundan saray yaptıkları gibi’ bir başka saray yapmazlar ve fonda para kalırsa.

Çipli, çipsiz işçiler için bir başka kıyak düzenleme de ‘kiralık işçi’ siteminin hayata geçmesi. Bu sistemi de sana, ‘yeni bir hak veriyoruz’ diye kakalayacaklar. Özel istihdam büroları diye afili bürolar kurmaya başladılar. Bu bürolara, bordrolu olarak işe aldığı işçiyi, günlük, hatta saatlik olarak başka işverenlere kiralama yetkisi verilecek. Düşünün bu düzenlemeye birkaç yıl önce Abdullah Gül bile karşı çıkıp veto etmişti. Bu sistemle ‘dayıbaşılık’ meşruiyet kazanıp yasal zemine oturacak. Adına ‘taşeron işçi’ denilen sistemden daha acımasız olacağı açık özel istihdam bürolarının çağdaş köle tacirine dönüşeceğini, görmen için ne lazım? İlla amele pazarında, kamyon kasasında toptan satıldığın veya kiralandığın günü mü bekleyeceksin?

Neyse boşver bunları kardeşim. Önemli olan Başvekilimizin buyruğuyla hazırlanan, yeni iş güvenliği paketiyle ağır ve tehlikeli işte çalışıyorsan kaskına çip takacaklar.

Ölürsen cesedini bulmak kolay olacak.

Not: Yazılar ile ilgili hukuki sorumluluk yazarların kendilerine aittir

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı