Denizci, Tekke, Karadeniz, Yazıcı...

Yusuf Yazıcı’nın transfer hikâyesi bizi ister istemez eskilere götürdü. O günlerden günümüze bir tur atalım. Bakalım ne olmuş bitmiş, nereden nereye gelmişiz...

Denizci, Tekke, Karadeniz, Yazıcı...
Denizci, Tekke, Karadeniz, Yazıcı... Yonetici
Advert

Yusuf Yazıcı’nın transfer hikâyesi bizi ister istemez eskilere götürdü. O günlerden günümüze bir tur atalım. Bakalım ne olmuş bitmiş, nereden nereye gelmişiz...

1978 yılı yaz transfer döneminde bir haber gündeme bomba gibi düştü. Fenerbahçe yöneticisi (galiba genel sekreterdi) Yüksel Günay, Trabzonspor’dan Ali Kemal Denizci’yi transfer ettiklerini söylüyor ve bonservisini gösteriyordu.

Tabii o zamanlar sosyal medya yok, dahası iletişim imkânları da son derece sınırlı, bu tip haberler geç duyuluyor ama bu transfer tam bir şok etkisi yaptı. Ne demekti takımın en gözde futbolcusunu Fenerbahçe’ye satmak? Trabzon’da yürüyüş yapıldı, “Fenerbahçe’ye Ali Kemal’i değil şampiyonlukları sattık” pankartı hâlâ gözümün önündedir.

Uzatmayalım, bu takımda yapılan operasyonun bir parçasıydı ve Kadir, Cemil, Bekir gibi futbolcular da kadrodan çıkarılmıştı. Trabzonspor farklı bir kadroyla lige başladı ve yeni sezonu şampiyon olarak bitirdi. Takip eden iki sezon gibi.

Takımda Ali Kemal Denizci’nin mevkiinde oynamaya başlayan Necdet Ünver onun kadar spektaküler bir futbolcu değildi, ancak çok iyi bir sağ açıktı ve yeni bir oyun düzeninde çok da başarılı oldu. Arka arkaya şampiyonluklar gelmeye devam edince de Ali Kemal’in transferi çok fazla baş ağrıtmadı.

Başarı varsa problem yok, olmayınca...

Gökdeniz-Fatih döneminde işler bambaşka bir seyir takip etti. Takım uzun yıllardır şampiyon da olamıyordu, futbolcu da üretemiyordu. Onların gidişiyle takımdaki boşluğun dol(durul)acağına kimsenin inancı yoktu. O yüzden bu futbolcuların transferleri, öncesi, esnası ve sonrasıyla büyük tartışmalara ve sarsıntılara sebep oldu.

Geldik bugüne. Uzun bir aradan sonra takımda tamamen yerli üretim yıldızlar zuhur etti, kulübün içinde bulunduğu maddi sıkıntının da etkisiyle cazip paralar karşılığında yurt dışına transferleri gündeme geldi. Halen Abdulkadir Ömür değil ama Yusuf Yazıcı gündemi fena halde işgal ediyor ve satılıp satılmaması üzerine yoğun tartışmalar oluyor.

Yusuf’un satılıp satılmaması konusunda camiada sözüne en fazla bakılan kanaat önderinden en sıradan taraftara kadar ciddi bir görüş ayrılığı gözleniyor. En fazla dikkatimi çeken görüş, “Yusuf ayrılmak istediğine göre Trabzonspor’un şampiyon olma ihtimaline inanmıyor” şeklinde dile getirilen hayal kırıklığıydı.

Taraftarın kısır döngüsü

Tabii bu hayal kırıklığının camianın geçen sezon olan biteni unutup Trabzonspor’un iyi kadro ve iyi futbolla şampiyon olabileceğine inanma döneminde zuhur etmesi de çok normal. Bizim taraftar sezon içinde hakemler, federasyon, medya, siyaset vs. gibi futbolu sevk ve idare eden kesimlerin Trabzonspor’un önüne bir sürü görünen görünmeyen engeller koyduğunu, hâkim sistemin kendi şampiyonluğunu istemediğini görür, önce isyan sonra kabul eder, sezon bitip de transfer zamanı gelince takımda tutulacak-tutulmayacak, alınacak-alınmayacak futbolcularla şampiyon olabileceğine dair inancını tazeler. Bu hiç değişmez.  

Bize göre Yusuf gitmek istiyorsa gitmelidir. “Canım ne olacak, bir sene daha kalsın. Avrupa’da boy göstermek istiyorsa Trabzonspor da bu sene Avrupa’da oynayacak. Hem bu sene şampiyonluk ihtimali de (!) var. Gelecek yıl çok daha iyi bir paraya gidebilir” şeklinde bir mantık var. Bu tam anlamıyla belirsizliktir. Bir kere, kalmak istemeyen bir futbolcunun performansının ve takıma katkısının çok düştüğü, sonunda herkesin hüsrana uğradığı hem Trabzonspor’da hem de başka takımlarda defalarca tecrübe edilmiştir. Yusuf kalır da böyle bir akıbete uğrarsa kimse bugünleri hatırlamayacak, o zamanın gündemi neyse onunla yatıp kalkacaktır. Yusuf 20 alacağına 15 almış ya da hiçbir şey alamamış, kimsenin umurunda  olmayacaktır.

Kaldı ki, Trabzonspor’dan Avrupa’ya ciddi bir transfer ücretiyle bir futbolcunun gitmesi Trabzonspor için de birçok açıdan faydalı olacaktır. Takım hem yurt içinde diğer takımlarda futbol oynayan gençlerin cazibe merkezi olacak hem de altyapıdaki gençleri heveslendirecek, umutlandıracaktır. Hem yurt içinde hem de altyapıda bu hareketlilik bizim bulunduğumuz yerden bile gözlemlenebilmektedir.

Sonuç: Bırakınız gitsinlerdir, bırakınız gelsinlerdir.

Trabzonspor Ali Kemal Denizci Fatih Tekke Yusuf Yazıcı Abdulkadir Ömür Transfer
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Balıkesir'de büyük Çepni buluşması
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg
Sebahattin Arslantürk: Hedef dekar başına 500 kg