CHP Beykoz ve İBB Meclis Üyesi Gülay Demirel, Bakanlık, İBB ve Beykoz Belediyesi arasında tansiyonu oldukça yüksek bir konu olan Riva Deresi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Demirel’in sosyal medya hesabında yayınladığı açıklamayı orijinal haliyle okuyucularımızla paylaşıyoruz.
RİVA DERESİ
İLE İLGİLİ İBB, DSİ’DEN 6 AYDIR PROJE BİLGİSİ BEKLİYOR!
Yıllardır
Riva deresi kirliliği ile ilgili kör sağır ve dilsiz olan yönetim ne CHP meclis
üyeleri tarafından defalarca verilen önergelere, ne de bölge halkı ve sivil
toplumun Riva deresinin ıslahı ile ilgili feryadına yanıt verdi.
Mayıs/2019
tarihinde İBB Meclis kürsüsün de İSKİ Genel Kurulunda yaptığım konuşma da başta
Riva deresi olmak üzere İstanbul'daki derelerin sorunlarını yeniden gündeme
getirmiştim.
Hemen sonrasında
O zaman görevde olan İSKİ Genel Müdürü Fatih Turan'ı ziyaret ederek Riva ile
ilgili durumun vahametini bir kez daha anlattım. Elbette durumun farkındalar.
Ancak
derenin ıslahı için yapılması gereken kamulaştırma büyük bir bütçe
gerektiriyordu. Merkezi Hükümet AKP, İBB AKP, Beykoz Belediyesi AKP olunca
vatandaş sorunların daha hızlı çözüleceğini düşünüyordu.
Birçok
çözülemeyen sorunda olduğu gibi halkın önceliği ile yönetenlerin önceliği örtüşmüyor
ve sorunlar büyüdükçe büyüyordu.
Riva deresi
can çekişirken sorumluk almak istemeyen kurumlar topu birbirine atıyor ve yıllar
geçiyor Riva deresi kirliliğe mahkûm ediliyordu.
Başlayan
balık ölümleri vicdanları sızlatırken, dere ve çevresindeki yeşil alanlarda
Türkiye 'de nadir görülen türlerle birlikte endemik bitkilerde yok olmaktaydı.
Bölge halkı
bu görüntü ve pis koku karşısında çaresizce her kuruma başvuruyor ama bir sonuç
alamıyordu.
Oysa sorunun
kaynaklarını herkes biliyordu. Bir de yetki karmaşası algısıyla bugünlere
geldik.
Ancak, 2009
yılından bu yana gelişen süreç anlatılandan farklı gelişti.
2009 yılında
gerçekleşen ilk toplantıda Riva Deresi’nin tümün ıslahı DSİ’ye bırakıldı.
2013 yılında
karara bağlanan bir kamulaştırmasız el atma davasında DSİ, tazminat ödemeye
mahkûm oldu.
2015 yılında
İstanbul Valiliği, İBB’nin talebini yerinde bularak, Riva Deresi projesi ile
ilgili İBB’ye yüklenen kamulaştırmaları iptal etti. Böylece DSİ’nin, İBB
kamulaştırma yapmıyor suçlaması da boşa çıktı.
İmamoğlu’nun
göreve geldiği yeni dönemde ise Riva’yı kirlilikten kurtarmak isteyen İBB’ye,
DSİ 6 aydır bilgi vermiyor.
Başkan
İmamoğlu’nun çıkışına yanıt veren DSİ ise Riva Deresi’nin ıslahının kendi
sorumluluklarında olduğu kabul etti.
Bununla birlikte
kurumdan yapılan açıklamada projenin yapım aşamasına geçilmemesinden İBB
sorumlu tutuldu. Dere ıslah güzergâhlarının, İBB tarafından kamulaştırılarak
ihtilafsız bir şekilde DSİ’ye teslim edilmediği için projenin inşaatının
başlayamadığı ileri sürüldü.
ISLAHIN TÜMÜ
DSİ’DE
Ancak,
belgeler, sürecin DSİ’nin verdiği yanıttakinden farklı işlediğini gösterdi.
İstanbul’da, Riva’nın da dâhil olduğu geniş çaplı dere ıslahı çalışması
hakkında ilk kararlar, 7-9 Eylül 2009’da gerçekleşen, 31 yurttaşın yaşamını
yitirdiği ve büyük maddi zararın ortaya çıktığı büyük sel felaketinin ardından
alındı. 9 Eylül’de İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Bayındırlık ve İskân Bakanı
Mustafa Demir, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Valisi Muammer
Güler ve İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın katılımıyla AKOM’da bir toplantı yapıldı.
Toplantıda kurumlar arasında iş bölümü belirlendi. Riva Deresi’nin tümün ıslahı
DSİ tarafından yapılacaktır denildi.
DSİ
TAZMİNATA MAHKÛM OLDU
DSİ
çalışmalara başladıktan sonra kamulaştırmasız el atmadan dolayı tazminat
davasıyla karşılaştı.
2013 yılında
karara bağlanan davada DSİ, çalışmaların “Riva Deresi ıslah projesi” kapsamında
olduğu belirterek, sorumluluğun İBB’de olduğu ileri sürdü. Ancak, mahkeme
verdiği kararda “Yapılan yazışmalar sonunda, DSi ile İstanbul Belediyesi
arasında 5216 Sayılı Yasa ve 2010/5 sayılı Başbakanlık genelgesi doğrultusunda
"Riva Deresi Anakol Çalışması" için bir anlaşma yapılmaması ve bu
çalışmanın DSİ tarafından kararlaştırılıp, uygulanması; henüz bir kamulaştırmanın
bulunmaması karşısında, el atma bedelinden DSİ’nin sorumlu bulunduğu”
ifadelerine yer vererek, kamulaştırma ile ilgili İBB’yi sorumlu bulmadı. Yine
aynı kararda kamulaştırmasız el atmadan dolayı DSİ’yi tazminat ödemeye mahkûm
etti.
VALİLİK
KAMULAŞTIRMALARI İPTAL ETTİ
DSİ, bu
davadan sonra, 2015 yılında, Riva Deresi Islahı kapsamındaki kamulaştırma
planlarını İBB’ye gönderdi. İBB, aynı yıl İstanbul Valiliği’ne başvurarak, kamu
yararı iptal kararı aldırdı. Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Büyükşehir
Belediye Başkanlığından alınan 29.06.2015 tarihli ve 124252 sayılı yazıda, 2942
sayılı Kamulaştırma Kanununun 21.Maddesine göre kamulaştırma işlemlerinden
vazgeçildiği belirtilmiştir. Bu nedenle; Büyükşehir Belediye Başkanlığının 29.06.2015
tarihli ve 124252 sayılı yazısına konu Valilik Makamının ilgi (a) onayı ile
alınan Kamu Yararı Kararı’nın; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 21.Maddesi
hükmü gereğince iptal edilmesini olurlarınıza arz ederim.” Böylece İBB’nin,
DSİ’nin sorumluğundaki Riva Deresi ıslah çalışmaları ile ilgili hiçbir yetkisi
kalmadı.
İBB BÖLGEYE ATIKSU VE KANALİZASYON
TESİSLERİ İNŞA EDECEK
Ekrem
İmamoğlu göreve geldikten sonraki yeni dönemde İBB, bölgenin doğal güzelliğini
bitiren aşırı kirliliği önlemek amacıyla Riva Atıksu Toplama Havzası’nda Atıksu
Arıtma Tesisi ve Atıksu Kanalizasyon Tesisleri inşa etme kararı aldı.
Planlamanın yapılabilmesi için DSİ’den Riva Deresi ve kolları hakkında projeden
taşkın sınırlarına kadar pek çok alanda bilgi istendi. Ancak, 2020 yılının ilk
ayında yaptığı talebe hala yanıt alamadı.
Bu arada
atıklarıyla bölgede kirliliğe yol açan ve ruhsatı bulunmakla birlikte çalışma
izni olmayan Uçal Kâğıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. de faaliyetten men edildi.
Gülay
Demirel
CHP İBB
Beykoz Belediye Meclis Üyesi