Danıştay 10. Dairesi, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti.

Böylece Ayasofya'da ibadetin yolu da açılmış oldu.

Danıştay'ın gerekçesinde, Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu, cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu ve Ayasofya'nın tapu belgesinde cami vasfı ile tescilli olduğu, bunun değiştirilemeyeceği vurgulandı.

Vakıf senedindeki cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varıldığı belirtilen gerekçede, "Kadimden beri korunan Vakfa ait taşınmaz ve hakların, istifadesine bırakıldığı toplum tarafından kullanılmasına engel olunamaz." ifadesine dikkat çekildi.

Süreç nasıl başladı?

Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, 1934 yılında Ayasofya'yı cami statüsünden müze statüsüne taşıyan kararın iptali için Danıştay'a başvurmuştu.

Derneğin 1934 yılında Ayasofya'yı cami statüsünden müze statüsüne taşıyan kararın iptali için yaptığı başvuruda, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesi kararı için hazırlanan protokolde, Mustafa Kemal'in imzasının sahte olduğu ve kararın iptali isteniyordu.

İstanbul'un fethinin sembolü olarak camiye çevrilen ve 481 yıl sonra 24 Kasım 1934'te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülen Ayasofya, yüzyıllarca İslam’ın ve fethin simgesi oldu.

1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesiyle camiye çevrilen, 1930 yılında tamirat gerekçesiyle ibadete kapatılan, 24 Kasım 1934’te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilen ve bir yıl sonra ziyarete açılan Ayasofya Camii’nin 86 yıldır ibadete kapalı olması Müslümanları derinden üzüyordu. (İLKHA)

video