|

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Her yeriniz silah olsa ne yazar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Beylikdüzü'nde toplu açılış töreninde hitap etti. İsviçre'deki Türkiye karşıtı gösteride asılan postere işaret eden Erdoğan "Posterimi yapmışlar. Silahlı poster. Sizin her yeriniz silah olsa ne yazar. Rabbimin tayin ettiği ömrü kimsenin almaya gücü yetmez" dedi.

Yeni Şafak
16:17 - 27/03/2017 Pazartesi
Güncelleme: 17:33 - 27/03/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beylikdüzü'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beylikdüzü'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Beylikdüzü'nde toplu açılış töreninde hitap etti.



Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:



Beylikdüzü İstanbul'un şanslı ilçelerinden biri. 1999 depreminden sonra yıldızı parlayan bu ilçemiz çarpık yapılaşma yaşamadan yapılaşmasını sürdüren bir yerimizdir. Burası da Türkiye'nin her yerinden gelen insanlarımızı, hatta yabancıları bünyesinde barındıran çok farklı bir yerdir.



Türkiye 16 Nisan'da sandığa gittiğinde dün ile bugünün mukayesesini yaparak kararını verebilir. Unutmayınız, söylenen her şey yalan olabilir ama yaşadıklarımız gerçektir. Milletimiz geçmişte darbeler yaşadı mı, demokrasisi kesintiye uğradı mı, hak ve özgürlükleri geriledi mi? Bu ülke Başbakanını, iki bakanını idam ettiği zaman şu andaki ana muhalefet alkışlıyordu. Demek ki ülkemizin mevcut yönetim sistemi, milletimizin demokratik alanlarda sıkıntılara maruz kalmasına engel olamaz.





Zaman zaman tıpkı 1950-60 arasında 65-70 arasında tıpkı 2002'den bugüne kadar olduğu gibi tek parti hükümetleri çıkmış ülkeyi güçlendirmiştir. Biz 16 Nisan'da milletimizin takdirine sunduğumuz anayasa değişikliğiyle bu istikrarlı dönemleri istisnai olmaktan çıkarıp, kalıcı hale getirmek istiyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı ile Başbakanların kavgalarından çok çekti. 1990'larda Cumhurbaşkanlarıyla Başbakanlar arasındaki sorunlar öylesine ayyuka çıkmıştır ki, karşılıklı hakaretler tehditler hafızalarımızdadır. Merhum Özal merhum Demirel'le çok atışmışlardır. Aynı ekolden geldiği halde Sezer merhum Ecevit'e anayasa kitapçığını fırlattı mı? Niye fırlattı peki? Şimdi ana muhalefetin başındaki konuşuyor. Sen onca bunun cevabını ver. Ertesi gün Türkiye ekonomisi allak bullak oldu. Özal, Demirel, Erbakan, Türkeş, Yazıcıoğlu merhumları hepsi Başkanlık sistemi demiştir. Çünkü iliklerine kadar bu meseleyi yaşamışlardı. Seçimler yapılıyor, milletimiz sandıkta gönlünden hangi parti geçerse ona oyunu veriyor. Şayet sandıktan bir parti hükümeti kuracak çoğunluğu çıkartırsa mesele yok. Ama sandıktan çıkan sonuç bir partinin iktidarına imkan sağlamıyorsa o zaman yandın. Hemen pazarlıklar başlıyor: 3 bakanlık eksik, 5 bakanlık fazla olacak. Şu konuda benim dediğim, o konuda senin dediğin olacak. Bu ülkede otel odalarında, Güneş Moteller'de hükümetlerin kurulduğunu biliyoruz değil mi? Toplam ömrü 2 ay olan hükümetlerle yönetildik. Böyle bir ülkede istikrar olabilir mi? Bir dönem içinde 5 defa parti değiştiren milletvekillerine şahit olduk mu? Böyle bir sistemin istikrar ve güven ortamına katkı sağlaması olamaz.



"Tehditleri unutmadık"


  1. Ana muhalefetin başındaki zat 14 yıldır ülkeyi tek başına idare ediyorsunuz, sistem değişikliğine ne gerek var diyor. İyi de 14 yıl istikrarı biz bu ana muhalefete rağmen koruduk. Bu 14 yıl içinde neler çektiğimizi biz biliyoruz. Tehditleri unutmadık, 2007 yılında Cumhuriyet yürüyüşlerinde rektörleri yürüttüler. Bunların arkasında hangi zihniyet vardı. 29 Ekim Cumhuriyet kutlamalarında alternatif kutlamalarını kimler yaptı? Ana muhalefet partisi, niye? Çünkü bunlar her yerde bölmekten yanaydı. 367 garabetiyle partimizin kapatılması için nasıl hukuk dışı yolların devreye sokulduğunu unutmadık. 17-25 Aralık'ta bu süreç vardır. 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından yaşananlar ortada. 56 Kürt kardeşimiz Diyarbakır'da öldürüldü. Ölen Kürt öldüren Kürt. HDP havaya girdi. Zannetti ki tamam artık biz işi bitirdik, öyle ise vuralım dediler. Şimdi ne oldu? Girdikleri inlere kadar bunları kovalıyoruz.

Bu milletin huzuru, refahı için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu seçimlerde hiçbir parti tek parti iktidarı elde edebilecek çoğunluğu elde edemedi. Böyle olunca ülkemize diş bileyenlerin nasıl el ovuşturarak sahaya inmek istediklerini görmedik mi? Hamdolsun bu dönemi kontrollü bir şekilde yönetmeyi başardık. Buna rağmen çukur eylemleriyle, ülkemize yurt dışından yapılan saldırılarında terör örgütlerinin heveslerini kursaklarında bıraktık. Milletimizin 15 Temmuz gecesi sergiledikleri kararlılık olmasaydı Türkiye tarihinin en karanlık dönemine girecekti. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da oynanan oyun ülkemizde sahneye konmaya çalışacaklardı.



"Yalan makinesi gibi"


  • Eskiye methiye düzenlerin tek derdi kendi çıkarlarının zarar görecek olmasıdır. Hiçbirinin ülkenin geleceğiyle ilgili vizyonu söz konusu değildir. Türkiye 1991'den bu yana kesintisiz istikrarla yönetilmiş olsaydı şu andaki yerinin iki kat üstünde olacaktı. Yani kişi başına milli gelir 11 bin dolardan 22 bin dolara çıkacaktı. Yeni yönetim sistemimizle 2023 hedeflerimize ulaşacağımızı, bu eksiği fazlasıyla telafi edeceğimizi söylüyoruz. Bugün ana muhalefetin başındaki zat İnegöl'de konuşuyor. Yalan makinesi gibi. Diyor ki, Cumhurbaşkanı seçildiğinde şunu bunu yardımcı olarak atar diyor. Biz göreve geldiğimizde bakan sayısını indirdik, ey Kılıçdaroğlu sen bunu biliyor musun?

Ana muhalefetin başının SSK'da genel müdür olduğu zaman hastanelerin halini biliyorsunuz değil mi? Bu adama 5 tane keçi ver hepsini kaybeder. Lüleburgaz'da bir yavrumuzun kolunu kesmişlerdi. Rahmetli Savaş Ay soruyordu, cevap veremiyordu. Bir kasetle geldi partisinin başına şimdi oradan yalan makinesi çalışıyor. Söyledikleri yalanlara bak. Ben başkan olursam lokantaları kapatacakmışım. Yahu dünyanın hangi başkanlık sisteminde böyle bir şey var. Muhtarlıklar kapatılacakmış. Muhtarlık seçimle geliyor, bunların yasal, anayasal teminatı var. Kalkıp da Cumhurbaşkanı yasalarla gelmiş olan herhangi bir kişiyi görevden alamaz. 50 tane 100 tane 500 tane yardımcı atayacak diyor. Eline diline dursun. Dünyanın neresinde böyle bir uygulama var.



"İdam konusu parlamentoya gelecek"


  • Şimdi yeni bir versiyon çıktı. Kandil'den talimat geliyor: Hayır deyin. İmralı'dan talimat geliyor: Hayır deyin. Pensilvanya'dan haber geliyor, FETÖ hayır diyor... 16 Nisan'ı halledelim bu idam konusu parlamentoya gelecek ve parlamentodan geçtiği anda bana geldiği anda ben bunu onaylarım. Çünkü 249 şehidin katillerini devletin affetme yetkisi yoktur. Parlamentodan geçtiği anda onaylarım.

Şu 20 gün çok çalışmamız lazım. Beylikdüzü sandıkları patlatmaya hazır mı? Milletimiz bugüne kadar bize boyumuz, posumuz, kaşımız, gözümüz için oy vermedi. Yaptığımız ve yapacağımız hizmetlere bakarak bize oy verdi. İstanbul'da büyükşehir belediye başkanlığınızı yaptım. Göreve geldiğimizde İstanbul susuzdu, çöp dağlarından geçilmiyordu. Hava kirliliğini biliyorsunuz, Haliç'i biliyorsunuz. Bunları hallettik mi? Buralar gecekondu bölgelerdi artık modern bir ilçe haline geldi. 12 yıl Başbakanlık yaptım, 2,5 yıldır da Cumhurbaşkanlığı yaptım. Türkiye'mizi muasır medeniyetler seviyesine götürüyoruz. 75 üniversitemiz vardı şu anda 181 üniversitemiz var. Şu anda üniversitesi olmayan ilimiz yok. Eğitimde 270 bin derslik yaptık. Milli bütçenin yüzde 50'sini eğitime ayırdık. Sağlıkta hastanemizin olmadığı ilçe yok. İlçelerde hastane yapıyoruz. Artık helikopter ambulanslarımız var. Jet ambulanslarımız var. Çünkü insan herşeydir. Rahmetli Savaş Ay, o programı yaptı.



  • Posterimi yapmışlar. Silahlı poster. Sizin her yeriniz silah olsa ne yazar. Rabbimin tayin ettiği ömrü kimsenin almaya gücü yetmez.



1961 IMF borçlanmaları başlıyor. Göreve geldik 23,5 milyar dolar borcumuz vardı. Bunlar hep CHP iktidarları vesaire. Geldik başladık ödemeye. Sene 2013 IMF'ye borçları sıfırladık. Şu anda IMF'ye Türkiye'nin borcu yok. Ey Kılıçdaroğlu bundan haberin var mı? Şu anda 115 milyar dolarımızın üzerinde Merkez Bankası'nda rezervimiz var.



Nedense bu Kılıçdaroğlu gençlere taktı. İstediği kadar taksın. 30'dan 25'e biz indirdik. Şimdi de 25'ten 18 aralığı gençlerimize parlamentoya açıyoruz. Seçme hakkı varsa seçilme hakkı da olacak dedik. Şimdi 18-25 arasındaki gençlerin parlamentoya girmesine evet mi? Gazi Mustafa Kemal ne diyor: Cumhuriyet'i gençlerimize emanet ettim diyor. Peki bu adam bir taraftan ben Gazi Mustafa Kemal'in partisinin başkanıyım diyor. Peki niye o zaman bu gençleri parlamentoda niye görmek istemiyorsun? Niye rahatsız oluyorsun?




#Recep Tayyip Erdoğan
#Beylikdüzü
7 yıl önce