Dost acı söyler, yazmak lâzım…

Ulaştırma Bakanı gittiyse gitti…

“Yalnız adam Erdoğan”ın etrafını saran, yanıltan, liyakatsiz kadro siyaseti ve 17 yıllık rantı bölüşmek istemeyen bir tayfa, er geç mutlaka tasfiye edilecek… Edilmeli…

15 Temmuz alçak ihanetinden sonraki “Yenikapı ruhunun dirilişi”ne kadar…

Devlet Bahçeli ve MHP’nin AKP ve Tayyip Bey’e yaptığı sert eleştiriler…

İktidarın yaptığı yanlışları, gayri millî politikalarını mercek altına alan açıklamalar…

Devlet Ata’nın “sözlerimin arkasındayım, zamanı gelince hesabı sorulur” beyanatları…

Kayıt altında ve tarih şahit!

Bakmayın siz, zilletçilerin MHP’ye yapıştırmak istediği “baston” yaftalarına…

Ülkücü Hareket, sadece devlet ve millet için vardır…

İsevî ve Museviliğin bile duaya durduğu devirde, bizim dualarımızla alay eden köksüzler…

Fırsat bulsalar İP’çiler dâhil hepsi Erdoğan’la işbirliğine can atıyor!

*

İnsanlık müthiş bir salgın belâsıyla imtihandayken…

Devlet ve bilim adamları dişini tırnağına takmış savaşırken…

Türk Sağlık Ordusu, canları pahasına, aileleri ve çocuklarından uzak bu illet ile mücadele ederken…

Cumhurbaşkanı’nın istişare ettiği “Bilim Kurulu”nun aldığı kararlara inat…

“Ulu’l-emre” uymamakta direnen yobazlık ve kahpeliğin…

Birtakım ihanet şebekelerinin, devlete kin güden fırsat düşkünlerinin…

Kumpas ve zulalarındaki tuzaklara düşmemek için direniyoruz…

*

Bu mübarek şehitler vatanını, bu muhteşem iman yurdunu, işgal altında veya müstemleke sanan birileri “ulu’l-emr”e direnir, birileri devleti “darü’l-harp”te ilan eder…

Kur’an ne buyuruyor:

"Ey iman edenler, Allah (cc)’a itaat edin. Peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin..." (4/59).

            Bu asil milleti “Allah ile aldatma, vicdan ve inanç sömürüsü” ile talan eden güruh, millî bünyemize musallat olan salgından bile ders almamakta…

            Milletin sinir uçlarıyla oynamakta ısrar etmekte…

İnsanın çıldırmaması imkânsız…

*

“Ulu’l-emr”, cami ve mescitlerde toplu ibadeti, Müslüman Türklüğün sağlığı ve geleceği için yasakladı…

Manevi bünyemizi hunharca kemiren inanç sömürücülerinin kimisi cami kapılarını tekmeledi…

Kimisi alçakça “sosyal medya” denen karanlık ve şeytanî mecrada insanımızı zehirlemeye devam ediyor…

Bu kahpelere, alçaklara, namussuzlara eyvallah da…

Sırmalı cüppesi, profesör etiketi ve devletin resmî ünvanıyla…

Bu adam neyin temsilcisidir ve nereye hizmet ediyor?

Türkiye Cumhuriyeti, Müslüman Türk’ün son kalesidir…

Ekonomimiz, üretimimiz, hürriyetlerimiz, sağlığımız tehdit altında…

Bu asil millet, seyahat kısıtlamasına, eve kapanmaya, Türk Sağlık Ordusu milleti için her fedakârlığa razıyken…

Müslümanın sağlığı için, dinin emrine uygun, camilerde Cuma ve vakit namazları yasaklanırken…

Camileri kapatıp millete “evde kal” diyen, Cumayı evde öğle namazına yönlendiren, yatsı ezanında çağrı yapıp dua ettirenler…

Külliye’nin içindeki Millet Camii’nde Cuma namazına duruyorlar!

Hem de “seçilmiş 40-50 kişi”yle!

5’er metre arayla koca camiye yerleşmiş 40-50 kişi…

“Safları sıklaştıralım” telkinlerine inat!

Cuma Millete farz olmaktan çıktı, bu 40-50 allameye farz!

*

Yazmasak olmuyor, yazsak belâ…

Çok şükür günün beş vakti vatanın göklerinde ezanlar çınlıyor…

Allah aşkına Müslüman Türk milleti ile dalga mı geçiyorsunuz?

Anadolu’nun kapalı cami kapılarını zorlayan bilmem ne tarikatının elemanlarına cesaret aşısı mı bu?

Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkenin geleceği için Koronavirüs ile savaştığı bir dönemde, Millet Camii’ndeki bu gösteriş namazı neyin nesi beyler?

Kimin ayağına kurşun sıktığınızın farkında mısınız?

Ulaştırma bakanı görevden alındı, siz istifa etmeyi ne zaman düşünüyorsunuz?

Korkunç bir imtihandasınız; hem millet vicdanında hem de Allah indinde!