• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ABDURRAHİM ŞENOCAK

Çözüm Süreci: Dönüşü olmayan bir yoldayız

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.03.2015, 00:00
Geçtiğimiz hafta çözüm süreciyle ilgili yaşanan diyaloglardan, büyük bir siyasal kriz beklentisiyle ellerini ovuşturanların umutları suya düştü. Herkes, Çözüm Süreci'nin sağlıklı bir şekilde yürümesi için çabalayan siyasi aktörlerin, barışa dair iradelerinde bir gevşeme veya geri dönüş olmadığını gördü. Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında kriz beklentilerini, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın, "Erdoğan'ın çözüm süreciyle ilgili açıklamaları talimattır" sözleri sona erdirdi. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çözüm Süreci'nin sağlıklı bir şekilde yürümesi için her daim görev başındadır.
Ülkemize kalıcı bir barış getirmek üzere çıkılan bu yolun, dönüşü olmadığını tüm taraflar gayet iyi bilmektedir. Ancak sürece son vermek veya sekteye uğratmak için çaba sarf edenlerin olduğunu da çok iyi biliyoruz. Hala silahtan medet umanların, paralel yapının manipülasyonları ve bazı liberal aydınların gazına gelen siyasilerin çözüm sürecine zarar verme ihtimali var. Ancak Cumhurbaşkanımız, yine her türlü riski alarak hatta Hükümetle arasında sorun varmış izlenimini yaratma pahasına, çözüm sürecinin selameti ve ülkemizin geleceği için gelişmelere müdahale etmeyi tercih etmiştir.

SİLAHLARIN GÖLGESİNDE BARIŞ
Terör örgütü, silahları bırakmalıdır. HDP, barajı geçebilmek için süreci tehlikeye atacak adımlar atmaya devam ediyor. Bölgeye toplumsal barışın ancak Erdoğan'ın liderliğinde gelebileceğini herkes anlamışken, Demirtaş seçimlerde CHP'den oy almak uğruna hala ayak diretiyor. Öcalan Nevruz'da, örgüte tarih vermese de kongrenin toplanıp silahların bırakılması mesajını vermiştir. Silahlara veda edildiğinde, hukuki düzenlemeler yapılıp süreç nihayete erdirilecek. Böylece ülkemizin bir asırdır süren kök sorunlarından biri daha çözülecek. Türkiye sosyal ve siyasal açıdan normalleşecek.

TERÖRÜN VARLIK ZEMİNİ KALKTI
AK Parti'nin 13 yıl boyunca bölgeye yaptığı hizmetler ve demokratik uygulamalar, silahlı terör örgütünün varlık zeminini ortadan kaldırmıştır. Silahlarını terk etmeyenlerin barış sürecine yapabileceği bir katkı olamaz. AK Parti, bu ülkede çözüm süreciyle tesis ettiğimiz kardeşliğimizin zarar görmemesi için her türlü mücadeleyi vermeye devam edeceği gibi, hiçbir örgütün veya siyasi partinin Kürt kardeşlerimizi manipüle etmesine müsaade etmez. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, çözüm sürecinin baş aktörü ve garantörü millettir.

BAŞKANLIK'A FİİLEN GEÇTİK
Bazı çevrelerin siyasi bir kriz olarak görmek istediği gelişmeler, hukuksal zeminini oluşturmadan fiilen geçtiğimiz başkanlık sisteminden kaynaklanıyor. Bu durumda bazı tartışmaların veya yalpalamaların olması da son derece normal. Cumhurbaşkanımız, halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olarak daha önce başladığı projeleri takip etmeye ve ülkenin temel sorunlarıyla ilgilenmeye devam ediyor. Seçimden önce bunun sözünü vermiş ve nasıl bir cumhurbaşkanı olacağını milletimize deklare etmişti. Bazı yol kazaları olsa da ülkemiz, adım adım başkanlık sistemine doğru yürüyor.

Dersimli Kemal İzmir'i tercih etti


Kemal Kılıçdaroğlu İzmir'den aday olacak, umarız bu defa kendine oy kullanabilir. Son kurultayda kendisini "Dersimli Kemal" olarak takdim eden Genel Başkan'ın Tunceli'den aday olması bekleniyordu. Herhalde Tunceli'den seçilme riski gördüğü için, kendilerine göre garanti gördüğü İzmir'den, ufak bir söylem değişikliğiyle, laikçi Kemal olarak seçime girmeyi tercih etmiş.
Fuar alanındaki seyir kulesinden tesisi inceleyen Kılıçdaroğlu, acaba burada kaç tane ağacın katledildiğini düşünmüş müdür? Zannetmiyoruz. Çünkü onlar için ağaç, sadece AK Partili belediyeler söz konusu olduğunda gündeme getirilen araçsal değere sahip bir nesne olmaktan öteye geçememektedir.
Kılıçdaroğlu, Ankara ve İstanbul'un metro hatlarıyla İzmir'i kıyaslamış. İzmir'i hiç tanımadığı bu mukayeseden anlaşılmaktadır. Hani şu 10 yılda bitirilemeyen, esnafı yok eden, vatandaşları bezdiren ve CHP'lileri bile isyan ettiren metro hattını. Belediyenin çalışmaları hakkında CHP'li bir vatandaşa fikrini sorsa, "dalga mı geçiyorsun?" cevabını alır. Umarız Kılıçdaroğlu adaylık sürecinde İzmir'e uğrar ve şehri daha yakından tanıma imkı bulur da söylediklerinin ne kadar temelsiz olduğunu kendi gözleriyle görür. Görmesine görür de, itiraf eder mi?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA