• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Acarlar
Hüseyin Acarlar
TÜM YAZILARI

Corona’nın Kaynağı

01 Nisan 2020
A


Hüseyin Acarlar İletişim:

1492 ‘de Amerika kıtasına ayak basan Avrupalılar, kıtadaki yerlilere beraberlerinde getirdikleri virüs ve bakterileri bulaştırdılar. Birtakım kaynakların yazdığına göre, suçiçeği hali hazırda Avrupa'nın üçte birini öldürmüştü ancak bağışıklık sistemleri Avrupalılar gibi gelişmemiş olan Amerikan yerlilerinin Milyonlarcası bu pandemiden öldü. Kimilerine göre bu oran yerli nüfusta bu oran yüzde %90'dı.

Tarih veba kolera verem sıtma gibi nedenlerle milyonlarca insanın öldüğünü yazıyor. Geçtiğimiz yüzyılda da bu böyle oldu. Ancak 20. Yüzyılın pandemilerinde bir tuhaflık olduğu aşikâr. Bu yazı bu tuhaflığı anlamaya dönük ve önceki yazılarımızdan farklı bir türde.

20. yüzyılı önceki küresel salgınlardan farklı neydi?

Evvela geçtiğimiz yüzyıl pandemik (küresel salgın) hastalıklarının öncesinde dünya elektrikasyonunda kuantum sıçramaları ile dikkati çekiyor.
1- 1917 Radyo dalgalarıyla tanışan dünya,1918 de en ölümcül pandemik vakayla da tanışıyordu; İspanyol gribi! Kimi kaynaklarda 40 milyon kimilerinde 100 milyon insanın bu hastalıktan öldüğü yazılmış. Dikkati çeken bir not düşelim. Kaynaklarda yazılanlara göre o dönemde atlar ve insanlar üzerinde yapılan çalışmalarda virüsün sağlıklı hiçbir ata bulaşmadığı yine sağlıklı insanlardan hiçbirinin bu hastalığa yakalanmadığı yönünde

2- 2.dünya savaşı dönemde insanlık ilk radarlarla tanıştı. Kısa süre sonra pandemik hastalıklar başladı. En etkili olanı 1957 yılındaki idi. Asya Gribi!
H2N2 virüsünün bir formu olan bu grip salgınında 2 milyon civarında kişi öldü. Salgının etkisi, virüsün tanımlanması ve aşı geliştirilmesi gibi hızlı hareket edilmesi sonucu en alt düzeye indirildi.
Bundan sonrakilerin anlaşılması için dünyamızla ilgili bazı bilgilere ihtiyacımız var.

Van Allen Kuşakları, Güneş'ten ve diğer yıldızlardan yayılan zararlı ışınlara karşı kalkan işlevi gören dünyanın etrafındaki tabakanın adıdır. Bu tabaka manyetizma sonucunda ortaya çıkmakta. Bu Dünyanın manyetik alanıyla ilgili bir durum. Dünyanın iki ana kuşağı, bölge radyasyon düzeylerinin değiştiği yüzeyin yaklaşık 500 ila 58.000 kilometre yüksekliğinden yukarı uzanır. Kuşakları oluşturan parçacıkların çoğunun güneş rüzgarından ve diğer parçacıkların ise kozmik ışınlardan geldiği düşünülüyor. Manyetik alan, güneş rüzgarını yakalayarak, bu enerjik parçacıkları saptırır ve Dünyanın atmosferini yıkımdan korur.

1968 yılında bu tabakaya uydular yerleştirilmeye başlandı. Altı ay sonra “Hon Kong flu” adı verilen pandemik hastalık baş gösterdi. İlk kez Hong Kong'da ortaya çıkan bu grip H3N3 olarak bilindi ve dünya çapında yaklaşık 1 milyon kişinin yaşamına mal oldu.

Dünyanın etrafına her geçen farklı amaçlarla uydular yerleştirilmeye devam edildi. Bunların çoğunluğun görüntü ve iletişim amaçlı olduğu söylendi.
Doksanlı yılların başında İlk kablosuz iletişim kullanılmaya başlandı. O yıllarda cep telefonunun insan vücuduna zararı, radyasyon eksenli tartışmaları da getirmişti. Kalp ritmine ciddi zararlar verdiği bugün tartışma götürmüyor. Bir dönem ulaşım araçlarında (otobüs uçak vs) kullanımının yasak olduğunu hatırlayacaksınız. 1G(1.nesil) ile başlayan 2G ile devam eden Üçüncü nesil anlamına gelen ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından tanımlanan 3G, çeşitli teknolojileri kapsayan bir standartlar ailesi olarak eskilerin yerini aldı. GSM, EDGE, UMTS, CDMA2000, DECT ve WIMAX gibi bileşenlerin tamamını bünyesinde barındıran 3G, zaman içerisinde teknoloji literatürünün tam ortasında belirginleşmeye başladı.

Kabaca söylersek bu şu demekti: İletişim için her hız artırımı daha fazla uydu daha fazla baz istasyonu ve daha fazla radyasyon… Sonrasında kuş gribi ve H1N1/A influenza olarak tanımlanan domuz gribi(!)
Tesadüf deyip geçebiliriz.
Ve 4.5G sonrası gelinen noktada zirve 5G!
Yakın zamanda gelişen kuantum aşamasında, 5G için sıkı durun 20 Bin uydu yerleştirilme işlemi yapıldı. Ve dünyanın birçok bölgesine yerleştirilen 5G istasyonları şu an test aşamasında merkezi neresi dersiniz?

5G istasyonuna en çok bulunduğu test şehri, koronanın çıkış yeri Çin’in Hubei eyaletinin başkenti WUHAN !
Google’ye “5G Network coming to wuhan” yazıp taradığınızda detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Çin’de 5G için 130 bin baz istasyonunu kurulumu 2019 sonunda tamamlandı.
Dünya 5G haritası ile covid-19 vaka takip haritasının karşılaştırılması tesadüflerin olmadığını ispatlar nitelikte. Tesadüf deyip geçelim.
5G ile Bilgisayarlar ve Microsoft dolayısıyla Bill Gates arasındaki ilişkiyi kabaca bir örnek üzerinden anlatırsak; bir saatlik bir filmin 4G ile bilgisayara indirme işlemi yaklaşık 6 dakikayı bulurken 5G ile bu 3,5 saniyede gerçekleşiyor. Yani hız 100 kattan daha fazla.

Bill Gates, bu ölçüdeki bir hızın insana vereceği zararlardan haberdar değil miydi dersiniz? Görevlerinden istifasının gerekçesi ne o zaman? Peki Dünyada iletişim devi şirketlerin CEO’larının covid-19 sürecinde peş peşe istifası bir tesadüf mü? Tesadüf deyip geçelim.

Bu söylediklerimiz pekâlâ bilimsel bulunmayabilir. Ancak şu sorunun cevabı verilmelidir?

2015 yılında 41 ülkeden 200 bilim adamının konuyla ilgili endişelerini Dünya Sağlık Örgütüne bir raporla bildirmesi. İşte bu tesadüf değil. Gelinen noktada bilim insanlarının bu endişelerinin ne olduğunu dünya sağlık örgütü Tüm dünyaya açıklamak zorundadır. Aksi DSÖ üzerinde kuşkuları arttıracaktır. Daha da ötesi Birleşmiş Milletlere aynı rapor ve endişeler sunulmuştur. Aynı kuşkular BM içinde geçerlidir. Birleşmiş Milletlere üye Türkiye’nin bu raporu ivedilikle alması ve bu raporun bilim kurulu tarafından incelenmesi elzemdir.
2019 yılında 26 bin! Evet yanlış okumadınız 26 bin bilim adamının imza altına aldığı ve moratoryum çağrısı yaptıkları 5G teknolojisinin acil durdurulması çağrısı neden yankı bulmadı? 5G teknolojisinin spesifik olarak biyolojik etkilerinin bugün covid-19 salgınıyla birebir örtüşmesinin tesadüf olduğunu birileri izah etsin o zaman. Nasıl izah edilecek? Öncekilerden farklı olarak milimetrik dalga boyunu kullanan bu teknolojinin 60 GHzlik frekansa maruz bırakılan insanda neler yaptığını fizikçilerimiz açıklasınlar vahameti o zaman görün. İpucu vereyim; aniden nefes darlığı çekerek elektrik çarpmış gibi titreme ve yere yığılma!

60 Ghz frekansın oksijeni devre dışı bırakmasına ne dersiniz?

Covid-19 bulgularıyla ilgili az buçuk tıp bilgisi olanlar neden bu duruma kuşkuyla bakmazlar ki?
Zatürrede, solunumda oksijen sıkıntısı oluşur. Sıvı birikmesi ve balgam söz konusu. Esasında balgam oluşumundan ötürü ciğerlere yeterince oksijen gitmemesi durumu var. Soru şu neden kuru öksürük? Balgamsız kuru öksürük nasıl solunumu engelliyor?

Radyo ve TV ciler çok iyi bilirler ki mikrofonun çıplak olması bir müddet sonra mikrofona konuşan kişinin boğaz kuruluğuyla birlikte kuru öksürüğe tutulmasına neden olabilir. Zira çıplak süngersiz mikrofondan gelen radyasyon boğazda yanmaya neden olur. Virologların açıklamasını merak etmemek mümkün değil.
Bağışıklık sisteminin 5G yi kabullenmesi esas bir süreç diye bir komplo cümlesini kurmak gibi bir düşünce sizce çok mu absürd olur? Kestirilemeyen de bu süreç belki?
Son olarak dünyadaki medya şirketlerinin yüzde doksanın patronun 6 şirket olması -buna dijital platformlar (sosyal medya) dahildir- ana akım medyanın aynı illüzyonların aracı olduğuna işaret eder. Bundandır ki herkes aynı ağız birliği sinoptik yayın yapıp duruyor…

23 Marttaki yazımızda Dünya finans hanedanlarından Rockefeller Ailesinin sahibi olduğu Rockefeller Vakfının Mayıs 2010’da yayınladığı geleceğe dönük dört senaryondan ve lock step senaryosundan bahsetmiştik neydi bu? “Kilit adım (lock step)” senaryosuna göre; salgın bir virüs Güneydoğu Asya'dan dünyaya bulaşıyor ve 7 ayda 8 milyon insan ölüyor. Uçuşlar durduruluyor, uluslararası ticaret duruyor, turizm zayıflıyor, dükkanlar ve ofisler boş kalıyor vs vs...
Soru şu: Finans hanedanları bu işin neresinde? Ve “Raytheon” adlı savaş teknolojileri üreten ABD firması bu işin neresinde?
Anladığım o ki başta 65 yaş üstü insanımızı akıllı telefondan uzak tutmak gerekiyor. Vesselam…

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ahmet

İddialar oldukça vahim. Ve sanırım herkes ayni yere baksın diye hedef saptiriliyor. İlk kez ve farklı bir iddia. İddaa ama delilleri ve soruları var. Teşekkürler.

NE ÖNEMİ VARKİİİ

atayizler bunuda açuklasın
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23