Corona virüs iklim değişikliğini durdurabilir mi?

Corona virüs (Covid-19) salgını başladığından bu yana şehirlerde havanın temizlendiği ve doğanın canlandığına yönelik haberler görüyoruz. Bunun başlıca sebebi virüsün yayılmasını engellemek için alınan sıkı tedbirler kapsamında endüstrinin çalışmalarını azaltması ve araç trafiğinin düşüşü. Uyduların yolladığı bu görüntüler içimizde umut ışığı yaktıysa da acaba tüm bu düzelme bizi iklim değişikliğinden kurtarabilecek kadar güçlü mü?

Öncelikle öngörülere göz atalım. Daha önce iklim değişikliğine bağlı bir virüs tehdidiyle karşılaşabileceğimiz pek çok bilim insanı tarafından dile getirildi. Ünlü bilimsel dergi Lancet’de yayınlanan araştırmaya göre, 2050 yılına kadar iklim değişikliği nedeniyle dünyada 500 bin insanın hayatını kaybedebileceği öngörülüyor. Özetle, şu an yaşananlar öngörülemeyen bir sonuç değil fakat öngörüler bazen olmadık noktalara çekilebiliyor. Daha önceden yapılan bu tahminler, salgından sonra komplo teorilerine neden oldu. Komplo teorisyenleri “Onlar nasıl biliyordu, o zaman bu bilinen insan yapımı bir durum” fikrini ortaya attı.

Oysa bozulan doğa, hızla artan insan nüfusu göz önüne alındığında böyle bir salgının ortaya çıkması için biraz konu üzerine düşünmek yeterli. Bunu öngörmek için ileri derece biyoloji ya da tıp eğitimine ihtiyaç yok. Alan kısıtlı, çevre bozuluyor, insan çoğalıyor. Ne olur? Salgın olur, kıtlık olur, suç olur …

Fakat bazıları durumu görmezden gelerek, virüsün insan yapımı bir biyolojik silah olabileceğine inanmayı daha kolay buldular. Çünkü insan beyni için kolay ve anlaşılır olana inanmak çok daha basit bir yol.

Corona virüs süreci iklimi değiştirmeye yeter mi?

Corona virüsün bu dönemde yaptığı etki bizim 100 yılı aşkın süredir fosil yakıtlarla, atıklarla, plastiklerle, fazla tüketimle yok ettiğimiz doğayı bir anda geri döndüremez. Ancak bilim insanları bir konuda ümitli. Eğer bu süreçten ders alınır ve yaşam şeklimizde değişikliklere gidersek, bunu yaparken de iklim konusunda uzmanları dinlersek, belki de bir şey değişebilir.

Lancet’de yayınlanan çalışma, insanlık olarak hemen harekete geçersek, iklim değişikliğine bağlı sonuçları yüzde 29 ila 70 oranında olumlu yönde değiştirebileceğimizi öne sürüyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun sayfasında yayınladığı bir yazıda ise “COVID-19 pandemisinde tanık olduğumuz temel toplumsal değişiklikler bize olası bir iklim felaketinden kaçınmak için son bir şans sunabilir” deniyor.

Salgın nedeniyle yaşadığımız bu günleri iyice gözden geçirip ders alarak gelecek nesillere nasıl bir dünya bırakmak istediğimizi tekrar gözden geçirmemiz gerek. Bugüne dek ‘biz görmeyiz nasılsa’ rahatlığında olanlar da gördü ki bu işin şakası yok. O nedenle biz yaşamayacakmışız gibi düşünmek yerine, yarın başımıza gelebilir gibi düşünmek ve bu hassasiyetle davranmak zorundayız. Corona virüs iklim değişikliğini durduramaz ama buradan aldığımız dersle bizler durdurabiliriz.