​​​​​​​"Çocuksuz bırakma vergisi" de olacaksa eyvallah!

Muhalifler…

"Son kullanma tarihi" dolan ortaklar…

Araştıran, soran, sorgulayan yani mesleğini yapan "gazeteci"ler…

Bilimsel bilgiyi savunanlar; aklın ve mantığın ideolojik, siyasal yahut dini kalıplara uygun hale gelecek biçimde dönüştürülmesi, başkalaştırılması çabasına ortak olmayan bilim insanları, akademisyenler…

İşçi, işveren, öğrenci, öğretmen, çiftçi, emekli, esnaf, kadın; kimliği, mesleği fark etmeksizin "hak" arama mücadelesine giren her kim varsa…

Kendileri gibi düşünmediğini, kendileri gibi inanmadığını, kendileri gibi yaşamadığını, dayatmalarına kayıtsız-şartsız baş eğmediğini/eğmeyeceğini sandıkları/varsaydıkları -bundan emin olmaları bile gerekmez-  kim varsa "kara liste"ye alındı sırayla.

Hedef alındı; nişan ve ateş!

Kimi "bir gece ansızın" kapısına dayanan prangalarla, kimi "kapının önüne konularak" hiç ummadığı bir anda, kimi vergi memurlarıyla, kimi şantajla, kimi haysiyet cellatlarının manşetleri, kimi guguklaştırılan hukukun aracılık ettiği yargısız infazlarla "milli tehdit" sayıldılar.

Şimdi…

Yaptıklarının faturasını ödettiklerinden tahsil ettikleri sayesinde sahip oldukları  kudret yetmemiş olmalı ki yeterince "garantide" hissetmeye; bir de "yapmadıklarının" suçunu yüklüyorlar toplumun bazı fertlerine;

Neden evlenmediniz?

Neden erken evlenmediniz?

Neden çocuk yapmadınız?

Neden çok çocuk yapmadınız?

Neden daha çok çocuk yapmadınız?

Sonu yok; "neden gözünün üstüne kaşın var"a kadar gidebilir "makbul vatandaş"lıktan ihracı gerektiren haller.

Net olan, cümleten "beka sorunu"yuz ve kendimizi "affettirecek" bir şeyler yapmak zorundayız ivedilikle!

***

"Çocuk sahibi olanlar sistemin devamı için özveride bulunuyorsa, bekarlar da bunun karşılığını vermeli" mesela…

"Çocuk yapmama vergisi" ödeyeceksin bundan sonra; çok istedin ama Allah mı vermedi? Vardır elbet Allah'ın bir bildiği; acaba neden sana çocuk vermedi? Bu dahi olabilir adınızın yanına bir işkillenme parafı atılmasının nedeni!

***

"Ayda bir Avrupa'ya git, en güzel restoranlardan Instagram'a fotoğraf koy, akşam eve gidince de battaniyeni üzerine çek, kedini sev ve dijital platformdan dizi izle! Oh ne güzel!

Çocuk dünyaya getirip onların eğitimi ve geleceği için deli gibi çalışan, tatile gitmeyen, gitse de çocuk havuzunda nöbet tutan, yaşadığı stres yüzünden daha erken hayatını kaybeden çocuklu insanlara haksızlık olmuyor mu?"

Yönetenlere yaranma çabasında, kişi, belki de ancak bu kadar derin bir "çukur"a düşebilir; daha aşağısı olmaz.

Ama…

Dün hep birlikte tanık olduk ki, tevile çalışmanın beyhude olduğu buzırvayı "çözüm" diye gururla sunabilen bir canlı türü de mevcut ve aramızda!

***

Peşine düşülmesi gereken bir de böyle bir borç, böyle bir "haksızlık(!)" yok mudur pekala:

- Çocuk sahibi olanlar sistemin devamı için özveride bulunurken, sistemin de sahip olunan bu çocuklar için bir takım özverilerde bulunması gerekmiyor mu aslında?

Öyle ya…

Sen dokuz ay karnında taşı… Günün şartlarında hamaset olmanın ötesinde sahiden de yeme yedir, giyme giydir… Günler-gecelerce uyuma; senelerce hatta… Saçının teline zarar gelmesin diye kalkan ol her türlü fenalığa; dövüş, vuruş, savaş ama sakın yenilme, yorulma; onu annesiz-babasız bırakma…

Mevzu bahis "tür"ün sığlığında ifade etmek gerekirse "eğitimi ve geleceği için çalış, tatile gitme, gitsen de çocuk havuzunda nöbet tut" ve sonra bir gün, bunca "külfet"e katlanıp da büyüttüğün evladın yerine başı yerde bir "vatan sağolsun" çalsın kapını. "Vatanın bağrına düşman dayadığı için" değil hançerini -öyle olsa can feda-; tekraren aldatılıp, kandırılıp durduğu için birileri sadece… "Batsın sizin siyasetiniz" dedirten körlüğü yüzünden birilerinin… Açılımları yüzünden… Kumpasları yüzünden… Failinin "alnı secdeye değdiği müddetçe" her nevi suçu neredeyse ibadetleştirenler yüzünden…

***

Ne dersiniz;

Çocuk sahibi olanların "sistemin devamı için" canlarından can vermek durumunda bırakıldığı bir ülkede, bunun "karşılığı", çocuk sahibi olmayanların vergiye bağlanması mıdır yoksa insanları, terörle müzakere yoluyla, emperyalist projelerin eş başkanlığı yoluyla, ruhsatsız sözde öğrenci yurtlarında diri diri yanmalarına, sözde din-iman öğrenmek üzere yollandıkları kurslarda tacize-tecavüze uğramalarına kayıtsız kalmak yoluyla, iş cinayetlerini, hızlı tren katliamlarını kılıfına uydurup"kaza"laştırmak yoluyla "çocuksuz" bırakan politikaların sorumlularının, bunun maddi-manevi, siyasi-sosyal, vicdani, hukuki bedellerini ödemelerini sağlamak mı?

 

Yazarın Diğer Yazıları