1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Çocukların Amansız Hastalığı
Çocukların Amansız Hastalığı

Çocukların Amansız Hastalığı

Otizm Bebeklerin ve Çocukların Amansız Hastalığı

A+A-

Tohum Otizm Vakfı Sürekli Eğitim Birimi Otizm Eğitim Seminer ve Atölye Çalışmaları Kafkas Üniversitesinde gerçekleştirildi.

Tohum Otizm Vakfı’nın Garanti Bankası sponsorluğunda faaliyet gösteren Süreli Eğitim Birimi, yeni eğitim-öğretim yılının ilk eğitimlerini 17-18 Ekim 2016 tarihlerinde Kars’ta gerçekleştirdi.

Kafkas Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ve Kars Otistik ve Zihinsel Engelli Çocuklar Derneği işbirliği ile gerçekleştirilen eğitimlere, Tohum Otizm Vakfı Kurucu Başkan Yardımcısı Aylin Sezgin’in ve Ömer Faruk Sezgin’in, ikiz çocuklarından biri olan Cem’in otizmle mücadelesine dair deneyimleri diğer ailelere de örnek oldu.

Tohum Otizm Vakfı Sürekli Eğitim Birimi, otizmli çocuk aileler ve öğretmenlerine yönelik ücretsiz olarak düzenlediği eğitimleri ile bu Kars’taki aile, eğitimci ve öğretmen adaylarıyla buluştu.

Açılış konuşması Kafkas Üniversitesi, Sürekli Eğitim ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ali İbrahim Can Gözüm tarafından yapılan etkinlik, 17-18 Ekim tarihlerinde Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

Tohum Otizm Vakfı Kurucu Başkan Yardımcısı Aylin Sezgin de açılışta yaptığı konuşmada, Otizm hakkında çarpıcı bilgi ve veriler paylaştı. Otizmin görülme sıklığının günümüzde çok büyük bir hızla arttığını ve her 68 çocuktan 1’inin otizm riski ile dünyaya geldiğini belirten Sezgin, ülkemizde 0-18 yaş yaklaşık 352 bin otizmli çocuk ve gencimiz olduğunu, bu çocuklarımızdan 29 bin 782’sinin ise eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerden faydalanmak için beklediğini söyledi.

Ülkemizde özel eğitim bölümü 64 üniversitede toplam 250 öğretim elemanının görev yaptığını belirten Sezgin, halen 7 bin özel eğitim öğretmeni açığı olduğunu ve bu açığın mevcut kapasite ile kapanmasının oldukça güç olduğunu da sözlerine ekledi. Özel eğitim öğretmeni eksikliğinin öngörülmemesi ve gereken önlemlerin alınmamış olması nedeniyle kısa ve orta vadede sorunun çözümünün zorlaştığını belirten Sezgin, ülkemizde otizmli çocukların eğitimi konusunda ivedilikle yeni önlemler alınması gerektiğinin de altını çizdi. Aylin Sezgin’in eşi Ömer Faruk Sezgin de ikiz çocuk sahibi bir baba olarak, çocuklarından birinin otizmle verdiği mücadelede yaşadıklarını ve hislerini tüm açıklığıyla aile ve öğretmenlerle paylaştı.

Tohum Otizm Vakfı Sürekli Eğitim Birimi Koordinatörü Deniz Yılmaz’ın “Otizmli Çocuklara Yeni Beceri ve Davranış Kazandırma”, “Öz Bakım Becerilerinin Öğretimi”, “Problemli Davranışlarla Başa Çıkma Stratejileri” konularında eğitim verdiği ve katılımın oldukça yüksek olduğu seminerde, atölye katılımcılarına katılım belgesi verildi.

OTİZM NEDİR?

Otizm, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir gelişimsel bozukluktur. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Çocuğun çevresi ile yeterli sosyal ilişkiler kuramaması, dil-iletişim alanında belirgin gelişimsel sorunlar göstermesi ve takıntılı davranış biçimlerine sahip olması ile tanımlanır.

Otizmin nedeni günümüzde hala bilinmemektedir. Ancak genetik, çevresel ve ailesel etkenlerin etkili olduğu düşünülmektedir.

Dünyada otizmin görülme sıklığı 68’de 1’dir. Dolayısıyla, ülkemizde de her 68 çocuktan 1’inin otizmden etkilendiği düşünülmektedir. Ayrıca, otizmin erkek çocuklarındaki yaygınlığı, kızlardan 4 kat fazladır.

OTİZMİN TEMEL BELİRTİLERİ

Otizmin belirtilerini “Sosyal İletişim ve Etkileşim Sorunları” ve “Tekrarlayan/Takıntılı Davranışlar ve Sınırlı İlgi ya da Etkinlikler” olarak 2 ana başlıkta toplayabiliriz.

Sosyal İletişim ve Etkileşim Sorunlarında; ismini söylediğinde bakmamak, göz kontağı kurmamak, sanki orada değilmiş gibi davranmak, arkadaşlık ilişkisi geliştirememek, kişilerin ilgisine kayıtsız kalmak, konuşma başlatamamak ya da garip konuşmak, sohbet sürdürememek, bazı sözleri anlamsızca tekrarlamak, arkadaşlarının oyunlarına katılmamak gibi belirtileri sayabiliriz.

Tekrarlayan/Takıntılı Davranışlar ve Sınırlı İlgi ya da Etkinliklerde ise; bazı objelere aşırı ilgi duymak örneğin çamaşır makinesini saatlerce izlemek, düzenine ve rutinlerine aşırı bağımlı olmak, ani düzen değişikliklerine aşırı tepki vermek sallanmak ya da çırpınmak, ayak ucunda yürümek, belli ses, doku yada koku gibi duyusal uyanlara karşı aşırı tepkili olma yada tepkisiz kalma gibi davranışları sayabiliriz.

Çocuğunuzun aynı yaştaki diğer çocuklardan farklı davranışlarını ve yukarıda açıklanan belirtileri gözlüyorsanız hemen vakit kaybetmeden otizm konusunda uzman bir psikiyatriste başvurmakta fayda var. Belirtiler tek basına bir anlam ifade etmez. İki alanda da belirti olursa dikkat etmek gerekir.

ERKEN TANI ve EĞİTİMLE, OTİZMLİ BİR ÇOCUK YENİDEN DOĞABİLİR

Otizmin günümüzde bilinen tek tedavisi, erken tanı ile yoğun, sürekli özel eğitimdir.

Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabiliyor, gelişim sağlanıyor, büyük ilerleme kaydedilebiliyor ve hatta bazı otizmli çocuklar ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmayabiliyor. Dolayısıyla bizim için burda en önemli nokta olabildiğince erken dönemde (18 ay civarı) tanı koyabilmek ve haftada enaz 30 saati bulan yoğun bir eğitim almalarını sağlamak. Özelllikle 3 ile 5 yaş arasında bu yoğun eğitim çok kıymetli. Vakfımızın da kuruluş amacı, erken tanı ve eğitimle çocukları topluma, eğitim hayatına, sosyal hayata kazandırmak ve ekonomiye yük olmaktan çıkıp katkıda bulunacak bağımsız bireyler haline getirebilmek.

OTİZMİN GÖRÜLME SIKLIĞI VE ARTIŞ ORANI

Otizmin görülme sıklığı günümüzde çok büyük bir hızla artmaktadır. 1985 yılında her 2.500 çocuktan birine konan otizm tanısı, 2001 yılında 250, 2013 yılında ise 88 çocuktan birine denk gelirken, 2014’te %30 artış göstererek doğan her 68 çocuktan biri otizmli olarak dünyaya gelmektedir. Dünyada her 20 dakika da bir çocuk otizm tanısı almaktadır.

Ülkemizde, 0-18 yaş grubu arasında yaklaşık 352.000 otizmli çocuk ve gencimizin 29.905’i okullaşabilmiş ve eğitime ulaşabilmiştir. Nüfusa projeksiyon yaptığımızda ülkemizde yaklaşık 1.142.586 otizmli birey olduğu ve bu durumdan etkilenen etkilenen 4.568.000 aile ferdi bulunduğu tahmin edilmektedir.

TÜRKİYE’DEKİ BİREYLERİN OTİZM ALGISI VE BİLGİ DÜZEYİ

Türkiye’deki bireylerin otizm algısı ve bilgi düzeyini ölçmek için GFK Türkiye sponsorluğunda bir araştırma yapılmıştır. Tohum Otizm Vakfı için yapılan araştırma; GFK tarafından 3 ayda bir düzenli olarak gerçekleştirilmekte olan yüz yüze Omnibus çalışmaları kapsamında gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler hanelerde “Yüz Yüze Anket Tekniği” kullanılarak, Türkiyenin 7 bölgesinden 15 ilde (Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Malatya, Samsun, Trabzon), 15 yaş ve üstü, ABC1C2DE SES grubunda, 1.237 tüketici ile görüşülerek Türkiye’nin otizm farkındalık karnesi çıkarılmıştır. Her 68 çocuktan birinin otizm riski ile doğmasına, her 20 dakikada 1 çocuğun otizm tanısı alıyor olmasına rağmen araştırma sonuçlarına göre ülkemizde hala otizmin ne olduğu, neden olduğu, belirtileri ve tedavisi tam anlamı ile bilinmediğini görülmüştür.

“Türkiye’deki Bireylerin Otizm Algısı ve Bilgi Düzeyi” araştırmasına katılanların yalnızca %29’u otizmi duyduklarını belirtmiştir. Başka bir ifadeyle araştırmaya katılanlar arasında her 10 kişiden sadece 3’ü otizmi duymuştur. Otizmi duyanlar arasında ise sadece %7’si otizmin belirtilerini bildiğini belirtmiştir. Otizmin tedavisinin nasıl olacağına ilişkin soruya ise %73 oranında herhangi bir fikrim yok cevabı verilmiştir. Erken tanı ve eğitim otizmin tek tedavisi olmasına rağmen, araştırmaya katılanlar otizmin tedavisinde kullanılan temel yöntemin hastanede tedavi olduğunu belirtmişlerdir. Araştırmaya katılanlar arasında otizmin duyulmasındaki en büyük pay sahibi %79 ile televizyon olurken, televizyonu %36 ile yazılı basın ve %30 ile sosyal medya takip etmektedir.

BİZ KİMİZ?

Tohum Otizm Vakfı 2003 yılında otizmli çocukları erken tanı ve eğitimle topluma kazandırmak, otizmli çocuklar ve ailelerinin eğitim ve sağlık hizmetlerinden eşit şart ve fırsatlarla yararlabilmeleri sağlamak amacıyla kurulmuştur. Vakfımızın bizden önce kurulan otizm ile ilgili vakıf ve derneklerden farkı ise sadece örnek bir model okul kurmakla kalmayıp, devletimizin otizmli çocuklara ve ailelerine verdiği sağlık ve eğitim hizmetlerine yurt çapında destek olmak gibi daha kapsamlı amaç ve hedeflerle kurulmuş olmasıdır. Biz kar amacı olmayan, kamu yararına kurulmuş olan bir eğitim ve sağlık vakfıyız. Çalışmalarımızı hem ulusal hem de uluslararası çapta sürdürüyoruz. Kaynak yaratma çalışmalarımızda elde ettiğimiz tüm gelirleri ise Vakfın amacına yönelik faaliyetler için kullanıyoruz.

2003 yılından beri çalışmalarımızı bilimsellik, önderlik ve öncülük, paylaşımcılık, kurumlar arası iletişim ve iş birliği, kaynaklarda verimlilik ve etkililik, güvenirlik, şeffaflık ve insana ve çocuğa değer vermek ve en iyi hizmet haklarını gözetmek ilkeleri doğrultusunda yürütüyoruz.

2003 YILINDAN BUGÜNE NELER YAPTIK?

- Tohum Otizm Vakfı; 2006 yılında kurulan Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu’nda otizmli çocuklara PCDI modelinde eğitim sunmaktadır.

- Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu, Türkiye’de örnek model okul olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.

- Özel Tohum Otizm Vakfı Özel Eğitim Okulumuzda 710 çocuğumuza burs desteği ile eğitim verilmiştir.

- Tohum Otizm Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokol çerçevesinde Türkiye çapında 8.275 öğretmene otizm konusunda seminer ve eğitim vermiştir.

- 1.515 sağlık personeline otizm ve tarama ölçekleri konusunda eğitim verilmiş; 46.000 çocuğa otizm riski taraması yapılmıştır.

- 10.119 aileye otizm konulu eğitimler verilmiştir.

- 21 devlet okuluna eğitim, materyal, müfredat desteğinde bulunmuştur.

- Bir iyi uygulama örneği olarak, Türkiye’de ilk kez otizmli gençler için iş ve yaşam müfredatı Tohum Otizm Vakfı tarafından geliştirilerek, Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile kurulan Beylikdüzü Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi’nde uygulanmaktadır.

- Tohum Otizm Vakfı, faaliyet gösterdiği 13 yılda 21 adet ulusal ve uluslararası hibe programları projeleri yürüterek, farklı alanlarda temel hedef kitlesini oluşturan otizmli bireyler ve ailelerinin ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sağlamıştır.

- 96.000 adet eğitim kiti, ‘Otizm Şimdi Ne Olacak?’, ‘Otizm’de Eğitim, Terapi ve Tedavi Yöntemleri’, “Otizmli Çocuğumu Tanımak İstiyorum” kitapçıkları ücretsiz olarak dağıtılmıştır.

- Türkiye’de ilk defa otizmli çocuklar için tablet uygulamaları geliştirdik ve ilk türkçe uygulama olan Tohum 1 & Tohum 2 ve Kavram Öğretimi uygulamalarının IOS ve Android versiyonlarını ücretsiz olarak kullanıma sunulmuştur.

- Otizmli çocuk ailelerinin ücretsiz üye olarak faydalandığı ve yaklaşık 20 binin kullanıcısının olduğu Otizm Eğitim Portalı’nı (www.tohumotizmportali.org) yayına açılmıştır.

- Aile ve uzmanlar eğitici eğitimleri için verdiğimiz seminer ve eğitimlerin Türkiye çapında yaygınlaştırılabilmesi, yeni teknolojik uygulamaların geliştirilmesi için Sürekli Eğitim Birimi açılmıştır. Yapılan eğitimlerle toplam 5.816 aile, eğitimci ve üniversite öğrencisine ulaşılmıştır.

- Türkiye’nin her yerinden Vakfımıza ulaşan ailelere danışmanlık hizmeti vermek ve otizmli çocuklarına eğitsel değerlendirme yapabilmek için Özel Tohum Vakfı Özel Eğitim Okulu bünyesinde Rehberlik Birimi açılmıştır. Yapılan değerlendirmeler, eğitimlerle toplam 3.844 aile, eğitimci ve üniversite öğrencisine ulaşılmıştır.

- 13 yılda toplam 98.883 otizmli çocuk ve ailenin hayatında fark yaratılmıştır.

GELECEKLERİNİ BİRLİKTE AYDINLATMAK İÇİN

Tohum Otizm Vakfı’nın çalışmalarına ve otizmli çocuklarımızın eğitim fonuna katkı sağlamak isterseniz Akbank, Garanti ve Yapı Kredi Bankaları 5055 numaralı hesaba dilediğiniz miktarda bağış yapabilirsiniz. Yine tüm telefon operatörlerinden TOHUM yazıp 5290’a SMS göndererek 10 TL bağışta bulunabilirsiniz. Her türlü desteğiniz için bize www.tohumotizm.org.tr adresinden ve 0212 244 75 00 no’lu telefonumuzdan ulaşabilirsiniz. Tohum Otizm Vakfı’na yapacağınız her türlü katkı çocuklarımızın umut ettiğimiz gelecekleri için çok önemli bir adım olacaktır.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.