ÇOCUKLARA SEVDALI KADIN ELVAN BİLGİN DUMAN… BG DERGİ ŞÖYLEŞİLERİ…

Bodrumlu anne ile İzmir’li bir babanın kızı olarak 1975 yılında doğan Elvan Bilgin Duman, Bitez’de sahibi olduğu butik anaokulunda minik kalpleri geleceğe emin adımlarla yürümeleri için hazırlıyor.  Hiç aklında olmayan bir sektörmüş Anaokulu işletmeciliği Elvan hanımın. Onun hayat çizgisini çocuklara bağlayan ise annesinin 25 yıllık eğitim tecrübesi ve kızı Sedef olur.

İlkokulu Bodrum’da okuduktan sonra orta ve lise eğitimini İzmir Türk Kolejinde tamamlayan Elvan, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Fakültesinden mezun olduktan sonra 10 yıl kadar baba mesleği olan Mali Müşavirlikte hizmet verir. Bu arada üniversitede tanıştığı Mustafa Bilgin’le de hayatını birleştiren Elvan, kızı Sedef iki yaşına gelince bütün hayatını değiştirecek olan anaokulu kurma macerasının da perdelerini aralar…

Söyleşi: Çiçek Bozoğlu

Benim Anaokulu açmam tamamen kızımla ilgili ihtiyaçtan doğdu. Sedef doğmasaydı Kartanesi de olmayacaktı. Bütün yarımada bir kolej ile yedi anaokulunun yanı sıra sadece gündüz bakım evleri ve kreşler vardı o dönmede. Bizim bulunduğumuz Bitez ve Konacık bölgesinde ise böyle bir hizmet hiç yoktu. Şu anada okulumuzun bulunduğu bina aileme aitti. Annem, Sedef’e bakıyordu. “Sen yeterince emeklilik yaşadın. Biz seninle bu işi yaparız” dediğimde en büyük destekçim oldu.

Mevcut anaokullarında neyi eksik buldunuz da Kartanesi gibi yeni bir marka oluştu?  

Anaokulları küçük yapılara sıkışmıştı. Kızımı bırakmak için gittiğim yerlerde bir yandan elektrik süpürgesi çalışıyor, diğer taraftan yemek kokuları geliyor. Bakıyorsunuz birilerini dışarıda bekletiyorlar. Daha profesyonel bir yönetim ve işleyiş bekliyordum. Anaokulunun içinde her şey sistematik olmalı diye düşündüm ve insana dokunan bir yapı bekliyordum.

Kolay bir süreç miydi Kartanesi’nin temellerini atmak?

Aileme ait binanın bir anaokulu için uygun olup olmayacağını aynı zamanda arkadaşım olan çocuk doktoru Sevda Oktay ile pedagog Bahar Atvar’a sorduğumda Bahar beni Marmara Üniversitesi – Atatürk Eğitim Fakültesi / Temel Eğitim Bölümü kurucularından Prof. Dr. Rengin Zembat’a yönlendirdi. Altı ay boyunca sayın Zembat’tan profesyonel destek aldık. Hoca haftada iki gün buraya geldi. Kartanesi’ne alınacak en ufak eşyadan, duvarlarının boya rengi de dahil olmak üzere her detayı Rengin hocanın belirlediği şekilde uyguladık. Birçok insan gelip “Sen deli misin nasıl baş edeceksin bu kadar kurumsal markayla? “diye uyardılar. Bizi anlayan insanlar bizi bulacaktır dedik. Kar tanesinin her bir yeri milim milim emektir. Bu kadar detaylı hazırlık nedeniyle okulu açmamız altı ayı buldu. 100 çocuğa hizmet verecek tam bir kadroyla açılış yaptık.

İlk açıldığınızda kayıtlı  5 öğrenciniz varmış.  

Ben Kartanesine inandım. Kaldı ki kısa bir süre sonra da inancımın karşılığını aldım. Aşırı sorumluluk sahibi olan annem 6 yıl kadar benimle birlikte okulumuza emek verdi. Bu arada ben de kendimi geliştirdim, bu işle yoğruldum. Asıl eğitimimi ben Rengin hocadan aldığıma inanıyorum. Haftada iki gün danışmanlık için geldiğinde anaokulu işletmeciliği ile ilgili o kadar güzel bilgiler, detaylar öğretmiş ki bana desteğini azımsayamam.  Anaokulu ile ilgili Türkiye’nin neresinde seminer ya da eğitim olsa soluğu orada alıyordum. Daha sonra Viyana, Amsterdam ve Berlin’de farklı eğitim akımlarının uygulandığı okulları yerinde inceledim. Bizim kültürel yapımıza uygun olan projeleri Kartanesinde hayata geçirmeye başladık. Hem velilerimizden hem de çocuklarımızdan yeni uygulamalarla ilgili çok değerli geri dönüşler alıyoruz.  Çocuklarımız mutfakta aşçımızla birlikte yemek yapıyorlar. Dolma doldurup, pazı sarıyorlar. Sonra da bunları birlikte büyük bir mutlulukla yiyorlar. Gidip evde annelerine yemek tarifi veriyorlar. Biz çocuk üzerinden aileye de mesaj vermiş oluyoruz.

Veli çocuğunu gönderdiği Anaokulundan ne beklemeli, ne beklememeli?

Anaokul ve okul öncesinde asıl amaç çocuklarımızın öz becerilerini kazanmasıdır. Okul öncesi için yaşamın sihirli yılları derler. Çocuğa önce yaşam becerileri vermeye çalışıyorsun. 0-6 yaş arasında beyin pek çok konuda kazanım elde ettiği için, bu yaştaki çocuk oyun olgusunu oturtarak, yaşamı oynayarak öğrenir.  Avrupa’da bu yaş çocuğu grubuna kesinlikle eğitim vermezler. Yeter ki çocuk oyun oynayarak mutlu olsun ve yaratıcılığı gelişsin isterler. Ondan sonra akademik başarısı kendiliğinden gelir derler. Türk kültürüne baktığınızda aileler için önemli olan uykusuna uyudu mu, temizliği yapıldı mı ve karnı tok mu?

Anaokullarında veliler işin içinde ne kadar olmalı?

Biz Bodrum’da butik bir hizmet vermeye çalışıyoruz. Bizim için birebir dokunmak önemli. Böylece çocuğun bireysel farklılıklarını ortaya koyabilirsiniz. Aileler işimizin bir parçası. Biz tek başımıza herhangi bir başarı elde edemeyiz. İşin içinde aileler olduğunda başarı çizgisi her zaman daha yükseğe çıkar.  Çocuk daha mutlu oluyor ve gelişimi adına çok güzel kazanımlar elde ediyorsunuz. Buradaki en önemli  ve hassas nokta bunun da belli bir kıstasının olması.

Sadece okul içerisindeki eğitmenlerle kalmıyor, çocuk gelişimine katkı sağlayacak atölye çalışmalarını da bünyenizde hayata geçiriyorsunuz.

Çocukların eğitim hayatına faydalı olacak yenilikleri Bodrum’a getirmeyi seviyorum. Bu atölye çalışmalarından biri Aslıhan Aksun ile mandala atölyesi. Çocuklar mandala yaparken ruhsal bir yolculuğa çıkıp, hayal dünyalarındaki yaratıcılığı ortaya çıkartıyor. Kendine ait bir eser ortaya çıkarmış olmanın gururu ile odaklanma ve dikkat problemlerini halledebiliyorlar. Ezo Sunal ile Ritim Atölyesi çalışması gerçekleştiriyoruz. Bu atölyede çocuklar ve velilerle birlikte yol aldık. Ayrıca kendisinin rehberliğinde okulumuzda çok güzel bir müzik odası kurduk. Kids Nook Bodrum İstasyonumuzda her hafta farklı masal ve duyusal oyunlar ile eğlenerek öğrenmeye devam ediyoruz.  Ayrıca okulumuz dışındaki öğrencilerin de bu etkinlikten faydalanmaları için bahçedeki alanımızda özel bir atölye kurduk.

Masal Akademi tarafından uygulanmaya başlanan Kids Nook, Türkiye’de ilk olarak Kartanesi Anaokulu’nda kurulan bir istasyonda hayata geçti. Buradaki çalışmalar neticesinde özellikle hareketli olan erkek çocukların daha da dinginleştiğini gördük. Sınıf ortamında oturmayan hareketli öğrencilerin bu çalışma sırasında baştan sona dikkatini toplayarak dinlediğini ve iştirak ettiğini gördük

Türkiye’de bilinen bir eğitim kurumunun Bodrum Şubesi olmayı düşündünüz mü?

Bodrum’da kabul görmüş, kendi yarattığım, emeğim olan bir marka oldu Kartanesi. Buranın insanıyım. Öyle olunca kendi memleketinde, kendi adıma bir şey yapmaktan dolayı çok mutluyum.  Bunu başarabilmiş olmaktan çok mutluyum. Tanınmış bir çok eğitim kurumundan teklif geldi ama onları kabul etseydim hayalimi gerçekleştiremedim. Özgür olarak kendi bildiğim doğrultuda gitmek istiyorum.

Bodrum’da, Türkiye çapındaki ekollerle aynı sektörde hizmet veriyorsun. Bu konuda sıkıntılar yaşıyor musunuz?
Küçük yaş grubunda herhangi bir sıkıntı yaşamıyorduk ama onlar da küçük yaşlara girmeye başladılar. Anasınıfı için evet ama 36-48 aylık çocukların ev ortamından aldıkları zaman bu sefer bizler zorlanmaya başladık. Daha küçük yaştaki çocuklar bizim okul sisteminde daha başarılı olurlar. Ana sınıfı velisinin kafası karıştı. Çünkü bizim ilköğretim okulunuz yok ve çocuğunun ilköğretim okullarına devam edebileceği başka bir kurumu tercih edebiliyor. Herkes özgür. Bazı aileler de son dokunuşuna kadar özel hizmet istiyor, Kartanesin’e güveniyor.  Çocuklarım kolej ya da devlet okuluna gitse bile onların başarılarını takip ediyorum.

Anaokulu öğretmeni hangi vasıflarda olmalı?

En önemli şey çocuğa sevdalı olması, çocuğu sevmesi. Baştan onlara şunu söylüyorum

“Bu iş gerçekten kolay bir iş değil, birçok insan kendi çocuğuna tahammül edemiyor. Tüm gün boyunca pek çok çocuğun hayatında olacaksınız. Burada kazandığınız parayı başka işlerden de kazanabilirsiniz. Bu işi yapmak istediğinden emin misiniz? Öğretmenlerimin biraz dahi mutsuz olduğunu gördüğümde “İstediğiniz zaman ayrılabilirsiniz, devam etmek zorunda değilsiniz. Bu iş para kazanmak için devam edilecek bir iş değil. “ dedim. Mutlularsa devam etsinler. Çünkü benim için personelin de mutlu olması çok önemli. Sadece başka alternatifi olmadığı için gelen insanlarla çalışmıyorum ve yüzlerine bakınca de anlıyorum. Huzursuzsa, mutsuzsa o çocuğa da yansır. Bu işi yapacak olan kişilerin ruhunun da çocuk kalması lazım.

Bodrumlu genç, girişimci kadınlardan, sürekli araştırma halinde. Okulundaki çocuklara fayda sağlayacak bir yöntem nerede olursa olsun peşinden gidiyor öğrenmek için. Sadece çocukların gelişimini düşünmüyor. Yıllar sonra üniversite sınavına girdi, çocuk gelişimi bölümünü kazanmak için. Pratikte yaptığı işin okulunu okuyacak. Sevgili Ülker İnan’ın ikna etmesiyle Halikarnas Radyo’da çocuk programı yaptı yıllarca.  Türkiye’nin ünlü otellerinden Bodrum Kempinski,  Swiss ve Alkoç’ların çocuk kulüplerini işletiyor.  Son olarak şunları söyledi Elvan Bilgin Duman “. Bu biraz gönül ve sevgi işi. Kartanesi benim yaşama bakış açım ve mutlu olduğum bir alan. Çocukların dünyasına sevdalıyım diyorum ve gerçekten bunu severek yapıyorum. Okulumu sadece iş alanı olarak görmüyorum.”  Herkese kısmet olmaz sevdiği işi yapabilmek. Bunun farkında olan Elvan, her sabah aynı enerji ile okul kapısından giren çocuklarını sevgiyle karşılamanın ayrıcalığını yaşıyor.