Hava Durumu

Çocuk yetiştirmenin en önemli adımı

Yazının Giriş Tarihi: 19.01.2017 09:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.01.2017 09:06

İlginçtir ki çocuk;
Yatıp uyumak için,
Yemek yiyip açlığını gidermek için,
Bir şekilde oyun oynamak için,
Tuvaleti kullanmak için, annesinin babasının "iznine" asla ihtiyaç duymaz. Çünkü bu tür ihtiyaçlarına kendisi bile hükmedemez, söz geçiremez, erteleyemez.. Küçük çocuk uykusu gelince nerede olsa, neresi olsa, kimin yanında olsa kıvrılıp uyur. Açlık hissedince de kimseyi dinlemez, takmaz yemek ister ya da yer. Oyun ise, kimse izin vermese de, ortam uygun olmasa da kimseye çaktırmadan becerebildiği, yapabildiği en güzel işidir.

Asıl bir başka ilginç olan da şudur ki çocuk;
Gülmek, neşelenmek, coşmak için...
Ağlamak, üzülmek için...
Kızmak, bağırmak, içini dökmek için...
Öfkelenmek, tepki göstermek için...
Sakin ve uysal olmak için...

Annesinin babasından "izin" almak zorundadır. Bunların yapılabilmesi onların iznine tabidir.

Yani annesi babası evde;
Neşeli kimseler olarak görünmüyorlarsa,
Somurtkan olmasalar da gayet ciddi ve resmi tavırlar sergiliyorlarsa,
Başkalarının gülmelerine, kahkahalarına, neşelenmelerine tepkiliyseler,
Evde neşe cümbüş yerine sürekli kasvetli bir ortam ve hava varsa,
Çocuğun ağlamalarına, gülmelerine, zevklerine tepkili oluyorlarsa,
Onun öfkesini, kızgınlığını, tepkisini her seferinde engelliyorlarsa... O çocuk duygularını göstermeyi ve kullanmayı beceremez. Hatta çocuk onlardan bu konuda "izin" almak zorundadır. Yani kendini öyle hisseder. Ebeveynin, çocuklarının duygularını açığa vurmasına "izin" vermesi iki türlü olur. Şöyle ki;
1. Ya kendileri de duygularını evde doyasıya ve gerektiği gibi yaşayan birileri olurlar, bunu çocuklarına bizzat göstermiş olurlar...
2. Ya da kendileri bunu beceremiyorlarsa, çocukluklarından kalma kötü izler bu duruma izin vermiyorsa, küçüklüklerinden beri duygularını hep bastırmışlarsa ki isteseler de duygularını yansıtamazlar ve çocuklarına duygularını yaşaması konusunda sürekli engel olurlar...
O zaman, çocuklarının duygularını yaşamasına "sözle izin" vermeleri gerekir. Böylece çocuk, karşısındaki iki ciddi duruşlu ya da karamsar görünüşlü yetişkin karşısında duygularını bastırma ihtiyacı hissetmesin. Şayet anne baba bunu yapamazsa yani çocuklarına duygularını doyasıya yaşaması için sözlü izin vererek onu sözle desteklemez ve teşvik etmezse; o vakit çocuk duygularını açığa vurmaktan ve yaşamaktan çekinir, ürker ve korkar. Çünkü öyle yaparsa aşağılanacağını, ayıplanacağını, gülünç duruma düşeceğini düşünür. Bunun sebebi ise, karşısındakilerde benzer duygusal yaşamalar ve yansımalar görmüyor olmasıdır. Bu nedenle alaya alınmamak için sözlü izin de vermedikleri için duygularını bastırmayı tercih eder. Oysa çocuk için ve yetişkin için duyguların yaşanması ve açığa vurulması, "ruh sağlığı" adına son derece gereklidir. Bunun için gerek çocuğun gerekse yetişkinin duygularını gizlemesi, bastırması psikolojik dengeleri açısından çok tehlikelidir. Eğer çocuk bunu yapıyorsa, duygularını gizliyorsa bundaki amacı ebeveynine karşı kendini korumaya çalışmaktır. Ebeveyninden "emin" değil demektir. Onlara güvenmiyor demektir. Böylece onları "hissetmemeyi" tercih etmiştir. Onun bu halinin kendisine vereceği en büyük zarar, sosyalleşememesi olacaktır. Arkadaşlarıyla uyumu, insanlarla anlaşmayı bir türlü beceremez hale gelir. Çözüm olarak;
Ebeveynler ya kendileri de duygularını evde yaşamalı, göstermelidir; ya da çocuklarını bu konuda engellememelidir. Gerekiyorsa çocuklarına sözle izin vererek, onları duygularını doyasıya yaşamaya teşvik etmelidir.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.