19 Ocak 2020 23:43

Yaşamı ve insan onurunu savunmak

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, İstanbul Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İstanbul Şubeleri ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı açlık grevlerini izleme heyeti, 18 Haziran’da başlattığı açlık grevini 3 Ocak günü ölüm orucuna çevirdiğini duyuran Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’i, aynı hapishanede tutulan ve açlık grevine 190. gününde ara veren Barış Yüksel ve 120. gününde ara veren Ali Aracı ile dayanışma amacıyla açlık grevinde bulunan grup üyesi Emel Yeşilırmak’ı 14 Ocak günü Silivri Hapishanesinde ziyaret ederek, hapishanede karşılaştıkları sorunlar ve ortaya çıkan sağlık sorunlarına dair bilgiler aldıktan sonra tahliye olmaları sonrasında açlık grevine devam etmekte olan Bahar Kurt ve Helin Bölek de aynı gün ziyaret edip kendileri ile görüşmüş, ardından da bir basın açıklaması ile bilgileri kamuoyu ile paylaşıp yetkililere de iletmişti. Heyetin son ziyareti sırasında ulaştığı bilgi ve gözlemlerine bir kez daha yer vermek, bu köşeden durumun ağırlığını sizlerle paylaşmak istedim.

Görüşülen tüm grup üyeleri; çalışmalarını yürüttükleri İdil Kültür Merkezi’ne yönelik baskıların son bulması, grup üyelerinin İç İşleri Bakanlığı tarafından yayınlanan “arananlar” listesinden çıkartılmaları, üç yıldır devam eden konser yasaklarının son bulması ve grup üyelerinin tamamının serbest bırakılması yönündeki taleplerinin devam ettiğini ifade ediyorlar.  Yanlış okumadınız, Hayır! Bir müzik grubunun üyeleri, yasaklı konserleri, çalışmalarını sürdürdükleri kültür merkezinin basılıp müzik aletlerinin kırılıp dökülmesi yetmezmiş gibi her biri arananlar listesinde.

Seslerinin duyulmasını istiyorlar. Ne yazık ki duyulmayan sesleri için bedenlerini sese dönüştürmeye çalışıyorlar. Her geçen gün durumları ağırlaşıyor. İbrahim Gökçek’in sürdürdüğü ölüm orucu eyleminin taleplerinin kabul edilmesi yönünde dikkat çekmek ve dayanışmak maksadı ile  diğer birçok mahpus tarafından başlatılan bir aylık açlık grevinin halen devam ettiği ve kendisinin açlığının 211.günde olduğu, vücut ağırlığının 47 kiloya kadar düştüğü, aşırı zayıflamaya bağlı kaslarında zayıflıkların ortaya çıktığı, B1 vitamini, sıvı ve şeker almaya devam ettiği, açlık grevi nedeniyle verilen faaliyetlerden men cezası yanında, bir aylık ziyaret yasağı cezasının yeni bittiği, Barış Yüksel ve Ali Aracı’nın ise 24 Aralık günü açlık grevine ara vermeleri sonrasında tıbbi bakım anlamında büyük zorluklara maruz bırakıldıkları, 45 kiloda bulunan Barış Yüksel ve 43 kiloda bulunan Ali Aracı’nın ilk gün Silivri Kampus hastanesine götürüldükleri,burada kendilerine serum verildiği, 2. gün Silivri Devlet Hastanesine sevk edildikleri, burada hastane nezaretinde  kalabalık ve sigara içilen bir ortamda elleri çift kelepçeli olarak akşama kadar bekletildikleri, sadece bir anestezist tarafından ziyaret edildikleri ve “ yatışa gerek yok beslenme uzmanı ile görüştürülsünler” dendiği, sonrasında aynı doktorun tekrar gelerek “henüz ağızdan beslenemezsiniz size yatış yapmak gerekiyor ancak sizi alabileceğimiz servis yok” diyerek kendilerini  Mimar Sinan Hastanesine göndermeye karar verdikleri, Mimar Sinan Hastanesine sevk sırasında sedyeye el ve ayaklarından kelepçelendikleri, hastanede tek tek yoğun bakım servisine alındıkları, burada 3 gün el ve ayaklarından karyolaya zincirli halde damardan beslendikleri,  3. Gün sonunda Silivri Devlet hastanesine geri gönderildikleri , burada hastane nezarethanesinde yatırmak istedikleri, nezarethane koşullarının olumsuz etkilerini düşünerek bunu kabul etmedikleri, bunun üzerine Silivri Hapishanesi Kampüs Hastanesine getirildikleri, burada damardan beslenmeye devam edildikleri, 4. gün salçalı acı mercimek çorbası verildiği, bu şekilde daha fazla sağlık sorunu yaşayacaklarını düşündüklerinden kendi istekleri ile hapishaneye dönmek istedikleri ve hapishaneye döndükten sonra da diyet beslenme yerine sağlık durumlarına uygun olmayan yemekler verildiğini, bu nedenle sorunlar yaşadıkları, ilk 3 gün kendilerine yeterli su dahi verilmediği ve hastaneler arasında gezmekten dolayı durumlarının iyileşeceği yere kötüleştiğini,  diyet beslenme ihtiyacının hapishaneye geldikten sonra da sağlanmadığı, ancak doktorun reçete etmesi üzerine takviye gıda içeren mamaların verildiği ve kendi imkanları ile beslenmelerini düzenlemeye çalıştıkları, aradan 20 gün geçmesine rağmen henüz sağlık sorunlarının devam ettiği,  haklarında verilmiş ve infaz edilmeyi bekleyen hücre ve görüş cezalarının bulunduğu, açlık grevini dışarıda sürdürmekte olan Grup Yorum üyeleri Bahar Kurt ve Helin Bölek’in ise  aşırı kilo kaybettikleri, halsiz oldukları, reflekslerinin zayıfladığı, aşırı halsizlik yorgunluk yaşadıkları alınan bilgiler arasında.

Açlık grevi izleme heyeti; ölümler olmadan, sorunun derhal çözüme kavuşturulması için yetkilileri göreve çağırıyor. Mahpusların açlık grevi sürecinde bağımsız sağlık heyetleri tarafından takip edilme taleplerinin yerine getirilmesi, kelepçeli muayene ve tedaviye zorlama gibi insanlık onuruna ve bir Birleşmiş Milletler belgesi olan İstanbul Protokolüne aykırı uygulamalara son verilmesi için ses oluyor. Bu sesi duymalı, bizler de ses olmalıyız hep birlikte. Ölümler olmadan!

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...