BİZE ULAŞIN
Bilim insanları, Çin'in yabani hayvan ticaretinin (özellikle de farklı türlerin sıkış tıkış tutulduğu pazarlar) koronavirüs salgınının en muhtemel kaynağı olduğunda hemfikir.
Ne var ki Kovid-19 için önerilen tedavilerden biri olarak, ülkenin Ulusal Sağlık Komisyonu ayı safrası içeren bir “geleneksel tıp” enjeksiyonunu teşvik ediyor.
Çin ve Vietnam'da tahminen 12 bin kadar ayı çiftliklerde esaret altında tutuluyor ve düzenli olarak safraları için “sağılıyor”.
Animals Asia adlı hayır kuruluşuna göre Çin'deki kafesler bazen o kadar küçük oluyor ki ayılar kendi etraflarında dönemez veya dört ayak üzerinde dahi duramaz hale geliyor. Bazıları kafeslere bir yavruyken konuyor ve oradan hiç ayrılmıyor. Kafes kapısına sığamayacak kadar büyüyebiliyor ya da bodur kalabiliyorlar.
Kuruluş, “Ayılar 30 yıla kadar bu şekilde kafeslenmiş tutulabiliyor. Bunun hayvanların fiziksel ve zihinsel gelişimi üzerinde korkunç bir etkisi var” diyor.
Ayıların safrası (karaciğerin salgıladığı ve safra kesesinde depolanan bir mide sıvısı) “şiddetli acı, ağrı ve enfeksiyona” neden olan invazif ameliyatla (damar içi bir tür cerrahi işlem -ed.n.) toplanıyor.
Ayı safrası üç hafta önce Çin devlet medyası tarafından dolaşıma sokulan bir planda ciddi ve kritik koronavirüs vakaları için önerilen tedaviler arasında yer alan “tan re qing”in bileşenlerinden biri.
Geleneksel Çin tıbbını uygulayıcılar "tan re qing"i genelde bronşit tedavisi için kullanıyor fakat National Geographic'in aktardığına göre Minneapolis'teki Minnesota Üniversitesi'nden bu konu üzerine çalışmalar yürüten Profesör Clifford Steer, ayı safrasının koronavirüs için etkili bir tedavi olduğuna dair hiçbir kanıt olmadığını söylüyor.
