Çin’de insanlar işlerine dönmeye başladılar. Ancak normale dönüş aşı ya da tedavi bulunana kadar kontrollü biçimde olacak. Aynı zamanda Çin, küresel bir pandemi haline gelen bu salgına çözüm için diğer ülkelerle işbirliği için istekli davranıyor

Çin halkının  COVID-19’la savaşı

MİCHAEL DUNFORD*

COVID-19 salgını ilk olarak Aralık 2019’da Vuhan’ da tespit edildi. O sırada mevsimsel nezle yanında Avian Nezlesi yaygın olduğundan, semptomlar onlara yoruldu. Ne zamanki yapılan testler, bu bilinen patojenler için negatif sonuç verdi işte o zaman bu kez solunum yolları enfeksiyonuna yol açanın farklı bir patojen türü olduğu farkına varıldı.

27 Aralık’ta, acil bakım ve solunum yolları biriminin yöneticisi Zahng Zixian, Hubei Bölge Hastanesi’ni resmi biçimde sıradan olmayan bir dizi bulaşıcı olguyla karşı karşıya olunduğu konusunda bilgilendirdi. 29 Aralık’ta Şehir ve Bölge Salgın Kontrol ve Önleme Merkezi ve 31 Aralık tarihinde de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) konuya ilişkin olarak bilgilendirildi. 30 Aralık’ta daha sonra trajik biçimde zatürreden ölen Doktor Li Wenligan, önce kınanıp sonrasında itibarının tümüyle iade edilmesine yol açan Wechat mesajıyla SARS benzeri bir patojenin varlığından söz etti.

YENİ YILLA BİRLİKTE

Daha sonra ilk ve en önemli salgın örneklerinin bu pazarla ilişkili olmadığı ortaya çıksa da 1 Ocak’ta salgınla ilişkili olduğu düşünülen bir canlı balık pazarı kapatıldı. 10 Ocak’ta patojenin genetik dizilimi ortaya çıkarıldı. Bu ilk adım çok hızlı başarılmış oldu ve sonuç ilgili uluslararası sağlık kuruluşlarıyla paylaşıldı. 14 Ocak’ta insandan insana bulaşma tespit edildi ve ertesi gün Japonya ve Tayland’da da hastalık kendisini gösterdi. Bu aşamada, Dünya Sağlık Örgütü insandan insana bulaşma konusunda ciddi bir durum olmadığı yönünde bir görüş benimsedi. 20 Ocak’ta ilk insan kaybı gerçekleşti. Tam bu noktada, Çin Merkezi Yönetimi, kararlı ve etkili müdahale çağrısı yaptı. 23 Ocak’ta ilk karantina ilan edildi ve iki gün içinde tümüyle uygulandı. Vuhan bölgesindeki tüm otobüs ve metro hatlarının işleyişi, hava, demiryolu, nehir taşımacılığı ve özel taşımacılıkla birlikte durduruldu. Benzer iptaller ve önlemler Hubei bölgesindeki kentlerde de uygulanmaya başladı. Sonrasında birbiri ardına diğer bölgeler olağanüstü hâl ve sosyal mesafelenme konusunda düzenlemeler ilan etmeye başladı. Yüzme havuzları, spor salonları, restoranlar tümüyle kapatıldı ve etkinlikler iptal edildi.

2 Şubat’ta Vuhan ve Çin’in geri kalanında, yaşamsal bir müdahale olarak, tüm şüpheli durumda olanların temas ettikleriyle birlikte yalıtılması uygulamasına geçildi. Bu aşamada ateş ölçümü ve benzer yollarla kontrol edilenler, semptomunun şiddetine bakılmaksızın nöbetçi hastaneler ve karantina merkezlerine gözlem için yönlendirildiler. Ağır semptomlar gösterenler, uzmanlığı daha yüksek olan sağlık merkezlerine gönderildi. Ardından testlerin ve tedavinin herkese ücretsiz olacağı ilan edildi.

Ne var ki bu önlemlerin alındığı günler, milyonlarca insanın bir yerlere seyahat halinde olduğu Çin Yeni Yılı’na denk geldi; başta çok sayıda işçi olmak üzere insanlar, yeni yılı birlikte kutlamak için ailelerinin yanında dönüyorlardı. Kimileri çocuklarının bulunduğu yerlere kutlamalar için giderken, bazıları da Çin’in farklı bölgelerine ve yurtdışına tatile çıkıyordu. 11 milyon nüfuslu Vuhan şehri bloke edildiğinde 5 milyon kişi halihazırda kentten ayrılmıştı. 600 bin civarında bir nüfus ikinci en fazla etkilenen yakındaki Huanggang şehrine gitmişti.

Resmi basın, önlemlerin daha hızlı alınması gerektiğine işaret etti. Çin daha önce karşı karşıya kaldığı sağlık tehditleri sonrasında bir alarm sistemi ve zatürre için ölüm-sonrası DNA testi uygulaması geliştirmişti. Vuhan örneği, yerel yöneticilerin alarmı geciktirebileceklerini (kendilerine göre iyi nedenleri vardı) ancak durduramayacaklarını gösterdi. Alarm sistemi bir kez çalıştığındaysa müdahale son derece çabuk ve şaşırtıcı biçimde etkiliydi.

Çin’in iki ay önce verdiği tehlike sinyallerini iyi değerlendirmekte başarısız kalan ABD ve Avrupa örnekleriyle karşılaştırıldığında, daha başarılı bir performans sergilenmesine karşın, Vuhan’da ve Hubei’de ciddi sayıda yetkili görevden alındı, cezalandırıldılar ve yerlerine yeni atamalar yapıldı.

Vuhan’ın karantinaya alındığı gün, günlük kayıtlı yeni enfeksiyon sayısı 400 civarındaydı. Bu daha sonra benzer yolu izleyen Avrupa örnekleriyle karşılaştırıldığında düşük bir sayıydı. Ancak COVID-19 son derece bulaşıcıydı ve ortaya çıkmıştı ki sadece insandan insana geçiş meselesinin ötesinde, salgın semptom göstermeyenler tarafından da yayılıyordu. Güçlü önlemler alındığı aşamada enfekte olan insan sayısı bilinmiyordu ve toplum içindeydiler. O nedenle büyük risk hastalığın büyümesinin ve yayılmasının tüm sağlık sistemini çökertmesiydi.

HASTANE İNŞASI

Korunaklı elbise ve maskelerin, hastane yataklarının, karantina birimlerinin yetersizliği ve diğer kaynakların sınırlılığına rağmen olağanüstü bir çaba gösterildi. Salgının diğer bölgelere yayılmasının önlenmesi, Çin’e kaynaklarını Vuhan’a yönlendirme şansı verdi. 10 bin yataklı iki hastane yoktan var edildi. Huoshenshan Hastanesi on gün içinde inşa edildi ve hemen ardından Leishenshan hastanesi geldi. Başka yerler de geçici hastanelere dönüştürüldüler. Çin’in başka bölgelerinden ve başka ülkelerden sağlık personeli ve araçları Vuhan’a gönderildi. Şubat’ın başından itibaren Hubei bölgesindeki her kente bir başka bölgeden paydaş şehir destek sağlamak üzere atandı. Yiyecek ve ilaç tedarik zincirinin aksamaması ve insanların günlük yaşamını sürdürmesini sağlamak için önlemler alındı. Bu amaçla gelişkin teknolojiler ve yapay zekâ kullanıldı. Çinli firmalar da tesislerini verilen bu savaş için seferber ettiler. Çiftçilik yapan haneler, Hubei bölgesindeki insanlar için ücretsiz yiyecek sağladılar.

KRİZİN ZİRVE NOKTASI

Kriz, günlük 3 bin yeni enfeksiyon durumuyla, şubat başında en üst düzeyine ulaşmış oldu. Mart başında enfekte olan sayısında yavaşlama başladı ve ayın sonuna gelindiğinde hemen hemen tüm yeni enfeksiyonların kaynağı dışarı kaynaklı hale gelmişti. Bu çerçevede dışarıdan gelenleri kontrol etmek için yeni ve sıkı düzenlemeler yapıldı. Geldiğimiz noktada, enfekte olan sayıları, Çin’le karşılaştırıldığında İtalya ve ABD’de daha yüksek. Çin’de insanlar işlerine dönmeye başladılar. Ancak normale dönüş aşı ya da tedavi bulunana kadar kontrollü biçimde olacak. Aynı zamanda Çin, küresel bir pandemik haline gelen bu salgına çözüm için diğer ülkelerle işbirliği için istekli davranıyor.

Çin, şu ana kadar kaynağı tam olarak tespit edilememiş bu virüse karşı başarılı oldu; testleri artırıp, etkilenenleri izleyip yalıtarak ve sosyal mesafelenme kuralını uygulayarak salgını yavaşlatmayı başardı. Bu başarı, Çin devletinin Çin toplumunu harekete geçirmedeki etkinliğinin, tüm mahalle ve çalışma yerlerinde aktivistleri aracılığıyla Komünist Parti’nin iyi örgütlenmiş olmasının ve Çin halkının kolektif ethosuyla bu mücadeleye aktif biçimde destek vermesinin ve katılmasının bir sonucudur. Başka yerlerde olduğu gibi genç insanlar hastalıktan daha az etkilendiklerinin farkına vardılar ama aynı zamanda hastalığı taşıyabileceklerini de gördüler. Bu nedenle gönüllü biçimde toplumun genel çıkarları için kısıtlamalara uydular. Çin toplumunda derin kökleri olan bu kolektif ethos, virüsün kontrol altına alınmasında çok önemli bir rol oynadı. Çin tam da bu nedenle dünya çapında karşı karşıya olduğumuz pandemikle mücadelede başarının iş birliğinden geçtiğini vurguluyor.

*(Prof. Çin Bilimler Akademisi, Coğrafi Bilimler Enstitüsü, Sussex Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi)