Eğitimciler, CİMER’e yapılan isimsiz ve kanıtsız şikâyetlerin öğretmen kimliğini itibarsızlaştırdığını ve eğitimde ticarileşmenin bir ayağı olduğunu ifade etti

CİMER’e şikâyet itibarsızlaştırıyor

Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanı olmasıyla, öğretmenlerin şikâyet edildiği 147 ihbar hattı kapatıldı. Fakat süreç Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ile devam ediyor. BirGün’e konuşan K. isimli bir öğretmen “Okullar açılalı 2 gün olmasına rağmen idareye, CİMER’e onlarca şikâyet gidiyor Çocuğu eve terli geldiği için adliyeye giden velilerle karşı karşıya kalıyoruz” dedi.

İsimsiz ve ispatsız yapılabilen şikâyetlerin eğitime olan etkisini Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ve Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan BirGün’e değerlendirdi.

Baskı aygıtı haline geldi

Eğitim Sen Genel Başkanı Aydoğan, son yıllarda artan öğretmene şiddet vakalarının bu tür uygulamaların bir sonucu olduğunu dile getirdi. Aydoğan “Öğretmen kimliğini değersizleştiren çok fazla söylem üretildi 16 yıl boyunca, bu ihbarcılık da onun bir parçası. CİMER üzerinden herhangi bir şikâyet olduğunda süreç öyle işliyor ki; öğretmenler hiçbir şekilde kim tarafından suçlandığını bilmeden, hiçbir kanıt olmadan suçsuzluklarını ispatlamaya çalışıyorlar. Temel hukuk kurallarında böyle bir uygulama olmaz. CİMER, öğretmenlere yapılan bir baskı aygıtı haline gelmiş durumda” dedi.

cimer-e-sikayet-itibarsizlastiriyor-512700-1.

Öğretmenlerle velilerin karşı karşıya getirildiğini belirten Aydoğan, eğitimin ticarileşmesinin de böyle uygulamalara pekiştirildiğini ifade etti: “Geçmişte yapılan anketlerde müşteri memnuniyeti gibi kavramlar kullanıldı. Eğitimin ticarileşmesi üzerinden veliye müşteri kimliği kazandırıyorlar, eğitimin bir hak olduğu değil de, satın alınabilen bir hizmet olduğunu aşılıyorlar. Bunun karşılığında da her türlü eleştiri ve suçlamayı yapabilirsiniz şeklinde bir durum oluşuyor.” Sorunların çözümü noktasında okul aile birliğini işaret eden Aydoğan, “Başta okul aile birliği olmak üzere velilerin, öğretmenlerin ve öğrencilerin tüm söz ve karar süreçlerinde olduğu bir işleyiş savunuyoruz. Bu sağlanmadan bu sorunlar asla çözülemez” şeklinde konuştu.

147, CİMER’le devam ediyor

Yıldırım ise, 147 ihbar hattının neden kapatıldığını hatırlattı: “İsimsiz ve çok kolay bir şekilde şikâyet edebilme mekanizması Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri’nin sürekli bu soruşturmalarla uğraşmasına neden oluyordu. Okul ortamının huzursuz hale gelmesi, öğretmenlerin gerekli gereksiz tedirgin edilmesinin eğitim ortamını baltalaması ve istenilen eğitim ortamından uzaklaşılması noktasında iptal edildi. Ama aynı şey CİMER üzerinden devam ediyor. Bu doğru değil.”