Tadı ve aroması ile aranılan siparişi çok öncelerden verilen Osmanlı Çileği’nin ise bu yıl da beklenenin altında bir miktarda ürün vereceği belirtiliyor.

 

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çilekte verimin de üretimin de arttığını bildirerek, “Son 10 yılda çilekte üretim 155 bin tondan 376 bin tona, dekar başına verim 1590 kilogramdan 2 bin 802 kilograma çıktı. Bu dönemde çilekte toplu meyveliklerin alanı ise 97 bin 500 dekardan 134 bin 234 dekara yükseldi” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, tezgahlarda bollaşan çileğin aroması, zengin vitamin ve özellikle ellajik asit içeriği ve değişik tüketim şekillerinin (pasta, marmelat, reçel, meyve suyu, dondurma gibi) bulunması nedeniyle çok sevilerek tüketilen bir meyve olduğunu belirtti.

 

FAO VERİLERİ ORTADA

Ayrıca çileğin, taze meyvenin az olduğu dönemde olgunlaşmasından dolayı iyi bir pazar avantajına da sahip bulunduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: “İç ve dış piyasada ilgi gören çilek, arz ve talep neticesinde üretim alanları çoğalarak çeşit zenginliği ve süreklilik açısından, alternatif bir ürün olarak üretim miktarı artmaktadır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, 2005 yılında 3,8 milyon ton olan dünya çilek üretimi, 2009 yılında 4,6 milyon tona çıktı. 2012 yılında 4 milyon 532 bin ton çilek üretildi. ABD, 1 milyon 367 bin ton üretimle dünya üretiminin yüzde 30’unu karşılıyor. Bu ülkeyi 360 bin tonla Meksika, 353 bin tonla Türkiye, 290 bin tonla İspanya, 242 bin tonla Mısır izliyor.”

 

MODERN TEKNİK İLE ÜRETİM

Türkiye’nin 2014 yılında 17 milyon dolarlık 14 bin 286 ton çilek ihraç ettiği, ihracatta Rusya’nın 13 milyon dolarla ilk sırada yer aldığı bilgisini veren Bayraktar, Rusya’yı sırasıyla, Irak ve Romanya’nın takip ettiğini belirtti. Bayraktar, Türkiye’de çilekte modern tekniklerle üretimin 1970’li yıllarda başladığını, üretimin 2005 yılında 200 bin tona ulaştığını, 2007 yılında 250 bin, 2011 yılında 300 bin tonluk üretim rakamının aşıldığını belirtti.

 

LİSTEDE ZONGULDAK YOK!..

Türkiye’de kuzey ve doğu bölgesi hariç her bölgede çilek yetiştiriciliği yapıldığını bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi: “Çilek açık tarla ve örtü altı yetiştiriciliği şeklinde üretilmektedir. Çilekte modern yetiştiricilik başta Akdeniz Bölgesi olmak üzere Ege ve Marmara Bölgelerinde başarıyla uygulanıyor. 2014 yılında çilek üretimi Mersin’de 132 bin 556 ton, Aydın’da 62 bin 859 ton, Antalya’da 56 bin 412 ton, Bursa’da 43 bin 8 ton, Manisa’da 18 bin 747 ton ve Konya’da ise 17 bin 727 ton olarak gerçekleşti. Üretim, Elazığ’da 7 bin 153 ton, İzmir’de 5 bin 150 ton, Sakarya’da 4 bin 507 ton, Kahramanmaraş’ta 3 bin 698 ton, Çanakkale’de 2 bin 792 ton, Adana’da 2 bin 302 tonu buldu.”

Türkiye’de çilek yetiştiriciliğinin önem kazanmasında en önemli nedenin, çileğin değişik iklim ve toprak koşullarında ekonomik olarak yetiştirilebilmesi olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Bununla beraber yapılan masrafların kısa sürede geri kazanılmasıyla küçük aile işletmeleri tarafından yetiştirilmesine uygun bir türdür. Ayrıca çilek yetiştiriciliğin de birim alandan elde edilen gelir de yüksektir” dedi.

 

-Yapılması gerekenler-

Bayraktar, ABD ve Meksika’nın ardından dünya üçüncüsü olduğu çilekte yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: “Sağlıklı sertifikalı fide kullanılmalı ve fide fiyatları üreticilerin kullanımını zorlayacak düzeyde olmamalıdır. Bununla beraber erkenci çilek üretimi yapılmalı, firigo fide yerine fresh fide kullanımı yaygınlaştırmalıdır. Üretimin pazarlama yönü de düşünülerek, güz dikimine uygun çeşitler ve bunların yetiştiricilik isteklerinin belirlenmesi üzerine çalışmalar gerçekleştirilmelidir. Ayrıca erkencilik, üniform meyve, istenen renk ve aromatik özelliklere sahip, nakliyeye dayanıklı, raf ömrü uzun çeşitlerin kazandırılmasına yönelik çalışmalar olmalıdır. İyi tarım uygulaması yaygınlaştırılmalıdır. Çilek üretiminde çalışan kişilere toplama usulleri öğretilmeli, gerekli eğitim verilmelidir. İhracata teşvik verilmelidir. Çilek üretimine de ürün desteği verilmelidir. Yola dayanıklı verimi yüksek yeni çeşitler seçilmelidir TARSİM kapsamında çileğin sebze grubundan çıkarılıp meyve grubuna alınmalıdır. Girdi maliyeti azaltmak ve geliri artırılabilmek için ‘Üretici Birliği’ oluşturulmalıdır. Çilek üretiminin sadece bir sezonluk ürün olmaktan çıkarılıp, üretimin bütün bir yıla yayılması sağlanmalıdır. Havalandırmanın daha iyi olduğu 5’li ve daha yüksek tünel sistemleri yaygınlaştırılmalıdır. Pazar payını artırabilmek için mutlaka markalaşmaya gidilmeli, bunun içinde coğrafi ürün işareti alınmalıdır.”

 

(Haber Merkezi)