Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yanlış anlaşılmasın; çıldırmasına az kalan, çıldırtmak için üzerinde itina ile çalışılan, doldurulan, kışkırtılan masum futbol taraftarları, hatta şehir halklarıdır...
Hocaların, başkanların çoğu çıldırdı zaten!..
Yukardan aşağıya yavaş yavaş “tımarhaneye” dönüyor Süper Lig.
Kan kokuyor!
Silahı olsa hakemi vuracağını itiraf eden Rizespor başkanı ile kapattığımız vahim bir sezondan sonra şimdi de Denizli halkına “kıyam” çağrısı yapan Denizlispor başkanı var karşımızda.
Neden?..
Fenerbahçe’ye mağlup olmuş kendi sahasında!
Yahu bir önceki hafta, Fenerbahçe Kadıköy’de Antalyaspor’a yenildi, gıkını çıkarmadı; hatayı kendi futbolunda aradı. Sen Barcelona mısın mübarek?
Horoz bile su içer Allah’a bakar... “Anadolu futbolu ile büyük kulüpler arasındaki makas kapanıyor” tespitini, kimileri yanlış anladılar galiba!
Mağlubiyetin tek sebebi hatalı hakem kararları değildir, yenmek için oynamak da lazım ayrıca.
Gel de anlat Denizlispor Başkanı Ali Çetin Bey’e, çiçeği burnunda Denizlispor teknik direktörü Mehmet Özdilek’e!
“Tekrarlanırsa, 1 milyon 100 bin kişilik Denizli halkı, stadı başlarına yıkar”mış hakemin, VAR’ın, Federasyonun...
Kim bilir belki de rakip futbolcuların!
Olabilir... Galeyana gelmiş halkın elini kim tutabilir. Ama sizlerin sayesinde gerçekleşecektir unutmayın. Sizlerin ve derin hesaplarınızın, acıklı korkularınızın, tatminsiz hırslarınızın, şablon haline gelmiş sorumluluktan kaçma alışkanlıklarınızın yüzünden...
Aslında hiçbiri sosyopat değil normal yaşamlarında. Ama konu futbolsa, dellenmek de mübah, saçmalamak da, kışkırtmak da... Hayatı boyunca ilçelerden, kentlerden sorumlu kamu görevi yapmış Ali Çetin gibi özünde kibar ve kaliteli bir başkanın yapacağı iş mi bu?
Lanet olsun şu futbolun yöneticiler üzerinde kurduğu “beklentiye/baskıya”.
Lanet olsun, vaat denilen söylemesi kolay yapması zor “kamu emziğini” icat edene.
Süper Lig’e döndüğü bu sezona Galatasaray ve Antalyaspor galibiyetleriyle başlayınca, çıtayı ligin ilk beşine koyan, puan kaybedince paniğe kapılan, hemen teknik direktörü Yücel İldiz’i günah keçisi ilan eden, yerine acil zafer sorumlusu olarak Mehmet Özdilek’i atayan başkan, kendi sahasında yenilip sebepsiz/çaresiz kalınca bu olur işte...
“Kurtarıcı” Özdilek, rakibin golüne ofsayt der... Başkan penaltı ister... Halk kalkışmaya davet edilir.
Çünkü beklenti zirvede, baskı dev gibidir. Kendi yarattıkları hayalin kölesi olanlar, son çare hayalleri yıkan bir düşman bulur.
Mutlaka bir hata olmuştur yenilmeleri için. Hakları yenmiştir. Geri almanın yolu halkın gücünden geçmektedir.
İşin berbat tarafı en ufak bir haklılık payı yok Denizli’deki isyanın.
Fenerbahçe’nin ilk golü temiz... Muriç’in rakiple teması yükseldikten sonra. İkinci golde Emre’nin faul denilen teması ayağını topa koyduktan sonra. Ofsaytı bir tek Mehmet Özdilek görmüş.
Mustafa Yumlu’ya verilmediği iddia edilen penaltıda ise Yumlu da Gustavo da ceza sahası dışında. VAR da ceza sahası dışında olduğu için devreye girmiyor. Girse, hemen önce Yumlu, Muriç’e kafa atmış.
Aynısı bir daha yaşandığında Denizli halkı başkanın çağrısına uyup orayı başlarına yıksa, ayıp/yazık/günah olmayacak mı?
Bu iş böyle gitmez beyler...
Şiddet “sözlü” ama her sezon dozu ve hacmi artıyor.
Silahı olsa hakemi vuracak başkanınki, bireysel bir cinayet planıydı... Halkı kıyama davet eden başkanınki “linçe” çağrı.
Vatandaşın da sabrı, sağduyusu bir yere kadar. Gün gelir uyar çağrıya.
Ne yazık ki, yaşamlarında kibar ve saygın olsalar da iş futbola geldiğinde zıvanadan çıkan yöneticilerin, kaytarmak için sorumlu arayan hocaların yeri olmamalı futbolda.
Umarız, “futbolda olur böyle şeyler” diye durumun vahametine aykırı şekilde kıytırık cezalar kesmek yerine soruna el koyar futbolu yönetenler. Rizespor başkanına verilen 11 gün hak mahrumiyeti cezası gibi “taltif ve teşvik” yollarına sapmazlar.
Aksi halde onlar da ortak olur eli kulağında muhtemel facialara.

Haberin Devamı

NOT: Üç ay önce seçim kazanarak iktidarına üç yıl daha ekleyen başkanı bile üç günde tası tarağı toplayıp kaçma durumuna getiren “mali felakete” balıklama atlayacak kadar Beşiktaş sevgisi ile dolu Ahmet Nur Çebi ve arkadaşlarını kutluyor, kolaylıklar diliyorum. Zaferin büyüklüğü zorluğu ile ölçülür. Başarırlarsa, Seba’nın yanına heykelleri dikilir. Tersi, sadece mali değil milli felakettir. Kararı Beşiktaşlılar verecektir.