Şühesiz her milletin bir ruhu ve onu hareket ettirecek bir kızılelması vardır.

Bu ruh ve kızılelma İslam'dan önce var olduğu gibi İslam'dan sonra da hep var olmuştur.

Bizde kızıl elma hep değişik ad ve görünümlerde olmuştur.

Bunu bazen şan, şöhret ve yiğitlik, bazen Allah'ın gönderdiği dinin uğruna ve bazen de milletin yüceliği adına olmuştur.

Ama bu ruh hep olagelmiştir.

'Şimdi ölürsek dünya durdukça kahramanlık şanımız yaşayacak: Oğullarımız ve torunlarımız başka milletlerin başbuğları olacaktır( Kun Hükümdarı).

Bizde hükümdarlar da söz konusu cihan hakimiyeti için Allah tarafından iktidara getirildiklerine inanmışlardır:

'Türk Tanrısı Türk milleti yok olmasın diye beni Kağanlığa oturttu.'(bilge Kağan).

'Sultan Melikşah cihan ailesinin babasıdır. Bu sebaple onun babalık şefkati da o nisbette geniş olmalıdır.'(Nizamül- Mülk).

'Türkistan halkı kadar servetini hayır, din ve cihad yolunda harcayan başka bir millet yoktur.'(X. YY. islam Coğrafyacıları)

'Türklerin almadığı memleket, içmediği su, ateşlemediği ocak kalmadı. Şehirleri ve ülkeleri doldurup her tarafa hakim oldular.'( İmadeddin İsfahani).

Bizler İslam'ı kabul ettikten sonra cihan hakimiyeti ruhumuza İslam ve cihadı giydirdik.

'Kendime bir saray yapıp da yanında bir cami inşa etmezsem Allah'tan utanırım.'(Tuğrul Beğ).

'Biz temiz Müslümanlarız,bidat nedir bilmeyiz. Bu nedenledir ki, Allah halis Türkleri aziz kıldı.'(Alp- Arslan).

'ALLAH BU DÜNYAYI BİZİM TASARRUFUMUZA TEVDİ VE EMANET ETMİŞTİR. BÜTÜN EMİRLER VE HÜKÜMDARLAR BİZİM MEMURLARIMIZDIR.'(SULTAN SANCAR).

Selam olsun bu ruhu taşıyana ve yükseltene duasıyla…

'