CHP’li Vekillerden Artvin’e Hayır Çıkartması

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı 16 Nisan Referandumu öncesi yürüttüğü Hayır kampanyası kapsamında  CHP Grup Başkanvekili Engin Altay  ve 14 Milletvekillin katılımıyla Artvin Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezinde  program düzenledi.

CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan´ın daveti üzerine Artvin´e gelen  CHP Grup Başkan Vekili,  İstanbul Milletvekili Engin Altay, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Çorum Milletvekili Tufan Köse, Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi, Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya, Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, 24. Dönem Milletvekili Ramazan, 24. Dönem Milletvekili Volkan Canalioğlu, 24. Dönem Milletvekili Ramazan Aşkın Türeli, 24. Dönem Selahattin Karaahmetoğlu´dan oluşan 15 Milletvekili grup dağılımı yaparak Artvin´in ilçeleri ve köylerinde referandumla ilgili çalışmalar gerçekleştirecekler.

Bu kapsamda ilk programlarını Artvin Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezinde vatandaşlarla bir araya geldiler.  Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programa ilimize gelen 14 milletvekilinin yanı sıra CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, CHP İl Başkanı Ali Yücel Kurt, CHP Artvin Merkez İlçe Başkanı İlyas Şahin, Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir, Kemalpaşa Belde Belediye Başkanı Ergül Akçiçek, CHP kadın Kolları Başkanı Gülşen Kurul, CHP gençlik Kolları Başkanı Anıl Öztürk, Kızılay Şube Başkanı Seracettin Yazan, Artvin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Zeki Alkan, DİSK Genel İş Şube Başkanı Selim Bilgin, ADD Şube Başkanı Ayla Varan, Baro Başkanı Ali Uğur Çağal, Demokrat Parti İl Başkanı Sevinç Yıldırım, Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Celal Öztürk, Yeşil Artvin Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Ahmet Alpaslan, Esnaf Odaları Başkanı Demirhan Elçin, ORKOP Başkanı Hasan Yaşar, TMMOB Artvin İl Temsilcisi Hakan Yavuz, Haziran Hareketi Yürütme Kurulu Üyesi Sercan Dede, Artvin Halkevleri Başkanı Yasin Öztürk, Eğitim İş Sendikası  Şube Başkanı Sinan Arslan, Hayır birleşenleri ve vatandaşlar katıldı.

Milletvekilleri salona “Madene Hayır” atkılarıyla çıkarken, programın açılışı Artvin halk oyunları gösterileriyle başladı.

Halk oyunlarının ardından Cumhuriyet Halk Partisi Artvin İl Başkanı Ali Yücel Kurt konuşmasını yaptı. Kurt konuşmasında, Herkese saygılar, hürmetler, mutluluklar, yarınlar diliyorum diyerek, “Hepiniz hoş geldiniz iyi ki geldiniz. İşte Artvin bu! bize bu güzelliği yaşatan Artvinliller hepiniz hoş geldiniz.

Artvin için büyük tarihtir bu. Büyük bir tarih yazdınız. 17 milletvekilinin Artvin’e gelerek bir ilki yaşattığı için sizlere teşekkür ediyorum. Emeği geçen başta CHP Artvin Milletvekilimiz Av. Uğur Bayraktutan’a çok teşekkür ediyorum. Bizim bu beraberliğimize hayır bileşenlerimize çok ama çok teşekkür ediyorum” dedi.

İl Başkanı Yücel Kurt’un ardından ev sahibi CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan konuşmalarını gerçekleştirdi.

Bayraktutan konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Değerli gurup başkanvekilim çok saygıdeğer millet vekillerim bugün bizim misafirimiz olan diğer siyasi partilerin demokratik örgütlerin temsilcileri kısaca Artvinliler bu Cumhuriyet kentinin yiğit insanları hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Hepiniz hoş geldiniz.

Şuna ifade etmek istiyorum bu kentte 15 yıl belediye başkanlığı etmiş Emin Özgün’ü anmadan geçemeyeceğim. Nu içinde yatsın. Ruhu şad olsun diyorum.

Siyasette vefa bir semtin adı olmamalıdır değerli dostlarım. Bakın 15 milletvekilimiz buradalar. Mecliste onlarla birlikte çalıştım. Bugün burada olan 15 milletvekilimize teşekkür ediyorum saygı ile selamlıyorum. Mustafa Balbay’ da Yusufeli ilçemizde çalışmalarını başlattı. Ona da saygılarımı buradan iletiyorum.

Değerli milletvekillerim bu kenti gördünüz virajlardan nasıl bir bayır memleketimizin olduğunu gördünüz. Memleketimiz bayırdır kararımız hayırdır! Bu salondan her siyasi taraftan insanlar var. Ülkücüsü var, sosyal demokratlarımız var değerli Artvin halkı bu topraklar her türlü siyasal düşünceden insanları yetiştirdi. Bir tek vatan haini yetiştirmedi bu topraklar. Bir tek vatan haini çıkmadı.”

Bayraktutan konuşmasını, “yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak unutma aynı gök yüzünde altında bir direniştir yaşamak!” diyerek sonlandırdı.

Programa katılan katlan milletvekilleri tek tek kürsüye çıkarak salonda bulananları selamladı. Son olarak ise  CHP Grup Başkan Vekili Engin Altan konuşmasını yaptı.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay  "27 Mayıs 1960´da, 12 Mart 1971´de 12 Eylül 1980´de, 28 Şubat 1997´de, 27 Nisan 2007´de, 15 Temmuz 2016´da aynı amaçla demokrasimize yönelik müdahaledir.  Bu millet her şeye rağmen hepsine hayır dedi. Bu sivil yollarla demokrasiyi askıya alma müdahalesine de hiç şüpheniz olmasın millet hayır diyecektir" diye konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığının Artvin Ahmet Hamdi Tanpınar Merkezinde organize ettiği programda konuşan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay Artvin Halkının Cerattepe´de ortaya koyduğu direnişi 16 Nisan´da da ortaya koyacağından şüphe etmediğini söyledi.

Artvin´de hayır oylarını yüzde 80 düzeylerine çıkarmak için Artvin´e geldiğini kaydeden Altay " Mustafa Kemal Atatürk´ün bize bıraktığı bu kutsal emaneti korumak konusunda yeterli olamadık. Bir musibet bin nasihatten iyidir. 16 Nisan´da bizim için bir hayra vesile olacak. Bütün topluma demokrasinin, cumhuriyetin önemini ve bunun kaybedilmesi halinde ülkenin başına ne gibi felaketin geleceğini her kes anlıyor. Cumhuriyeti bizim için anlamlı ve değerli kılan onun laik niteliği ve onun hukuk devleti olma özelliğidir. Bunlar yoksa Cumhuriyeti atın çöpe gitsin. Laik niteliği ve hukuk devleti olma özelliği ile cumhuriyet bir değer ve anlam taşır. Hukuk devleti olma özelliği aynı zamanda hukukun üstünlüğüdür ki, oda demokrasinin fıkır fıkır çalıştığının belgesidir, dayanağıdır.  Bütün işin aslı kerameti demokrasidedir. Anayasayı da bizim için değerli kılan temel hak ve özgürlüklerimizin teminat altına alınması ve hiç kimsenin bunu çiğnemeye cesaret edemiyor olmasıdır. Bana böyle bir anayasa lazım. Başka türlü anayasayı da atın çöpe gitsin. 67 yıldır demokrasi ile tanışmış 6 defa müdahaleye uğramış bir türlü demokrasi ile taşlanmamış bir cumhuriyetin çocukları olarak kendi kendimize övünüp duruyoruz. Böyle tehditler geldiği zamanda el ele omuz omuza veriyoruz ve dur hayır diyoruz.  Demokrasimize yönelik 15 Temmuz darbesi gibi 20 Temmuzda ilan edilen o halle birlikte başlayan karşı darbe, karşı devrim olarak görüyorum. Karşı devrimciler 29 Ekim 1923´tede vardır 24 Mart 2017´de var" dedi.

Altay farklı yaşam tarzlarının, farklı inanç aidiyetlerinin, farklı etnik aidiyetlerin barındığı ülkelerde farklı kimliklerin bir arada tutulmasının tek şartının standartları yüksek bir demokrasi olduğunu ifade ederek , "27 Mayıs 1960´da, 12 Mart 1971´de 12 Eylül 1980´de, 28 Şubat 1997´de, 27 Nisan 2007´de, 15 Temmuz 2016´da aynı amaçla demokrasimize yönelik müdahaledir.  Bu millet her şeye rağmen hepsine hayır dedi. Bu sivil yollarla demokrasiyi askıya alma müdahalesine de hiç şüpheniz olmasın millet hayır diyecektir" diye konuştu.

Altay, " Herkes tarafından kandırılan ve bun itiraf eden bir insana, ya da yarın kandırılması muhtemel başka bir insana bu devletin bütün anahtarlarını teslim edecek bir millet görmüyorum Anadolu´da.  Çok renkliliği, bir arada tutan devletin ve siyaset müessesinin ortak değeridir. Ortak paydadır. Ülkemizin başına bin türlü ha geliyor. Darbe müdahaleleri oluyor komşularımızın  hepsiyle sorunlarımız var.  Rusya  ile yeniden başlıyor. Suriye´si öyle Irak´ı öyle. Amerika´sı, Avrupa´sı öyle. Bu topraklara top yekun bir taarruz olursa, bütün siyasi kanatların, bütün  inanç gruplarının , bütün etnik grupların bütün  farklı yaşam tarzı aidiyetlerinin  hepsinin bir arada toplanıp oturabileceği ortak değere  ihtiyaç yok mu? Var. O şimdi Cumhurbaşkanlığı müessesidir. Şuanda  bile halen öyledir. Sayın Cumhurbaşkanımızın resmi olarak  AK Parti ile resmi olarak ilişiği yoktur.  Bunun için 15 Temmuz´da bizim genel başkanımız kaçak dediğimiz halde o saraya gittik. Cumhurbaşkanı bu milletin ortak değeridir. Bu teklifin özünde şu var. Orta değeri kaldırıyor. Bu ortak değeri kaybettiğimiz gün, Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu´da olsa Devlet Bahçeli´de olsa, Binali Yıldırım´da olsa Türkiye kan gölüne döner. Ben bunu iç savaş çığırtkanlığı olarak söylemiyorum. Milletleri bir arada tutan ortak paydalara ihtiyaç var. Suriye´de yaşanan, Irak´ta yaşanan, Libya´da Mısır´da yaşanan budur. Bunun için bu ortak değer önemli, yoksa Cumhurbaşkanı kim olursa olsun. Bir partinin genel başkanı yüksek yargıyı tayin ederse, bir partinin genel başkanı, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet bu egemenliğini Türkiye Büyük Millet Meclisi aracılığıyla kullanır hükmüne rağmen, kanun yapma gücünü eline alırsa artık o ülkede yandı gülüm keten helva.  CHP Genel Başkanında da verseniz bu yetkiyi ülke perişan olur. Bu yetki hiç kimseye verilmez. Atatürk´e vermemişiz. Şimdi bir kişiye devletin bütün anahtarını vermek bir cinayettir. Demokrasinin olmadığı bir cumhuriyet bana lazım değil" diye konuştu.

Altay demokrasinin olmadığı bir ülkede Türkiye büyük millet meclisi kimsenin işine yaramayacağını belirterek "Meclisin yapabileceği bir şey yok, bütçe hakkı kanun yapma hakkı yok. Meclisin üç tane büyük görevi var, bütçe hakkı elinden alınıyor, başkanda kanun yapabilecek, hükümeti denetleme hakkı ortadan kaldırılıyor.

Bu meclis bir şey için beslenecek olur ya savaş ilan etmemiz gerekirse meclisten karar çıkması gerek. Belki bir gün savaş ilan ederiz diye meclisi açık tutup 600 milletvekiline ayda 15 bin TL maaş vereceğiz. Yazık değil mi günah değil mi,  böyle olacaksa kapat gitsin. Ne meclisi kapatacağız nede Cumhuriyetimizi, Laik Demokratik, hukuk devleti olma niteliğiyle ayakta tutacağız. Biz dedik Tayyip Bey senle kavga etmeyeceğiz dedik. Şimdi dünya ile kavga etmeye başladı.

AK Parti’nin çok üst düzey, çok sayıda yöneticisi, Cumhuriyetle Atatürk’le Laiklikle sorunu var, birçoğu karşı devrimci kabul ama AK Partiye oy veren 23 milyon vatandaşlımızın çok büyük bir çoğunluğun, sizler kadar, bizler kadar, hepimiz kadar Mustafa Kemal Atatürk’e, Albayrağa bağlılığı bunu da referandumda göreceğiz. Hayır, Diyecek çok insan rengini belli etmiyor. Çünkü korku toplumu oluştu.

Programın ardından İnönü  caddesin boyunca parti binasına yürüyen milletvekilleri daha sonra ilçeleri ve köylerde çalışmaların yapma üzere il merkezinden ayrıldılar.