Cephanesi bol olan kazandı

A -
A +

F.Bahçe, Pelkas haricinde ikinci yarıya doğru değişikliklerle çıktı. Trabzon’da ise Abdulkadir dışında bir silah yoktu…

Kadıköy’de dün akşamki maçın ilk yarısının son yarım saati diyelim, bambaşka bir oyunun sergilendiği süreçti. İlk 10-15 dakikayı mahkûm geçiren Trabzonspor, Abdulkadir’in Nwakaeme ile birlikte ağırlıklı olarak orta alanı kalabalıklaştırıp oynaması, F,Bahçe’nin bütün oyun kurma, baskı yapma planlarına çok ağır bir darbe vurdu. İşte bu süreçte Afobe’nin golü de bir soğuk duş olarak F.Bahçe’yi üşüttü. İlk yarının bu sonuçla bitmesi, ikinci yarı için herkesi aldattı diyebilirim. Ama ben bu aldatılanlar arasında asla değildim. Çünkü şayet doğru değişiklikler yapılabilirse F.Bahçe, maçın ilk on dakikasındaki ağırlığını yine ortaya koyup maçı çevirebilecekti.
Nitekim Pelkas’ın çıkması, yapılan değişiklikler içinde tek yanlışıydı Erol Bulut’un. Zaten bu oyuncunun çizgide oynatılması da yanlışların en büyüğüydü. Öylesine ki, hücum hattının arkasında etkili silahı pasifize etmek anlamına geliyordu. F.Bahçe, Caner Erkin’in duran top sihriyle maçı bir anda 3-1’e getiriverdi. F.Bahçe’nin attığı bütün gollerde Caner’in ustalığı vardı.
F.Bahçe’nin bu maç da dâhil en büyük sıkıntısı, ileri üçlüdeki oyuncularının doğru dürüst top alışverişine giremeyişleri, orta sahaya alan açamamaları idi her zaman olduğu gibi.
Trabzonspor, şunun altını çizmekte yarar var; rakibine oranla kalite eksikliği ile maçı oynamak zorunda olan bir futbolcu topluluğuydu. Abdulkadir’in yukarıda da yazdığım gibi ilk yarıda bir 20 dakikalık topa sahip olup takımı hücumunu organize etmesinden başka Trabzon’un altı çizilecek bir olgusu yoktu.
Maçın en dikkat çeken yönlerinden biri de iki takımın kalecilerinin, “istikbal onlardadır” diyenlere ettikleri ayıptır.

MAÇIN ADAMI: Caner Erkin

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.