Cengiz: Kaşıkçı cinayetinde itham merciinde devlet başkanı olabilecek kişiler var

Hatice Cengiz / Cemal Kaşıkçı
Hatice Cengiz / Cemal Kaşıkçı © Reuters
© Reuters
By Mustafa Bag
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyinin 41'inci oturumunda konuşan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, BM Yargısız İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın Kaşıkçı cinayetiyle ilgili raporunu değerlendirdi

REKLAM

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyinin 41'inci oturumunda konuşan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, BM Yargısız İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın Kaşıkçı cinayetiyle ilgili raporunu değerlendirdi.

Cemal Kaşıkçı'nın da bir gazeteci olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Cengiz, "Cemal ile tanıştıktan sonra bizatihi çok enteresan bir şekilde Orta Doğu'nun sabahtan akşama kadar konuştuğu çok önemli, çok dehşet verici bir suikastın son ve ilk tanığı olmak durumunda kaldım. Bu benim adıma atlatabilecek bir hadise değildi 9 ay geçmesine rağmen ben hala olayı atlatamadım. Ölümüyle ilgili tüm işaretler olsa da cesedinin ortada olmaması, Cemal acaba yaşıyor mu? Cemal bir yerde tutuluyor mu düşüncesini getiriyor. Bu inanılmaz inanılmaz, farklı bir travma. İnsan psikolojisinin kabul edebileceği bir durumda değil." dedi.

Hatice Cengiz: İtham merciinde devlet başkanı olabilecek kişiler var

"Sayın Agnes Callamard'ın yayınladığı rapor çok önemli. BM bünyesinde İnsan Hakları Komisyonu'nun yayınladığı raporda ifade edilen çok önemli noktalar var." diyen Hatice Cengiz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Callamard, unutturulmaya çalışılan bir meseleyi, uluslararası kamuoyunun gündeminde kalması ve insanlığı harekete geçirmesi için elini vicdanına koyarak çok güzel bir çalışma yaptı. Rapor devlet başkanı olabilecek bir kişinin bu olaya karışma ihtimalinden bahsediyor. Rapor, Suudi Arabistanlı önemli yetkililerin bu işin içerisinde olma ihtimalini ve bu işin üzerine gidilmesi gerektiğini söylüyor. Bununla ilgili uluslararası bir cinayet soruşturması açılmasını söylüyor, sonuna kadar destekliyorum. Biz bugün bir devlet başkanı olabilecek bir kişiden bahsediyoruz, devletin yöneticilerinden bahsediyoruz. İtham merciinde devlet başkanı olabilecek kişiler var. Normal bir olay değil, bir skandal. Devlet başkanları ve yetkililer 9 aydan bu yana bunu itiraf etmiyor ama bu bir skandal. Bir ülkenin cinayetle itham edilmesi ve BM raporuyla da bunun açıklanması ve üzerine gidilmesi talebi."

"Suudi Arabistan delilleri yok ediyor, kendi soruşturmasının meşruiyeti yok"

Hatice Cengiz, raporun işaret ettiği bir diğer noktanın da Suudi Arabistan yönetiminin kendi yürüttüğü soruşturma sürecinde bazı delilleri yok ettiğine dair kanıtların olduğunu ifade ettiğini belirterek, "Bu açıdan baktığımızda Suudi Arabistan'da yürütülen soruşturmanın da meşruiyeti kalmamış oluyor. Dolayısıyla uluslararası cinai bir soruşturmanın gerekliliği tekrar ortaya çıkıyor. Çünkü raporda Suudi Arabistan'ın soruşturma sürecinde, 2 Ekim'den sonraki süreçte delilleri yok ettiğine dair ifadeler var." şeklinde konuştu.

"Sadece rapor olarak kalmamalı, cinayet soruşturması açılmalı"

BM'nin cinayeti raporlarmasının bundan sonra açılacak soruşturma için önemli bir adım olduğuna işaret eden Cengiz, "Bu sadece rapor olarak kalmamalı ve BM bünyesinde soruşturma açılmalı. Dünya kamuoyunun bu meselenin üzerine gitmesi gerekiyor. BM bunu bir sonraki adıma taşımalı." ifadelerini kullandı.

Cemal Kaşıkçı cinayetinin başından sonuna kadar planlı bir şekilde yürütüldüğünü ifade eden Cengiz, "Bazı büyük devletlerin başkanlarından birtakım ifadeler duymaya başladık. 'Bu mesele istisnai bir durumdu, böyle düşünülmemişti. Gerçekleştiği kadar kötü bir şey olmayacaktı ama sonradan işler değişti' gibi birtakım ifadeler duyduk. Oysa raporda yayımlanan ses kayıtlarından ve ifadelerden de anlaşıldığı üzere başından sonuna kadar planlı bir cinayetti. Hiçbir şekilde yanlışlıkla olan ya da kendiliğinden gelişen bir hadise yok. Tüm bunlar Suudi Arabistan hükümetinin gizli kapaklı bir takım suçları işlediğini ve bu suçlardan birinin de bu olması açısından önemli. Cemal'in konsoloslukta hiçbir suçu olmadan sadece sivil bir vatandaş olarak evlenmek için gitmesiyle onun vahşi bir şekilde katledilmesi, kesinlikle istisnai bir olay değil. Suudi Arabistan'ın kendini savunmaya geçmesi anlamsız ve kabul edilebilir bir durum değil. Çok sayıda cinayet var, ve kanıtlanamadığı için gündeme gelmiyor. Dolayısıyla bu istisnai bir durum değil ve Suudi Arabistan'ın yaptığı ilk hadise değil ama son olması için bugün burada bunu konuşuyoruz." diye konuştu.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İstanbul'da işlenen Kaşıkçı cinayetinin Suudi aktörleri kimler?

Kaşıkçı cinayetinde Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu olan Uteybi'ye ABD'ye girişi yasağı

BM Soruşturma Komisyonu: İsrail, 7 Ekim soruşturmasını engelliyor