CEMAATLER VE ÇOCUK EĞİTİMİ

Günümüz yaygın eğitim kurumları bilimsel temelli olarak çalışmaktadırlar. Çocukların öğrenmesinin gerekli olduğu düşünülen bilgiler toparlanarak kurumların eğitim müfredatı belirlenmekte, uygulanmakta, ölçümlemesi yapılarak neticeler karne ile ortaya konmaktadır. Çocuğun okul dışı hayatı ise aile ve çevre ortamında geçmektedir. Fakat günümüz şehir ortamında çocukların sokağa çıkmasına da pek izin verilmediğinden çoğunlukla eve hapsolan bir çocuk profili karşımıza çıkmaktadır.

Güvenlik korkusu ile dışarı çıkamayan çocuk ikamet ettiği bölgede, akranları ile görüşüp tanışamadığından sosyalleşmesi sadece okul saatlerinde sınırlı kalmakta, teneffüs saatleri yetmediğinden ders saatlerinde de bu aktiviteler devam ettirilmek istenince ders saatlerinin de kalitesi düşmektedir.

Çocuk sosyalleşmesinde, okulun dışında çeşitli kulüpler, hobi, spor ve aktivite okulları ve de cemaatlerin çeşitli teşekkülleri de etkili olabilmektedir. Yazı cemaatlerin bu konudaki rolü üzerine olduğundan diğer kurumları geçerek cemaat teşekküllülerine üzerine konuşalım.

Cemaat kelime manası olarak topluluk demektir. Daha özel manada ise, belirli bir konu hakkında amacı olan insanların fikir ve aksiyon birliği sağlayarak hiyerarşik düzen içinde organize hareket etmeleri ve bunu gönüllü olarak yapmaları manasına gelir. Günümüzde bu kavram daha özelleşerek sadece dini topluluklar manasında kullanılmaktadır. Mesela Yahudi cemaati, Ermeni Cemaati, Menzil Cemaati, Süleymancılar Cemaati veya Nur Cemaati gibi.

Günümüz hukuki yapısında tekke, zaviye gibi ibadethane dışında kalan tüm dini kurumlar yasaklandığı için cemaatler de kendilerini hukuki bir yapı oluşturup resmi olarak ifade etme haklarından mahrum bırakılmışlardır. Cemaatler çıkış yolu olarak vakıf ve dernekler üzerinden resmi organizasyonlarını kurmaktadırlar. Tüm faaliyetler bu dernek lokallerinde yürütülebilmektedir. Sohbet, zikir halkaları, yemekler, dualı toplantılar vb. hep bu dernek lokallerinde yapılabilmektedir. Bu faaliyetler yetişkin bireylere dönük olarak yapılığı gibi çocuk ve gençler için de ayrı faaliyetler hazırlanmaktadır.

Anne ve babalar çocuklarını bilimsek ve mesleki eğitim için devlet okullarına ücretsiz olarak gönderebiliyorken, eğer yeterli maddi kaynak sahibi değillerse çocuklarının istedikleri gibi ahlaki ve toplumsal eğitim almalarını sağlayamamaktadırlar. Bu durumda cemaat faaliyetleri kurtarıcı bir etki oluşturmaktadırlar. Bu faaliyetlerde çocuklar bir taraftan eğitim alırken diğer taraftan hem evlerine yakın olması hem de geniş sosyal içerikli faaliyet süreci ile sağlıklı bir formatta sosyalleşebilmektedirler. Bu sosyalleşme olması gerektiği gibi gözetim altında yapılmakta ve de anne babalar da bu süreçlere dahil olarak çocukları ile birlikte kaliteli zaman geçirme imkanları olmaktadır.
Gönüllülük esasına göre finanse edilen bu faaliyetlerde düşük gelirli insanlar hiçbir ücret ödemediği gibi maddi yardım da alabilmektedirler. Günümüz medyasında geçmişten gelen alışkanlıklar da devam ettirilerek sürekli tu kaka yapılan bu organizasyonlar, toplumun kanayan yaralarına merhem olacak çareleri bünyelerinde tutmaktadırlar. Çünkü bu faaliyetlerde insanlar sohbet ve muhabbet ortamında sürekli olarak manevi hastalıklarını tedavi edebilmekte ve birebir ilgi görme ve gösterme imkanı bulabilmektedirler.

Din psikolojisi alanında uzman bilim adamları tarafından yapılan araştırmalar cemaatlerin faaliyetlerine dahil olan insanların, bu faaliyetlerde kendi psikolojik sorunlarına çare veya en azından sorunlarının tedavisine destek bulabildiklerini göstermektedir. Hatta bu kurumlar hastanelerin tedavi programlarına dahil edilebilmektedirler.  Şehir ve sorunlarının çığ gibi büyüyerek her gün daha da üzerimize hücum ettiği bu dönemde, olumlu faaliyetleri ile toplumu tedavi etme potansiyeli olan bu organizasyonların yeni bir anlayışla hepimiz tarafından tekrar değerlendirilmesi ve toplumsal algımızın değiştirilmesi bence çook faydalı olacaktır.
YORUM EKLE