Çanakkale Savaşı ve kalkınma

Tufan Çakır yazdı

18 Mart 2017 09:30
A
a
Sütiş Eskişehir
Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 102. Yılı, özel bir gün. Klasik laflardan çok bu savaşın önemi hakkında daha evvel okuduğum bir yazı beni çok etkilemiştir. Bugün bu yazıyı aynen yayınlamak istiyorum. Tabi ki her savaşın bir maliyeti vardır. Ama bu savaşın maliyeti bizlere çok büyük olmuştur. Onun için bu vatan için şehitlik mertebesine ulaşmış tüm şehitlerimize, gazilerimize ve büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüze sonsuz şükranlarımızı sunuyorum;
“Moral bakımından toplumumuz üzerinde yapıcı bir etki bırakmış olmasına rağmen insan kaynakları bakımından Çanakkale’de maruz kaldığımız aydın kıyımı, Türkiye’nin hala kurtulamadığı darboğazın en büyük etkenlerinden biridir.
Kıyım diyorum çünkü iyi yetişmiş bir neslin bir yıl içinde toprağa verildiği bu savaş, Türkiye’nin kaderindeki bir kırılma noktasıdır. Esas olarak verdiğimiz kayıpların hatırı sayılır bir kısmı Sultan II. Abdülhamid döneminde binbir emekle yetiştirilen geleceğin aydınlarından oluşuyordu.
Şöyle bir rivayet vardır. I. Dünya Savaşı’nın çıktığını o zaman Beylerbeyi Sarayı’nda sürgün hayatı yaşayan Abdülhamid’e haber vermişler. Abdülhamid’in ilk sözü şu olmuş: ‘Eyvah! Gözbebeklerim gitti!’ Çünkü Abdülhamid’in arzusu, ülkeye savaşsız bir dönem yaşatarak nefes aldırmak ve gelecekteki insan kaynağının gümrah çeşmesini açık tutmaktı. Çünkü savaşlar devam ettiği sürece baba ile oğulun, dede ile torunun buluşması gerçekleşmeyecek, sağlıklı bir toplum işleyişi en başta demografik sebeplerle mümkün olamayacaktı. İlk defa onun 30 yıllık savaşsız iktidar dönemindedir ki (1897 Yunan harbi hariç), nesiller arasındaki o beşeri zinciri tekrar kurulabildi. Mesela fazla dikkat edilmez ama Abdülhamid döneminde hatırı sayılır bir nüfus artış hızına ulaşılmıştır. İşte artan nüfusun o devre göre hatırı sayılır bir kısmı yeni açılan okullarda eğitilerek modern bir devletin ihtiyacı olan kaliteli, yetişmiş insan gücü oluşturulmuştur.
Tabii ki 250 bin insan boşu boşuna zayi olmadı. Olmayabilir miydi? O göz bebeklerini kurtarabilir miydik? Onlar kurtulsaydı, daha sağlıklı bir yeniden yapılanma ile devletimizi kurabilseydik, muhakkak ki Cumhuriyet çok daha güçlü bir aydın kadroyla daha hızlı kalkınabilecekti. 1960’lardan önce gerçekleşecek bu gelişme ise bugüne çok daha zengin ve güçlü bir miras bırakabilecekti.
Kayıpların büyük etkisi oldu
Türk kuvvetlerinin Çanakkale Savaşları’nda 57 bini şehit, 100 bini yaralı, 10 bini kayıp, 21 bini hastalıktan vefat ve 64 bini ise hasta olmak üzere toplam 252 bin zayiatı vardır. Çanakkale Savaşları, Türk Ordusu’nu yıpratıp, Osmanlı Devleti’nin sayılı kaynaklarının belirgin ölçüde azalmasına neden olmuştu. Bu da savaşın genel gidişatı üzerinde olumsuz etki yaptı. Osmanlı Devleti’nin sınırlı askeri ve ekonomik kaynaklarının büyük bölümünü Çanakkale Cephesi’ne aktarmak zorunda kalması da diğer cephelerde savaşın kaybedilmesini kaçınılmaz hale getirmişti. Çanakkale Savaşı, aynı zamanda ekonomisi tarıma dayalı olan bir milletin, savaş sonrasında genç ve dinamik insan kaybı yüzünden, uzun yıllar verimli toprakların sürülüp ekilememesi neticesini verdi. Kurtuluş Savaşı arifesinde Anadolu’nun çorak ülke manzarasında dahi bu insan gücü kayıplarının yankısını duyarız.
Çanakkale’de geleceğin aydın nesli tırpanlanıp entelektüel gelenek devam edemeyince cılız bir kadro kaldı geride. Dikkat edilsin: Cumhuriyet edebiyatının güçlü isimleri ya 1890’lar ya da 1900’lerde, yani doğrudan doğruya Abdülhamid’in okullarında okumuşlardır.
Yeni bir fikri hareketlenme için 1960’ları beklemek zorunda kalınacaktı. Yani 1915-1960 döneminin aydınları, I. Dünya Savaşı’ndaki o kayıp neslin bu tarafa düşen konfetileridir.
Bundan dolayı Çanakkale Savaşı'na "Medreseliler savaşı" da denir. İtilaf devletlerinin üstün silah gücüne karşı kelimenin gerçek anlamında göğsünü siper edenlerden on binlercesi bir görüşe göre yaklaşık 50 bini- medrese öğrencisiydi. Bunlar çok iyi seviyede ilim ve irfan alan insanlardı.”
İşte bu yazıyı hemen hemen her sene okurum ve hep duygulanırım. Acımasızca tarihimizi bilmeyerek yapılan eleştirilere bir cevap olur inşallah. “Neden biz; İkinci Dünya Savaşı’na katılmamamıza rağmen o ülkeler gibi kalkınamadık, gelişemedik?” diyenlere, belki bu yazı bir cevap olur. Ne dersiniz?
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi