04 Haziran 2020 20:50

Can ve mal kayıplarını ortaya çıkaran rant düzenini değiştirelim

Meslek örgütlerinin seçim sistemine ve yapısına müdahale etme hazırlıklarına ilişkin Evrensel'e yazan İMO Başkanı Cemal Gökçe, "Can ve mal kayıplarını ortaya çıkaran rant düzenini değiştirelim" dedi.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Cemal GÖKÇE
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı

Anayasa’nın 135. maddesinde kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları şöyle tanımlamaktadır: Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları, belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve kamu tüzel kişiliklerdir.

Anayasa’nın 135. maddesinde yapılan tanıma bakıldığında kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları sadece üyelerinin yararını öne alan çalışmalar yapmazlar. Aynı zamanda kamu yararının korunması için görevler üstlenirler. Bu nedenle iktidarların kamu yararını hiçe sayan rant amaçlı politikalarına karşı çıkarlar. Aynı zamanda emekten yana bir tutum alarak tüm çalışanların insanca yaşayabilecekleri koşulların sağlanmasını savunurlar.

Açıkçası meslek kuruluşlarının kamu yararını öne alan çalışmaları ve emekten yana bir tutum içinde bulunmaları belli çevreleri rahatsız etmektedir. Ayrıca meslektaşlarımızın birbirleriyle ve halkımızla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmaya çalışılmaları eleştiri konusu yapılmakta, meslek kuruluşlarının etkinliği ve sorumluluklarının belirli bir düzen içinde gelişmesi istenmemektedir.

Sorulması gereken soru şudur: Meslek odaları biçimsel bir meslek kuruluşu mu olacak? Yoksa mesleğin tüm alanlarında üretim yapan üyeleriyle birlikte organik bir bağ içinde mi olacaklar?

Meslek odası ile üyesi arasında kurulacak olan sıkı bağlar, haksız kazancın ve kabul edilemez bir rant düzeninin sürdürülmesine engeldir. Bu engeli ortadan kaldırmak isteği ülkemize yapılabilecek önemli bir kötülüktür. Çünkü sorun, sadece meslek odalarını ve onların üyelerini ilgilendiren bir sorun değildir. Ülkemizin ve gençlerimizin geleceğini ilgilendiren önemli bir konudur. Kamu yararı sağlamayan yatırım kararlarının ve benzeri uygulamaların meslek odaları tarafından desteklenmesi kabul edilemez.

Köprü yapılmaması gereken yere köprü, havalimanı yapılmaması gereken yere havalimanı, maden çıkarmak adına en büyük zenginlik kaynağımız olan ormanların yok edilmesi, hiçbir mühendislik hizmeti almayan ve tümüyle kaçak olarak yapılmış olan yapıların af kapsamına alınarak insanlarımızın deprem yıkımının kucağına atılması kabul edilemez.

Meslek odaları anayasal kuruluşlardır. Yönetim kurulları mesleki faaliyetlerinin yanında, yapılan yatırımları izleyerek bu yatırımların kamu yararı sağlayıp sağlamadıklarına bakarak düşüncelerini açıklarlar. Bu nedenle düşüncelerini açıklamış olmaları değil düşüncelerini açıklamamaları eleştiri konusu yapılmalıdır.

İnşaat Mühendisleri Odası da meslek alanıyla ilgili olarak kongreler, konferanslar, sempozyumlar paneller ve çeşitli çalışmalar yaparak görüşlerini kamuoyu ile paylaşır. Bu çalışmaların ortaya çıkarmış olduğu yetkinlikle düşüncelerini açıklar. İktidarların yapmak istedikleri yatırım kararlarının kamu yararı sağlayıp sağlamadığına; sonrada alınan bu kararların öncelikli olup olmadığına bakarlar. Yapılacak işlerin ihtiyaç temelli mi yoksa rant temelli mi olup olmadığı bilim, teknik ve akıl süzgecinden geçirilerek değerlendirilir. Buna rağmen yapılan açıklamalar bazı çevreleri rahatsız eder.

Ayrıca odalarımızın çalışmaları yasa ve yönetmeliklerle kamusal ve hukuksal hükümlere bağlanmıştır. Sürekli olarak gündeme getirilen mevzuat değişikliği girişimleri meslek odalarının özerk yapılarını ortadan kaldıracak, ilgili bakanlığın bir genel müdürlüğü haline getirilecektir.

Bu durum mühendislik, mimarlık ve şehir planlaması örgütlerini hedef haline getirerek hizmet kalitesini daha da düşürecektir. Yapılması gereken; evrensel norm ve ilkeleri dikkate alarak demokratik kuralları benimsemek, içselleştirmek ve geliştirmektir. Açıkçası nitelikli yapıların ve sunulan hizmetlerin kalitesini bu yapıları yapan teknik hizmet kadrosunun niteliği belirlemektedir.

Ülkemizde ticari kaygı genel olarak teknik kaygının önünde tutulduğu için mesleki alanda olması gereken yetkinleşme ortaya çıkmaz. Sık sık yaşamış olduğumuz depremlerde karşılaştığımız can ve mal kayıplarının önemli bir nedeni de bu anlayıştır.

Mühendislik, mimarlık ve planlama meslekleri yaşam alanlarını düzenleyen mesleklerdir. Bu özellikleri nedeniyle kamu alanı ile sürekli olarak ilişkilidirler. Sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarının oluşturulması için mühendislik, mimarlık ve planlama hizmetlerinin teknik ve bilimsel ilkelere, teknolojik gelişmelere ve hukuksal gerekliliklere uygun olarak yerine getirilmesi bir zorunluluktur.

Güvenli çalışma yaşamı olmazsa olmazlarımızdır. Ayrıca sosyal hukuk devleti, planlama ilkeleri, sanayileşme ve katma değeri yüksek mal ve hizmetlerin üretilmesi önceliklerimiz arasında gelmektedir. İthalat yerine ihracat yapan, tüketim yerine üretimini artırarak kalkınan bir ülke olmalıyız. Ayrıca nitelikli yapı denetimi ve depreme dayanıklı yapı üretiminin sağlanması önceliklerimiz arasında yer almaktadır.

Gelin daha iyi bir mühendislik, mimarlık ve kent planlama hizmetlerinin nasıl yapılacağını; depremden, su ve sel baskınlarından, çığ düşmesinden, iş cinayetlerinden nasıl korunacağımızı daha çok konuşup can ve mal kayıplarını ortaya çıkaran rant düzenini değiştirelim. Meslek insanlarının ve onların meslek kuruluşlarının daha iyi hizmet üretebilecekleri koşulları sağlayarak, 1938 yılından kalan ve bugün için olumsuzlukların önemli bir parçası olan 3458 sayılı Yasa’yı değiştirerek mesleki yetkinliği artıracak düzenlemeleri yapalım. İktidar, 6235 sayılı Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği Yasası’nı değiştirmek yerine, meslek odalarının kendilerine ait iç hukuklarını meslek odalarının uzmanlık alanlarına bağlı olarak kendilerine bırakmalıdır.

ÖNCEKİ HABER

Kendisini reddeden kadını darbeden erkek serbest kaldı

SONRAKİ HABER

Vekilliklerin düşürülmesine tepki yağıyor: #MeclisteDarbeVar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...