CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in de FETÖ mağduru olduğunu biliyor muydunuz?.. Bugüne kadar verdiği röportajlarda özeline hiç girmeyen CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, bu defa adeta içini döktü. İşte o röportaj:
HAYIRLI GÜNLER GELİYOR
- “İki cihan bir araya gelse, bu ülkeye başkanlık gelmez” demiştiniz. Hayırlı olsun, Türkiye referanduma gidiyor...
Hayırlı günler ülkemizi bekliyor. Gerek yapılan araştırmalar, gerekse sokaktaki vatandaşlarla olan ilişkilerimiz sonucun hayırlı olacağını gösteriyor. Aslında herkes her şeyin farkında. Ne Sayın Başbakan, ne de şürekası, 18 maddenin tek bir tanesini dahi savunamıyorlar. “Biz ülkeyi Erdoğan’ın üzerine yapıyoruz” diyemedikleri için de kaos ve korku yaratmaya çabalıyorlar. İl Başkan Yardımcısı “İç savaş çıkar” tehdidinde bulunuyor. Başsavcı “Hayır diyen teröre yardım eder” diye tweet atıp siliyor. Baskı ve zulümle sonuç almaya çalışıyorlar. Ama cumhurbaşkanı ve hükümetin baskısı, “hayır” demeyi daha sevimli hale getirdi. Şili diktatörü Pinochet’in sonunu getiren referandum gibi! Yani “hayır” deyince kaos, sıkıntı ve kriz gelmeyecek. Aksine güneşli günler, refah ve barış yaşayacağız.
TEMEL 2010’DA ATILMIŞTI
- Evren’in sonu Pinochet’e benziyor. Yalnızlık, yargılama.
Bu ülke, bu filmi daha önce Evren döneminde yaşadı. “Dış güçler hayır diyor” oyunu daha önce sahne aldı. 15 Temmuz’un tek mağduru vardır, o da halk. 2010 referandumu ile 15 Temmuz darbe girişiminin temel atma törenini düzenleyen bellidir. O nedenle kendilerini uyarıyorum; argümanlarınızı değiştirin, yeni bir şeyler bulun. Vatandaş bunları yemiyor!
ADİL ÖKSÜZ NEREDE?
- Meclis’te bir FETÖ soruşturması neden yapılmadı?
Çünkü iktidarın darbe ile hesaplaşmak gibi bir derdi yok. Mesela Adil Öksüz vardı. Bizim bildiğimiz 15 Temmuz darbesinin başrol oyuncusu bu adam. Nerede peki Adil Öksüz? Ölü mü, diri mi? Darbe ile hesaplaşmak gibi bir niyetleri varsa gerçekleri anlatsınlar. Düşünün; bu FETÖ kerameti o kadar yüksek bir örgüt ki, hayatın her alanına giriyor. Ama parlamentoya giremiyor! İnandırıcı mı bu? Kimi kandırıyorsunuz? ByLock’çu milletvekillerinin olduğu iddiaları var. Bu iddialar araştırıldı mı? Ortada bu iddialar varken, siz neden alelacele bir anayasa değişikliği yapıyorsunuz?
ADALETE TESLİM EDİN
- Ancak iktidar partisinin referandum propagandası daha çok 15 Temmuz üzerine kurulacak gibi görünüyor...
Bütün ortaklıklar bozulur, suç ortaklıkları bozulmaz. Mesela Marmara Depremi’nden sonra dönemin hükümeti, büyük şehirlerdeki önemli büyük arsaların bir bölümünü deprem toplanma alanı olarak ayırmıştı. Zaman Gazetesi’nin yapıldığı yer, işte o deprem toplanma alanıdır. Şimdi siz darbeyle hesaplaşmak istiyorsanız, bu arsayı bunlara kim verdi, önce onu adalete teslim edeceksiniz. Bu arsayı verenin imar uygulamasını yapan kimdir, onunla hesaplaşacaksınız.
BENİ HEDEF ALDILAR
- Kamu arazileri darbecilere peşkeş mi çekildi yani?
Ben 2008 yılında il başkanıydım ve bu imar yolsuzluklarına ilişkin davalar açtım. “Kamu malıdır, kimseye peşkeş çekemezsiniz” dedim. İstanbul’da 160 farklı nokta için hukuki süreç başlattık. Bunun ucu kime dokunduysa hedef alındım. Bana tuzak kurdular! Jet hızıyla mahkemeye çıkardılar. Sonra darbe girişimi oldu. O cezayı veren hakim ve sürece müdahil olan yetkililer tutuklu! 23 Mart’ta duruşmam var. Attıkları o manşetlere annemin yüreği dayanmadı ve vefat etti. İçimde çok büyük bir yaradır bu. 23 Mart günü ciddi açıklamalar yapacağım, ak koyun kara koyun belli olacak.
Türkiye sahipsiz değildir
- Peki referandum sürecinde
evet-hayır propagandaları Türkiye’de kutuplaşmayı artırır mı?
Hiç kimse merak etmesin, Türkiye sahipsiz değil. Çok iktidarlar gördük. Evren Paşa döneminde ne baskılar yaşadık. Peki Evren nerede bugün?
- Acaba dokunulmazlıkların kaldırılması konusundaki ısrarınız bu sürecin önünü açmış olabilir mi?
Parlamentoda hayır çıksaydı, yine referanduma götürelim diyeceklerdi. CHP bu tuzağa düşmedi. Bunu gördüğü için iktidarın oyununu bozdu.
