Büyükada Davası'nda hak savunucularına ceza

Hak savunucusu sivil toplum kuruluşu üyelerinin yargılandığı "Büyükada Davası" olarak bilinen davada karar duruşması görüldü. Mahkeme Taner Kılıç'ın "örgüt üyeliği" suçundan 6 yıl 3 ay, Özlem Dalkıran, İdil Eser ve Günal Kurşun'un "örgüte yardım" suçundan 1 yıl 13'er ay hapis cezasına çarptırılmalarına, diğer sanıkların ise beraatine karar verdi.

Duruşma öncesi Çağlayan Adliyesi önünde toplanan hak savunucusu örgütler bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi. 

"Üç yıl önce Büyükada’da düzenlenen olağan bir sivil toplum toplantısında insan hakları savunucuları gözaltına alındı. Yıllarını insan haklarını korumaya adamış insan hakları savunucuları gerçeklerden uzak iddialarla gazetelerde ve televizyonlarda hedef gösterildi. Yaratılan bu iklimin gölgesinde hiçbir hukuki gerekçe olmadan tutuklandılar.

Hazırlanan iddianamede akla mantığa aykırı bambaşka suçlamalar yöneltildi. Geçtiğimiz üç yıl boyunca görülen duruşmalarda delilleriyle çürütülen bu iddialar, 27 Kasım 2019 tarihinde yapılan duruşmada sunulan mütalaada yer almaya devam etti. Kanun gereği savcılık makamı adil yargılanmayı sağlamak ve sanıkların haklarının korumakla yükümlüyken, çürütülen iddialara dayanarak sanıkların cezalandırılmasını talep etti. Savcıların görevi sanıkların ne olursa olsun cezalandırılması değil, hakikatin ortaya çıkmasına katkı sağlamaktır.

Aslında hiç açılmamış olması gereken bu davanın bugün görülecek duruşmasında hukuka uygun şekilde verilebilecek tek karar 11 hak savunucusunun hiçbir istisna olmadan beraat etmesidir.

Mahkemenin, mütalaanın açık ve kabul edilemez hataları olduğunu dikkate alarak bu davada yargılanan tüm insan hakları savunucuları hakkında beraat kararı vermesini bekliyoruz."

Açıklamanın altında Civil Rights Defenders, Düşünce Suçu(!)na Karşı Girişim, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kadın Koalisyonu, Kaos GL, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Özgürlük için Hukukçular Derneği, Punto 24 Bağımsız Gazetecilik Derneği, Research Institute on Turkey, Sivil Alan Araştırmaları Derneği, SPoD LGBTİ+, TürkiyeAlmanya KültürForumu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü, (Helsinki) Yurttaşlık Derneği'nin imzaları yer aldı. 

Duruşmada sanıklar avukatları vasıtasıyla ifadelerini verdiler.

Avukat  Oğul Güner Olgun, müvekkili Ali Garavi’nin savunmasını okudu. Garavi, "Beşimizi beraat ettirip geri kalanımızı mahkum etmek istiyorsunuz. Hayatımızın 3 ayını ve sonrasındaki 3 yılı vermeniz mümkün değil. Bize verilen zararı gidermeniz mümkün değil ama adaletsizliğe son vermeniz mümkün." dedi.

Sanıklardan Özlem Dalkıran’ın avukatı Deniz Yazgan da, müvekkilinin savunmasını okudu. Dalkıran, "Üç yıldır bu toplantının barışçıl olmadığına dair bir delil sunulmadı. Basındaki karalama kampanyalarında yazılanlara itibar edilmiş. Bugün bu hukuk felaketine bir son verelim. Ben ve arkadaşlarım bu davadan özgür ve haklı olduğumuzu bilerek ayrılacağız." dedi. 

Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme heyeti kararıını açıkladı. Heyet , Taner Kılıç'ın "örgüt üyeliği" suçundan 6 yıl 3 ay, Özlem Dalkıran, İdil Eser ve Günal Kurşun'un "örgüte yardım" suçundan 1 yıl 13'er ay hapis cezasına çarptırılmalarına karar verdi.

Duruşmada, Nalan Erkem, İlknur Üstün, Ali Gharavi, Peter Steudtner, Veli Acu, Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli hakkında beraat kararı verildi.

Kararın oy çokluğu ile alındığı heyet üyesi bir hakimin karara şerh düşerek tüm sanıklara beraat talep ettiği öğrenildi. 

Uluslararası Af Örgütü yaptığı açıklamada kararı "insan haklarına yönelik ezici bir darbe" olarak niteledi.

Duruşmayı izleyen Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, karara ilişkin şunları söyledi:

“Bugün, akıl almaz derecede ağır bir adaletsizliğe tanıklık ettik. Bu karar yalnızca Taner, Özlem, İdil, Günal ve ailelerine yönelik değil, aynı zamanda adalete inanan herkese ve hem Türkiye’de hem de tüm dünyadaki insan hakları aktivizmine yönelik ezici bir darbedir.
Mahkemenin kararı akıllara durgunluk veriyor. 12 duruşma boyunca her bir iddianın asılsız birer iftira olduğu tüm yönleriyle kanıtlandı. Mahkemenin bu kararı akla mantığa sığmıyor ve üç yıldır süren davanın, daha ilk günden beri bağımsız sesleri susturmayı hedefleyen siyasi güdümlü bir girişim olduğunu ortaya koyuyor.”

 5 Temmuz 2017 tarihinde Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, İsveç vatandaşı Ali Gharavi, Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran ile Nalan Erkem, Alman vatandaşı insan hakları eğitimcisi Peter Steudtner, İnsan Hakları Gündemi Derneği üyeleri Veli Acu ile Günal Kurşun, HAK İnisiyatifi'nden Şeyhmus Özbekli, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nden Nejat Taştan ve Kadın Koalisyonu'ndan İlknur Üstün'ün İstanbul Büyükada’da katıldığı toplantıya düzenlenen polis baskınında 10 hak savunucusu gözaltına alınmıştı.

Gözaltına alınan hak savunucuları emniyetteki sorgunun ardından adliyeye sevk edilmiş, sekizi hakkında tutuklama kararı verilmişti. 113 gün sonra, 25 Ekim 2017'de görülen ilk duruşmada tutuklu hak savunucularının tamamı serbest kalmıştı.

Kategoriler

Güncel