Kamu Denetçiliği Kurumu olarak Yeni Zelanda'daki insan hakları kuruluşları ve ombudsmanlık kurumuyla temas halinde olduklarını aktaran Malkoç, "Bu anlamda orada yapılması gereken konuları görüşüyoruz. Onlar da çok üzgün çünkü hakikaten Yeni Zelandalılar kendilerini dünyanın en huzurlu ülkesi kabul ediyor. Alınacak tedbirleri karşılıklı olarak kendi çapımızda görüşeceğiz. Zaten Yeni Zelanda Başbakanı'nın Müslümanları ziyaret etmesi, ziyaretinde başörtüsünü sembolik olarak takıp empati yapması, sevindirici bir olay. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Dışişleri Bakanımızın orada olması çok anlamlı." diye konuştu.
 
Burada Renk, Dil,  Irk Ayrımı Yok
 
Malkoç, ırkçılık konusuna değinerek, şöyle devam etti: "Bu ırkçılığın merkezi Amerika ve Avrupa. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi var, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var. Bütün bunlara rağmen en makul sayılan ülkelerden İsveç'te bile yabancı düşmanı olan ırkçı partiler yüzde 20'yi buldu. Almanya'da, Fransa'da öyle. Fransa'da yabancı düşmanı parti, ana muhalefet partisi ve diğer bütün siyasi partileri etkiliyor. İşte insanlığın vicdanını, hakkaniyetini temsil edecek bütün herkese bu konuda görev düşüyor. Burada renk, dil, ırk ayrımı yok."
 
Türkiye Örnek Bir Ülkedir
 
İslam'ın, dünyada en hızlı yayılan din olduğuna dikkati çeken Malkoç, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde 30 milyona yakın Müslüman yaşadığını anlattı. Malkoç, Almanya, Hollanda, Fransa ve İsveç'in yüzde 10'unun Müslümanlardan oluştuğunu dile getirerek, yabancıların buna öfke duyduğunu dile getirdi. Herkesin kendi dinini anlatması, ibadethanesini kurması gerektiğini vurgulayan Malkoç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu, insanlığın kuruluşundan bu yana olan bir şey. Siyasi görüşler, kanaatler, inançlar ne olursa olsun bütün insanlığın vicdanı olarak bir araya gelmemiz gerekir. Siyasi veya başka ayrılıklarımız olabilir ama ırkçılığa ve İslam düşmanlığı yapanlara karşı olmak için beraber olmak gerekir. İnanıyorum ki doğru olanlar, haklı olanlar, gerekli çabayı gösterirlerse başarılı olacaklardır. Bu anlamda Türkiye örnek bir ülkedir. Türkiye'nin kurumları ve Sayın Cumhurbaşkanımız, bu anlamda dünyanın vicdanını temsil ediyor. Suriyelileri bağrımıza basmamız bunun örneğidir, Afrika'dan Asya'nın içlerine kadar en fazla yardım eden ülke olmamız bunun en güzel numunesidir. Milletimizin hamuru sevgi, Mevlana, Hacı Bayram Veli, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli'yle yoğrulmuş. Kültürümüz merhamettir, şefkattir, muhabbettir. İşte bunu Türkiye bütün dünyaya yaygınlaştıracak. Çabamız da bu."
 
Editör: TE Bilisim