28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bumerang Türk-İş’i vurdu

Engin Ünsal

Engin Ünsal

Eski Yazar

Önümüzdeki ay Cenevre’de Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) yıllık Genel Konferansı (Genel Kurulu) toplanacak. ILO tüzüğüne göre genel kurulda üye ülkeler hükümetler iki delege ile, en yüksek temsil kabiliyetine sahip işçi ve işveren kuruluşları birer delege ile temsil edilebiliyor ve delegeler yanlarında danışman götürebiliyorlar. Çalışma Bakanlığı aldığı bir kararla haziran genel kurulunda çalışan kesimini “en fazla üyeye sahip” Memur-Sen’in temsil etmesine karar verdi. Bu Türk-İş için büyük bir darbedir eğer anlama yetenekleri varsa... Yıllardır koltuklarında yan gelip yatan, iktidara yaranmaktan başka çaba harcamayan Türk-İş yöneticilerini bundan önceki bir yazımızda uyarmış ve çalışanları ILO'da temsil yetkisini kaybedeceklerini söylemiştik. Bizim öngörümüz Türk-İş’in yerine, üyesi ondan çok olan Hak-İş’in gideceği yolunda idi ama Bakanlık işçi-memur ayrımı yapmadan bir memur konfederasyonunun çalışan kesim temsilcisi olmasına karar vermiştir.
KENDİ BASİRETSİZLİĞİNİN CEZASI
Bumerang Avustralya yerlilerinin kullandığı metalden yapılma vurucu bir silahtır. Hedefi vurur ve geri onu kullanan sahibine döner. Türk-İş yöneticileri konfederasyonun vurucu gücünü AKP ile arasında örmek istediği sadakat bağlarına engel olmak isteyen yürekli sendikalara ve sendikacılara karşı kullandı. Kendisinin tabasbus politikasına karşı çıkanları, biat etmeyenleri yok etmek için bumerang silahını kullanmakta bir sakınca görmedi. Özgür sendikacılıktan yana olanlarla uğraşmaktan işçi hareketinin sendika ayağını güçlendirmek ve büyütmek hiç akıllarına gelmedi. İşçi hakları Türk-İş yöneticilerinin deliler gibi sevdalandığı AKP tarafından budanırken kılları kıpırdamadı. AKP de Türk-İş’i çantada keklik saydığından onu yüceltmeyi hiç düşünmedi aksine memur kesiminde kendisine kulluk edecek bir konfederasyonu güçlendirmek için elinden geleni yaptı. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 42 bin üyesi olan Memur-Sen Konfederasyonu'nun üye sayısı 2017'de 956 bine yükseldi. Memur-Sen uzun boylu olurken Türk-İş cüceleşti. Türk-İş’in muhalifleri ve özgür sendikacıları yok etmek için kullandığı bumerang geldi Türk-İş’i vurdu. Demek ki işçi sınıfının gücünü altın tepsi içinde iktidar partisine sunmak çare olmuyormuş ve siyasetin kaypak zemininde yürümek isteyen sendikacılar kayarak kafalarını sert zeminlere vurabiliyorlarmış.
ŞİMDİ KINA YAKSINLAR
Çalışma Bakanlığı'nın kararı, kendi koltukları için işçi sınıfının gücünü iktidara peşkeş çeken Türk-İş yöneticilerine ve tüm sendikacılara ders olsun. Şunu bilsinler ki işçinin kendisinden başka dostu yoktur. Şunu anlamalılar ki siyaset yardakçılığının kimseye faydası yok. Siyasiler insanı her an satabilir. Güçlerini iktidar partisine yaranmak için değil işçi sınıfını bilinçlendirmek ve sendika üyeliğini büyütmek için kullanmaları onları daha güçlü kılacak ve iktidarların, işverenlerin önünde diz çökerek değil, gerektiğinde, masaya vurarak haklarını alacaklardır.