Ma’lûmunuz, köşemizin an’anelerinden birisi de içinde bulunulan senenin Ramazan ayı için gazetemizde tahsis edilen sayfaya dair bir yazı kaleme almak.
Şimdi de “hicrî 1443 Ramazan’ı”na dair müşâhede ve tespitlerimizi “kısa notlar” hâlinde arz edeceğiz...
Fakat müsaadenizle önce “Yeni Asya’mızın ‘Ramazan’ sayfasının niçin çok güzel olduğu”nu belirterek söze başlayalım.
Elbette “çağın Kur’ân tefsiri” senâsına mâsadak “Risâle-i Nur”u nazara verdiği için... Sâdece bir günlük Ramazan sayfası gözlem ve okuması dahi bu kanaatimizi ispatlar. Zirâ ekser köşe veya yazılar ile şiirler Risâle-i Nur Külliyatını referans almakta, aziz müellifi Bediüzzaman Said Nursî’yi değişik veçheleriyle anlatmakta.
Bu cihetle gazetemiz Nur’lu olduğu gibi “Ramazan” sayfamız da Nur’lu olup, bu hususiyet de gazetemizin ve de “Ramazan” sayfamızın en azından “refik”leri ile onların Ramazan sayfalarından “fark”ını—tam bir “Risâle-i Nur / Bediüzzaman gazetesi” olarak—ortaya koymakta.
FEVKALÂDE KÖŞELER
Lâfı uzatmadan, “Ramazan” sayfamızda bu yıl bize göre “öne çıkan” kimi kalem çalışmalarını—alfabedik sırayla—kaydedelim:
-Biraz gülümseyin: Yazarı Mustafa Balıkçı. Gülümseten, hattâ güldüren, çoklukla da düşündüren fıkra ve anekdotları (kısa hikâyeler) muhtevî köşe herkese “iyi” gelmiş olmalı!
-Cıvıltılar: Yazarı Adnan Şimşek. Tefekkürlük köşe “varlıklardan Yaratıcıya, ilimlerden Allah’a” götüren ilmî tespitler ve yaklaşımlar ile örülüydü.
-Fatiha Sûresinden dersler: Yazarı Hüseyin Şahin. Kıymetli bir kalemden unutulmaz, “kısa, ama güzel bir inceleme” olarak hatırlanacak.
-Hikmetli açlık: Yazarı Cenk Çalık. Sayfanın âdeta “yıldız”ıydı. Hemen hemen tüm Ramazan boyunca, adı üstünde, “hikmetli açlık” olan orucun her gün farklı bir açılımını yaparken maddî-mânevî arka plânını kimimize öğretti, kimimize de yeniden hatırlattı.
-Neden Bediüzzaman?: Yazarı Fahri Utkan. “Said Nursî’ye neden ‘Bediüzzaman’ denmiştir?” sorusunun cevabını arayan, bunun için de ekseriyetle onu kendi fikriyatı veya beyanatı üzerinden anlatan bir derleme olarak zihinlere kazındı.
VE SAİR ÇALIŞMALAR...
Elbette “Ramazan” sayfası sâdece yukarıda zikredilen yazılardan müteşekkil değildi. Onların yanında “Âyine-i Kur’ân Risâle-i Nur” (Ayşe Hümeyra Erkoç), “Bediüzzaman korkmadı” (Kübrâ Örnek-Korkmaz), “İbâdet mevsimi” (Rüstem Garzanlı), “Ramazan iklimi” (Cihan Cambaz), “Ramazan günleri” (Sebahattin Aslan) başlıklı, kimisi biraz uzunca, kimisi de pek kısa, neticede birbirinden iyi inceleme ve derlemeler de mevcûttu. (Fatih Yokuş’tan “Ramazan ve oruç,” İlknur Maraş-Çalık’tan “Gaflet çukurları,” Mustafa Öztürkçü’den “Said Nursî ve Risâle-i Nur” başlıklı yazılar da hakeza...)
Unutmadan, sayfanın olmazsa olmazı “Ramazan takvimi” (Ali Düzlü) ve “Ramazan manileri”ni (Mehmet Kovancı) de zikredelim. “Dörtlük” tarzındaki bu kısa şiirlerden başka—Tevfik Boz’un evvelden beri devam edegelen, uzun soluklu “Şiirle Bediüzzaman” başlıklı şiir çalışmasının altı bölümü ile—Hasan Şen’den (İzmir) iki adet, Mehmet Kovancı’dan da üç adet şiir sayfada yer bulabildi.
Özetle, bir Ramazan ayı daha istifâdeye medar “Ramazan” sayfasıyla dolu dolu geçti... Emek verenlere tebrikler!