Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından büyükelçi unvanı verildi…

2009’da dışarıdan Dışişleri Bakanı oldu. “Pan İslamcı” ama “AB yancısı”ydı!

2010’da İsrail’le gizli bir toplantı yapmıştı…

2011’de Konya Milletvekili, 2014’te AKP Genel Başkanı olmuştu.

2014’te Ermeni tehciri konusunda “acılar”dan bahsedebilmişti!

“Sıfır sorun” deyip duruyordu, ülkeyi “sonsuz sorun” içinde bıraktı!

2015’te CHP ile “45 gün istikşafi görüşmeler”in kahramanıydı!

2016’da MKYK’da “il ve ilçe başkanı atama yetkisi” elinden alındı, direnemedi, başbakanlıktan istifa ettirildi.

Nihayet 2019’da AKP’den de istifa etti…

O, AKP’den kopup savrulmaya devam eden “yaprak partisi”nin genel başkanı Serok Ahmet…

Şövalye Gül’ün yerine zilletin Cumhurbaşkanı adayıymış…

Geçen gün baktık ki, “zillet”le Filistin mitinginde yerini bulmuş!

Sonra 3 yıl gecikmeyle, felç geçiren CHP’li Deniz Baykal’ı ziyarete karar vermiş…

“Geçmiş olsun”a gitmiş, açıklama yok!

         *

Serok Ahmet Bey, yaprak partisinden bir yardımcısını Barzani’nin Rudaw’a konuşmaya göndermiş!

O da gaza gelip Kürtçülere vermiş şerbeti…

Arada yaprak partisinin niyetini de açık ettiğinin farkında değil!

“Stratejik derinlikçi” Serok Ahmet’in yardımcısı diyor ki:

Bizim görüşümüzde HDP ne ise MHP de odur, CHP ne ise HDP de odur. HAK-PAR ne ise İYİ Parti de odur… 6 milyon oy alan HDP’yi sistemden uzak görürseniz, o sistemin bir kanadı kırılır!

Densizliğe bakar mısınız, “HDP neyse MHP de oymuş!”

Gerisi malûm, “Ona karşı yanıt ve eleştiriler siyaset zemininde olmalı. Demirtaş’ın hapiste olmasına gerek yok…  Sadece özür dilemesi gerekiyor.”

Ve ağzındaki baklayı çıkarıyor Serok Ahmet’in partisi:

Irak Kürdistan'ı(!) sadece Iraklı Kürtleri temsil etmiyor. Tüm Kürtlerin gözü buranın üzerinde…. Sınırları kaldırmalıyız!

Ve bir itiraf:

“Davutoğlu bakan ve başbakan iken Barzani ile ilişkileri çok güçlüydü. Barzani övgüyle bahsediyor!”

Bunları söyleyen yaprak partisinin Genel Başkan Yardımcısı İnce!

*

Şimdi bu adamın “Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (KIBKY)” hakkındaki şu sözlerini biri bana tercüme etsin:

Biz bir ülkenin sınırları içerisinde yaşıyoruz ve Türkiye vatandaşlarıyız…. Nasıl ki Türkiye’deki Türkler Atlantikten tutun Uyguristan’a, Türkistan’a kadar ilişki geliştiriyor, Türkiyeli Kürtler de Kars’tan Süleymaniye’ye birbirlerine bağlıdırlar.

Hakkâri’den Duhok’a kadar, Duhok’tan Kars’a kadar biz bir ev ve aileyiz.

Bu bir gaflet açıklaması, kasıtlı bir densizlik değilse ne?

“Kars’tan Süleymaniye’ye, Hakkâri’den Duhok’a, Duhok’tan Kars’a…”

Bunlar neyin haritasını çizme derdine düşmüş Allah aşkına?

Anlaşılan Serok Ahmet, “megri megri çözülme günleri”ni özlemiş!

*

Adamın neden koşa koşa Dersimli Kemal’e gittiğini anladınız mı şimdi?

Yaprak partisini kurarken “en az 50 milletvekili olacak” ve “Onu Batı destekliyor” diye yazan dangalaklar çıkmıştı…

Nerede AKP’nin eskileri varsa topladı…

Bir yerlerden beslendiği belli…

Arada bir “Eski defterler açılırsa birçok insan, insan içine çıkamaz” blöfü yapıyor..

Şimdi kalkmış, “Ben Başbakan olarak kalsaydım Cumhurbaşkanımızla birlikte ağustos ayındaki YAŞ toplantısında 15 Temmuz’u planlayan kişilerin tümünü tasfiye edecektik” diyor…

2014’te IŞİD’in sözüne güvenip koruyamadığı ve tahliye etmediği Musul Konsolosluğu baskınını unutuyor Bay Serok…

O baskında bayrağımız indirilmiş, 49 konsolosluk görevlisi rehin alınmış, Süleyman Şah Türbesi'ni taşımak zorunda kalmıştı…

Suriye problemini başımıza saran da oydu…

PKK’lı Selo’nun “özür dilemesini yeterli bulan” Serok Ahmet Bey…

Şimdi diyor ki: Türkiye şehitlerimizin hesabını sormalıdır!

İyi de “şehitlere inat”, yardımcının Rudaw'a bölücü açıklamalarını bir açıklasan Bay Serok Ahmet…

“Yaprak”ın bu savruluşu nereye?