Mühürsüz oyların kabulüne karar veren Yüksek Seçim Kurulu’nun başkanı kim?
Sadi Güven adında biri...
Yargıçlık yaparken AKP tarafından önce Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı’na getirilen Sadi Bey, bir süre Adalet Bakanı ile AKP’li Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nın emrinde çalıştı. 4 yıldan beri de Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı...
62 yaşını dolduran ve bir süre sonra emekliye ayrılacak olan Sadi Güven’e yakın çevrelerden gelen ilginç haberler var.
2019 yılının Kasım ayında hem genel seçimler, hem cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak.
“AKP’ye bu kadar yakın olduğuna göre, iki buçuk yıl sonraki seçimlerde onu AKP’den milletvekili adayı olarak görürseniz şaşırmayın” diyorlar.
Başka bir söylenti de Sadi Bey’in Meclis dışından yeni hükümete “Bakan” olacağı iddiası...
Şimdilik inanmıyoruz ama “Bu devirde ve böyle bir ortamda her şey mümkündür” diyoruz.

*  *  *

Şaibeli referandumdaki anayasa değişikliklerini toplumun tamamının benimsemesi mümkün görünmüyor.
Seçime hile karıştığı iddiaları hız kaybedeceği yerde, tam tersine büyümekte...
Meşruluk tartışmalarının sürdüğü bir ülkede huzur olur mu? Olmaz tabii ki...
Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “YSK’nın verdiği mühürsüz oy kararının yasaya da, hukuka da aykırı olduğunu” söyleyerek:
“Türkiye’de sistemin ötesinde rejim değişmiştir” dedi ve ekledi:
“Bunun hiçbir dayanağı yok ve hayatımda böyle bir şey görmedim, duymadım.
YSK’nın, Türkçe okuma yazma bilen herkesin anladığı bir şeyi nasıl anlamadığına hayretler ediyorum.
Anayasanın 101’inci maddesinin 1’inci paragrafının 3’üncü bendi ‘Arkası mühürsüz oy pusulaları geçersizdir’ diyor. Yani bunun böyle olmadığını iddia edebilmek için, başka türlü anlayabilecek ve anlatabilecek gerekçeleri üretmek için hakikaten o kadar çok okumak lâzım.
Herhangi bir okul bitirmemiş birisi bile bunun ne anlama geldiğini anlar. ‘Arkası mühürsüz oy pusulası geçersizdir.’
Yüksek Seçim Kurulu’nun görevi kanunu uygulamaktır, kanun yazmak değil! Bunlar yanlıştır ve asla kabul edilemez!”

İtibarı sıfırlandı!


Adil Gür adında bir anketçi var. Adı “Adil” ama kendisi adile pek benzemiyor!
Güya güvenilen bir isimdi. Referanduma iki gün kala ortaya çıkıp uçuk bir açıklama yaparak:
“EVET oyları yüzde 60,8 çıkacak.” demesin mi?
Ortada çeşitli menfaatlerin döndüğünü söyleyenlere, insan ister istemez inanıyor!
Sonuçta, Adil Gür efendi, yanılmanın da ötesinde çuvalladı, şişti kaldı!
Bir anketçi, böyle yüzde 10’a yakın oranda yanılırsa, ona anketçi demezler!
Bu adam, başkanı olduğu A+G adlı araştırma şirketini de rezil etti.
Bir anketçinin güvenilir olması için yanılma payının artı ve eksi en fazla yüzde 2 civarında olması gerekir.

*  *  *

Ekranlarda bol bol hava atmayı seven Adil Gür’ün bütün itibarının sıfırlandığı referandumda sonuçları çok isabetli olarak bilen 3 anket şirketi var:

EVET HAYIR
Gezici…………… 51.3 48.7
Konda 51.5…………… 48.5
Konsensüs 51.8 48.2

*  *  *

Adil Gür’ün A+G Araştırma Şirketi’ni ayıplarken, başarılı sonuçları nedeniyle Gezici, Konda ve Konsensüs şirketlerini kutluyorum.
Adil Gür’ün hiç bir şey olmamış gibi yandaş televizyonlarda ahkâm kesmeye devam etmesi, en azından ayıptır. Önümüzdeki seçimlerde daha dikkatli davranacakmış...
Bundan sonra kim inanır ona?

TEBESSÜM

Trump’ın uçağı düşerse!


Karadeniz’deki bir kahvede, uçak kazalarını tartışıyorlar.
Biri “Uçaklar, dünyanın en güvenli yolculuk araçlarıdır. İstatistikler, kara yollarındaki kazalarda ölüm oranının, uçak kazalarından çok daha fazla olduğunu gösteriyor” diye anlatıyor.
Bir diğeri “Ama uçak düşünce hiç kurtulan olmuyor” diyor.
Temel lâfa karışıyor:
“Yanlış oğlum, yanlış! Mesela Başkan Trump ve ekibini taşıyan uçak düşse, hiç kurtulan olmaz mı sanıyorsun?”
“Bilmem, kim kurtulur?”
“Bütün dünya kurtulur!”

GÜNÜN SÖZÜ

Bazı yenilgi ve yıkılışlar
çok daha parlak yengi ve
kalkınışların teşvikçisidir.

11rahmibey_aynen