ABD’li subaylardan kişisel brifing alan gazeteci ‘bölünme haritasını’ ifşa etmişti


28 Şubat’ta brifing alan gazeteci, adını vermediği askerleri manşetine taşımıştı


Üç danışman, Amerikalı gazetecilere Irak savaşı öncesi otelde brifing vermişti


AKP iktidara geldikten sonra ‘sabah brifingi’ alan gazeteciler olduğunu öğrendik


“... Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Kısıklı’daki evindeydim. 19 Aralık sabahıydı...  Sitenin girişinde karşılayan korumalar beni evin alt katına götürdüler, diğer gazetecilerin yanına. … Manzarayı görünce ne kadar şaşırdığımı tahmin edemezsiniz. Evin alt katı kalabalık toplantılara müsait bir salon olarak tasarlanmış. O kata iner inmez, hepsini yakından tanıdığım, Sabah, Star, Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerinden köşeleri olan orada bekleşen gazetecilerle karşılaştım. Bana refakat eden koruma, Başbakan Erdoğan’dan ‘sabah brifingi’ almaya gelen gazetecilerden sandığı için olacak, beni de alt kat salona indirmişti...”

Bu cümleleri kuran isim SÖZCÜ’ye dava açılmasını sağlayan Fehmi Koru...

Fehmi Koru, Fetullah Gülen’e, 2013’te mektup götürmüştü.


“Ben Böyle Gördüm” kitabında, ‘sabah brifingi’ alan gazetecileri görünce şaşırmış! Sanki kendisi Abdullah Gül’den hiç ‘brifing’ almamıştı ya da 19 Aralık 2013 sabahı Kısıklı’da, Gülen’e götüreceği mektubu konuşmak üzere bulunmuyordu!

Yani...

Brifing...

Kelime anlamı:

“Bir konuda, yetkili birine ya da yetkililere, özet bilgi verilen toplantı...”

Her dönem iktidarla hareket eden gazeteciler var ve bu gerçek! Her dönem yabancı büyükelçiliklerle görüşen, istihbarat yetkilileriyle görüşen gazeteciler de var! Bu da gerçek...

Ya da ordusunu ‘brifingle’ ihbar eden emniyet görevlileri de var... Ve... Genelkurmay’dan çıkmayanları da unutmamak gerekiyor… Brifing almak, özet bilgi verilen toplantıdan sonra aldığın direktife göre hareket etmek, yazmak!

O zaman arşivi karıştıralım...

Aralık 2012’de, Süleyman Demirel Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Mustafa Öztürk’ün, “93 Harbinde Rus Gazeteciler ve Faaliyetleri” başlıklı yazısı çarpıcı bir araştırma. Yazar Maksimov’un 1878’de Oteçestvennıye Zapiski Dergisi’nde yayınlanan “Tuna Arkası” başlıklı makalesinde yazdıklarından alıntı yapan Öztürk şöyle diyor:

“... Rusya tarafı, 17 Nisan 1877’de Kurmay Albay Gazenkampf tarafından birliklere yabancı gazetecilerin cephelerdeki faaliyetlerinin şartlarını içeren bir yazı göndermişti. Gazetecilere özel olarak brifing verilip, gizli bilgi ya da stratejik öneme sahip bilgiler halka taşınmayacaktı.”

Durum bugün farklı mı? Halk, gizli bilgileri okuyabiliyor mu?

ABD’li gazetecilere brifing veren üç AKP’li danışman


Tarih 2 Aralık 2002.. Hürriyet Gazetesi’nin ünlü Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök,  “Yemek yeme listesi gerçekleşiyor” başlıklı bir yazı kaleme almış!

Irak’a yönelik operasyon öncesi bir kulis yazısı...

Yine bir brifing var...

Ertuğrul Özkök nefes alınan dönemde kulis bilgilerini aktarıyordu.


Okuyalım: “... ABD’de yayınlanan ‘Standart’ isimli ciddi bir siyasi dergi var. Bu dergi, Stephen F. Hayes isimli muhabirini, ABD Savunma Bakan Vekili Paul Wolfowitz’le Ankara’ya göndermiş. Gazeteci, öteki Amerikalı gazetecilerle birlikte Hilton Oteli’ne yerleşmiş. Orada Wolfowitz’in hükümet yetkilileri ile yaptığı görüşmeden sonra gece geç saatlerde bir brifing almışlar. Brifingi, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın siyasi konulardaki danışmanı Ömer Çelik vermiş. Çelik, Amerikalı gazetecilerle görüşmeye yanında iki kişiyle birlikte gelmiş. Bu iki kişi, Erdoğan’ın en yakın danışman ekibinden Egemen Bağış ve Cüneyt Zapsu.

Brifing sırasında Amerikalı gazeteci, Zapsu’nun önünde İngilizce bir not görmüş. Ve yan gözle bu notu okuyup not almış. Tayyip Erdoğan’ın üç danışmanının 3 Aralık günü önünde bulunan kağıtta yazılı bilgilerin ilk ikisi gerçekleşmiş durumda. (Irak savaşı öncesi A.E.) ‘Yemek masasından gelen plan adım adım uygulanıyor.’ Niye yemek masası derseniz, cevabı şu:

Erdoğan’ın üç danışmanı, Hilton Oteli’ndeki brifinge, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Pearson’un rezidansında verilen yemekten geliyorlardı. Önlerindeki kağıt da büyük ihtimalle orada tutulan notlardı.”

Bu kez brifing verilen ABD’li gazeteciler ve Ertuğrul Özkök gazetecilik yaparak o döneme ışık tutmuş.

28 Şubat’ta adını vermeyen komutanlar manşete taşınmıştı


28 Şubat süreci... Refah-Yol koalisyonunun yıkılma serüveni.… O döneme ait bildiklerimiz ne kadar? Çok az! Çünkü açık açık yazan olmadı. Brifinglerde, kapalı kapılar arkasında neler yaşandı, bilmiyoruz! Hatırlatalım...



Tarih 10 Haziran 1997...

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı’na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi.

Tarih 11 Haziran 1997...

Genelkurmay Başkanlığı’nda basın mensuplarına da bir brifing verildi. Brifingler dizisi, rektörler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri gibi kesimlerle devam etti. Brifinglerde, iktidar partisi (Refah Partisi) açıkça, irticai akımlara destek olmakla suçlanıyordu.

Medyaya verilen brifinglerden sonra ‘isimsiz’ askerlerin açıklamaları manşete taşınıyordu!

‘Kişisel brifing’ alan gazeteci o haritayı 2010’da ifşa etmişti


ABD’li subayın ‘Kürdistan’ haritası


Bir de ‘kişisel brifing’ alan gazeteciler var. Bunlardan birisi de Milliyet yazarı Güneri Civaoğlu...22 Haziran 2010’da, “ABD’li yarbay…” başlıklı yazısında, 1991’de aldığı brifingi anlatmıştı: “... Körfez Savaşı sırasında Suudi Arabistan’dayım... ABD kumanda merkezi olarak kullanılan otelin bir odasında dinlediklerim dehşet verici. Amerikalı yarbay duvardaki harita üzerinde Türkiye’nin Güneydoğusu’nu ve Kuzey Irak’ı işaret ediyor ve şöyle diyor: ‘Amerika Irak’tan çıkacak. Giderken silahlarının büyük bölümünü bırakacak. Yöredeki Kürtler bu silahları alacaklar ve Türkiye’ye karşı kullanacaklar. Toprak isteyecekler. Bir başka odada gene Amerikalı bir rütbeliden aynı şeyleri dinliyorum. Bunun ‘bir mesaj olabileceğini’ düşünüyorum. Çünkü bu randevuyu bana o zamanki Suudi Arabistan Büyükelçimiz Yaşar Yakış sağlamıştı. ABD Büyükelçisi, ABD komutanıyla temasa geçmiş ve bu iki rütbeli subay tarafından verilecek kişisel brifing için davet edilmiştim.”