Boyabat'ta "Mutlu Aile, Mutlu Çocuk" Konferansına Yoğun İlgi
Boyabat Kaymakamlığının "Bizim Projemiz" kapsamında düzenlediği gecede "Mutlu Aile, Mutlu Çocuk" konferansı verildi.
Boyabat Kaymakamlığının 15 Temmuz Şehitler Kültür Merkezinde "Bizim Projemiz" kapsamında düzenlediği gecede eğitimci - yazar Alişan Kapaklıkaya tarafından "Mutlu Aile Mutlu Çocuk" konferansı verildi.
Sunuculuğunu Şehit Ersoy Gürsu Anadolu Lisesi Edebiyat Öğretmeni Emrullah Özcan'ın yaptığı program İlçe Kaymakamlığının "Bizim Projemiz" çalışmalarıyla ilgili sinevizyon gösterimiyle başladı. Kaymakam Fatih Aksoy, programın açılış konuşmasında geçen yıl "Bizim Projemiz" kapsamında 125 projenin uygulandığını, bu yıl da 90 projenin uygulama çalışmalarının devam ettiğini belirterek "Projelerimizin uygulamasında emeği geçen müdürlerimize, öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve katkı sunan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu gün de bizim projemiz kapsamında değeri hocamız Alişan Kapaklıkaya'yı siz değerli Boyabatlılar'la buluşturmayı arzu ettik. Bu gün üç ayrı konferansıyla öğrencilerimize, öğretmenlerimize hitabeden Alişan Hocamız, bu akşam da mutlu aile mutlu çocuk konferansını icra edecek inşallah. Hepimiz mutlu ve huzurlu bir ailemiz olmasını, çocuklarımızın, vatanına milletine bağlı sevgi dolu, saygılı ve ahlaklı olarak yetişmesi için çaba sarfediyoruz. Hocamızın konferansı inşallah hepimize yeni bir pencere açar. Farklı bakış açıları geliştirmemize faydalı olur diyorum. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Hocamıza da şimdiden ağzına sağlık diyor, iyi akşamlar diliyorum" dedi.
Yoğun ilginin görüldüğü programda salon tamamen dolarken, salona giremeyen izleyiciler yan taraftaki düğün salonuna alınarak konferansı ekrandan izlemeleri sağlandı.
Alişan Kapaklıkaya, her çocuğun mükemmel bir yanı olduğunu vurguladığı konuşmasında "Mutlaka bu mükemmel yanı bulup açacak bir anahtar vardır. Önemli olan o anahtarı bulabilmektir" dedi. Kapaklıkaya, iyi bir çocuk yetiştirmenin yolunun iyi bir anne - baba olmaktan geçtiğini ifade ederek, "Çocuk, huzurlu ve uyumlu bir ailede mutlu olabilir, siz evde kitap okumaz, televizyonlarda dizi seyreder, telefonla oynayıp, çocuğa da hadi senin ödevin yok mu, ders çalış, bak komşunun çocuğu yüksek not alıyormuş, sen niye alamıyorsun dersen çocuğu okumaktan ders çalışmaktan soğutursunuz. Çocuklar emirle, korkuyla ders çalışmazlar, çalışır görünüp sizi yanıltırlar. Onlara sevgiyle, saygıyla, güleryüzle davranın. Onları görsel, dokunsal, işitsel olarak motive ederek ders çalışmalarını sağlayın. Doğruluk, dürüstlük, paylaşımcı kavramları kazandırın" dedi.
Kapaklıkaya, kendi çocukluğundaki zor şartların okumayı, öğrenmeyi teşvik edip kolaylaştırdığına dikkat çekerek "Çocuğun her istediği, her gördüğü alınırsa o çocuğun hayyalleri olmaz. Hayalleri olmayanın geleceği de olmaz." dedi.
Cennete giden yolların dikenlerle kaplandığı, cehenneme giden yolların da güllerle kaplandığı bir dünyada yaşadıklarını söyleyen Kapaklıkaya, "Köşebaşlarında evlatlarımızı kötü yollara düşürmek için bekleyen melek yüzlü bir sürü şeytan dolu. Çocuklarınızı kötülüklerden korumak için örnek davranışlarınızla onlara klavuz olun. Nasihat etmenin hiç bir yararı olmuyor. Onlara çocukluğunuzda yaşadığınız güzel anılarınızı anlatın. Şimdiki çocukların anıları da olmuyor ki, internet başında, cep telefonundan paylaşımlar, çetleşmeler, Bu çocuklar büyüdüklerinde yeni nesillere bunları mı anlatacak.
Benim ninem, avlumuza yabancı bir tavuk girdiğinde 'Kovalayın yavrum o tavuğu, birde bizim avluda bir yerlere yumurtlarsa, bizim yumurtalara karışırsa, Allah korusun o yumurtayı yersek haram yemiş oluruz.' derdi. Benim Zülal kızım, öğretmene itiraz edip 'Hocam, benim notumu yüksek vermişsiniz, yanlışım eksiğim vardı, ben o notu haketmedim, kırın notumu' demişti. Bunu kim öğretti, hiç okuma yazma bilmeyen ninem öğretti. Nineme derler ki cahil, niye okuma yazma bilmiyor diye. Bu ülke ne çektiyse okumuşun sahtekarından, adi, şerefsiz ve ahlaksız olanından çekmiştir. Bizler çocuklarımızı ahlaklı, fikri hür, vijdanı hür, irfanı hür yetiştirmek zorundayız." dedi.
Kapaklıkaya, konferans sonrasında Boyabat Sesi Muhabirinin "Boyabat'tan mutlu ayrılıyor musunuz, izlenimlerinizi açıklar mısınız" sorusu üzerine yaptığı açıklamada "Boyabat'tan mutludan daha mutlu ayrılıyorum. Türkiye'de yedi yüz ilçeye gittim. Böyle izdiham çok az yerde görülüyor. Bana gösterilen ilgi için Boyabat halkına, kaymakam beye, milli eğitim müdürümüze, öğretmen ve öğrencilerimize çok teşekkür ederim. Sanki bizim evdeydim, sanki komşularımızla muhabbet ediyordum. Yüreğime huzur doldurarak yola çıkıyorum. Şunu da söyliyeyim, mal da yalan, mülk te yalan, var biraz da sen oyalan demişler. Mal sahibi, hani bunun ilk sahibi. Oyalanmaya geldiğimiz dünyada birbirimizin kalbini kırmaya hiç gerek yok. İnsanlar geride sevgiyi, iyiliğigi, merhameti, şevkati ve bunlarla yaptıkları işleri bırakıyorlar. Biriktirdikleri malları da bırakıp gidiyorlar. Onun için karşımızdaki insanın gözüne bakıp 'merhaba' diyelim. Hoşça kalın" ifadelerinde bulundu.
Konferans sonunda İlçe Kaymakamı Fatih Aksoy ve Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Ceylan tarafından Kapaklıkaya'ya teşekkür edilip, hediye takdim edildi.
Kişisel Gelişim Uzmanı Alişan Kapaklıkaya, programın sonunda kitaplarını imzalayıp, okuyucularıyla hatıra fotoğrafları çektirdi.
Konferansa Saraydüzü Kaymakamı Abdulkadir Umut Kasman, Dikmen Kaymakamı Suat Hatam, Cumhuriyet Başsavcısı Akın Çetin, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı İsmail Sezgin, İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Gülcü, Ak Parti İlçe Başkanı Ferhat Yıldız, İlçe Müftüsü İsa Sağlam, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Cihan Tosunoğlu, Sosyal Hizmetler Merkezi Müdürü Hüseyin Matuk, İlçe Milli Eğitim Müdürü Osman Özkan, Orman İşletme Müdürü Mustafa Diktaş, Boyabat Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanı Ahmet Aslan ve vatandaşlar katıldılar.
Mahmut Coşkun
