Boom Boom Becker, İstanbul'a geliyor
Haberin Devamı ›
Tenis dünyasının efsane ismi Boris Becker, önümüzdeki ay İstanbul’a geliyor. Yürekli tarafından 16-17 Aralık tarihlerinde düzenlenecek olan Marka 2015 Konferansı’nda konuşma yapacak olan Becker, ‘spor alanında kişisel marka’ nasıl olunur konusunda görüşlerini paylaşacak. Çok güçlü vuruşları olmasından dolayı ‘Boom Boom Becker’ lakabını alan Alman Tenisçi, 1985 yılında 17 yaşında kazandığı Wimbledon turnuvasıyla tenis tarihine adını yazdıran bir sporcu. Genç yaşında elde ettiği dünya rekoru hala hiçbir tenisçi tarafından kırılamadı. Uzun yıllara yaydığı çok başarılı bir tenis kariyerinin ardından Becker günümüzde Novak Djokovic’in koçluğunu yapıyor.
‘Kazandırma ustası’
Boris Becker’in koçluğu döneminde Novak Djokovic de önemli başarılara imza attı. Becker’in Marka Konferansı’na davet edilme nedeninin bu ayrıcalığı olduğunu söyleyen Yürekli Eğitim ve Danışmanlık CEO’su Ayşegül Yürekli Şengör, “En önemli özelliği yeteneğini, birikimini, kazanma formülünü başka bir sporcunun kariyerine taşıma becerisi. Diğer bir deyişle; sadece bir kazanma ustası değil, aynı zamanda bir ‘kazandırma’ ustası olması” diyor. Becker’in konferansta ‘Büyükten En Büyüğe’ başlıklı bir konuşma yapacağını ifade eden Şengör, şöyle devam ediyor: “Sahne söyleşisi formatında gerçekleşecek bu özel seansta kazanma, kaybetme kavramları sorgulanacak. Şans faktörünün bir sporcunun kariyerindeki yeri tartışılacak. Spor alanında kişisel marka yönetimi ve başka bir sporcu markasını yönetmek gibi konular Becker’in perspektifinden izleyicilere aktarılacak.”
Fenerbahçe’nin 108 yıllık tarihi dijital arşivlenecek
Fenerbahçe Spor Kulübü, tesis ve işletmelerinde kullandığı tüm ofis cihazlarını Xerox ile yeniledi. Fenerbahçe ve Xerox arasındaki anlaşma kapsamında, Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Spor Kompleksi, Fenerium, Fenercell, FB Kart, Ankara İncek, Düzce Topuk Yaylası, Dereağzı, Todori, Konukevi, FB spor okulları, şirket ve tesislerinde bulunan 150’nin üzerinde ofis cihazı, yeni ürünlerle değiştirildi. Fenerbahçe Spor Kulubü Asbaşkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Önder Fırat, “Fenerbahçe, Türkiye standartlarının üzerinde bir kulüp anlayışıyla yönetiliyor. Teknoloji yatırımları da farkımızı ortaya koyduğumuz önemli bir alan” diyor.
Siber saldırıya karşı
Yeni sistemle Fenerbahçe çalışanları, ofis dışından kurum bilgi ve dokümanlarına ulaşabilecek. Ayrıca Fenerbahçe’nin 108 yılı aşan tarihini yansıtan önemli dokümanların, bilgi ve belgelerin dijital arşivlenmesi sağlanacak. Fenerbahçe’nin kurumsal dokümanları bilgi hırsızlığına ve siber saldırılara karşı, Xerox’un ConnectKey yazılım platformunda bulunan üst düzey güvenlik yazılımları ile korunacak.
Nike’tan kapitoneli tasarım
Nike Tiempo, 20 yıldan uzun bir süredir yüksek kaliteli deri krampon dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biri haline dönüştü. Yeni Tiempo Legend 6 da gücünü bu mirastan alıyor. Nike Football Tasarımcısı Vianney De Montgolfier, “Oyuncuların performansını etkileyen dokunuşa ve hassasiyete öncelik verdik. Tiempo Legend 6 ile kendimizi yeni bir biçimde çalışmaya zorladık. Tiempo kramponlarda bugüne dek bulunan kapitone deri burun bombesi yeniden tasarlandı. Tiempo Legend 6’da Nike, deriyi büyük ölçüde delmeden kapitone özelliği katmaya çalıştı. Yeni kramponun içinde şeklini koruyan ve minimal dikiş sayesinde ayakkabının derisine şekil veren rahat bir kafes bulunuyor. Montgolfier, “Bu yeni yapı sayesinde Tiempo Legend 6 yine kapitone hissi uyandırıyor fakat bunu deriyi bozmadan yapıyor. Deriye preslenen köpük altlık; yumuşak bir yapı ortaya çıkarıyor. Kapitone kullanımını ortadan kaldırarak, dikişlerden çamur veya su sızmasını ve dolayısıyla derinin sertleşmesini engelliyoruz” dedi.
‘Spor, günümüzün önemli sektörlerinden birisi’
Sporun günümüzün en önemli sektörlerinden birisi olduğunu söyleyen Ayşegül Yürekli Şengör, “Ekonomik değeri sürekli yükselen bir 21. yüzyıl gerçeği... ‘Yaşam biçimi’, ‘eğlence’ gibi dev kavramlar da artık günümüzde spor sektörünün bir parçası” diyor. Tüm alanlarda olduğu gibi sporda da markalaşarak farklılaşmanın büyük bir avantaj yarattığını kaydeden Şengör, “Sadece spor kulüpleri, spor malzemeleri ve ürünler değil; asıl sporcuların kendileri de artık birer marka olarak yönetiliyor. Sporcular sadece spor yetenekleriyle olduğu kadar kişisel marka değerleriyle de kariyerlerinde sürekliliği sağlıyorlar” diye anlatıyor.
