​Bize düşen nedir?

A -
A +
Kendisinden sonra ümmetinin 73 fırka olacağını, bu fırkalardan da sadece birinin nura yöneleceğini haber veren Allahü tealanın Resulünün (sallallahü aleyhi ve sellem) vefatlarından sonra ilk alâmetleri Hazret-i Osman zamanında görülmeye başlayan sapık itikat ve davranışlar, dallardaki bütün ihtilaflı manzarasına rağmen aynı illetli kökte birleşirler: Kuru akıl ve şeytanî hayal…
Ümmetin temel yapısı olan Sahabe diyor ki:
"O’nu dinlerken öyle olurduk ki, âdeta başımızın üstünde, kirpiğimizi kımıldatsak uçup gidecek ışıktan bir kuş varmış gibi mıhlanır kalırdık."
Sahabenin temsil ettiği vecd ve teslimiyetin zamanla kabuk tutmaya başlamasıyla, meydan yerini, gönül ateşi yerine tüten akıl dumanının kaplaması kaçınılmazdı; öyle de oldu ve ardından, ilk olarak siyasi bir ihtilâf hâlinde baş gösteren ayrılık ve aykırılıklar itikadı sapıklıklara yol verdi.
Kitapta, "Sünnet ve Cemaat Ehli" anlayışı dışında kalan batıl ve sapık kollar, ilk örneklerinden itibaren tarihî bir geliş hâlinde teşrih edilir ve günümüze bağlanırken, gaye şöylece ifadesini bulur: Dava, İslam’ı olduğu gibi bulmak, dinin ulvî ve mücerret hakikatini meydana çıkarmaktır; uydurmak ve kendi hakikat vehmine feda etmek değil…
Son zamanlarda kadını erkeği etiketli apoletli sözde kendince yetkili akademisyenleri, Kelam-ı ilahiden Murad-ı ilahiyi yalnızca dinin sahibi Muhammed aleyhisselâm anlamış ve anlatmıştır. Size de bize de bunlara sıkıca bağlanıp hayatımıza tatbik edip bizden önceki nesillerin yaptığı gibi bizden sonraki nesle sağ salim teslim edebilmek. Din nakil dinidir yoksa bir âyet-i kerimenin yanına parantez açıp “ben buradan şunu anladım, bu böyle yapılmalıdır” demek tehlikeli bir yoldur. Haddini bilmiyorsa bir insan tüm bildikleri onun olsun vesselam...
            Taha Ufuk Acar
 
 
ŞİİR
 
        Anlatsana
 
Ana-baba çok özledim,
Yollarını hep gözledim,
Mutluluğu hiç bilmedim,
Anlatsana biraz bana.
 
Mahrum kaldım şefkatinden.
Yanıyorum hasretinden,
Ana-baba sevgisinden,
Anlatsana biraz bana.
 
Deremedim güllerinden
Su içmedim ellerinden.
Ana baba dillerinden,
Anlatsana biraz bana.
 
Diyarı gurbet dolaştım.
Hayat ile hep savaştım.
Ana baba diye taştım,
Anlatsana biraz bana.
 
        Osman Zengin
 
 
 
 
UNUTULMAZ KELİMELER
 
ZÜRRİYET: Arapça “Soy, nesil” anlamındadır. Kur'ân-ı kerimde mealen buyruldu ki:
"Ey Rabbimiz! Bizi sana teslimde, boyun eğmekte ve ihlâsta sabit kıl. Zürriyetimizden bir topluluğu da sana itaatkâr ve boyun eğici kıl." (Bekâra süresi: 128)
Huda Rabbim, Nebim hakka, Muhammed’dir Resûlullah,
Hem İslâm dinidir, dinim, kitabımdır Kelamullah.
Akâidde, Ehl-i sünnet oldu mezhebim hamdolsun,
Amelde Ebû Hanîfe mezhebi, mezhebim vallah.
Dahî zürriyetiyim Âdem aleyhisselâmın hem,
Halîl'in milletiyim, dahî, kıblem Kâbe, Beytullah.
(Seâdet-i Ebediyye/Tam İlmihâl)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.