"Bize bir mucize göstermelisin!.."

A -
A +
İslâm güneşi günbegün yükseliyor, Ebû Cehil de bu gidişattan son derece rahatsız oluyordu. Cahiliye hükümdarlarından Habib bin Malik'e bir mektup yazıp durumu bildirdi...
 
Ebû Cehil ve diğer müşrikler, Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) İslâmiyeti yaymasını engellemekten âciz kalınca, Onu şikâyet etmeye karar verdiler. İslâm güneşi günbegün yükseliyor, imâna gelenlerin sayısı her gün hızla artıyordu... Bütün bunlardan, son derece rahatsız olan Ebû Cehil, cahiliye hükümdarlarından olan Habib bin Malik'e bir mektup yazıp durumu bildirdi... Mektubu alan Habib bin Malik, on iki bin süvari ile birlikte hemen yola çıktı. Mekke yakınlarındaki "Ebtah" denilen yere geldiğinde durdu. Ebû Cehil ve Mekke'nin ileri gelenleri, yanlarına kölelerden ve kıymetli elbiselerden hediyeler alarak onu karşılamaya çıktılar... Habib bin Malik, Ebû Cehil'i sağ tarafına oturtup, ona sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmı sordu. Ebû Cehil;
- Onu, Benî Haşim kabilesinden olanlara sor! dedi. Bunun üzerine Habib bin Malik, Benî Haşim kabilesinden olanlara sordu. Onlar da;
- Biz, bu kimseyi çocukluğundan beri tanırız. Çok emin ve sadık birisidir. Hiç yalan söylemez. Fakat gel gör ki, kırk yaşına gelince, putlarımızı kötülemeye ve atalarımızın dini haricinde yeni bir din yaymaya başladı...
Habib bin Malik, bunları dinledikten sonra dedi ki:
- Gidin onu incitmeden bana getirin!
Sevgili Peygamberimiz, bu hadiseyi haber alınca hazret-i Ebû Bekir'i yanına alıp yola çıktı... Resûlullahın geldiğini gören hükümdar, hürmetle yerinden kalktı ve Peygamber efendimizi bir kürsüye oturttu. Resulullah efendimiz oturup yüzündeki nûr parlayınca, insanlar O'nun heybetinden susmaya ve mübârek yüzünü görmek için birbirinin üstünden boyunlarını uzatmaya başladılar. Habib bin Malik, başını kaldırıp dedi ki:
- Bilirsin ki, peygamberlerin mucizeleri vardır, bize mucize göstermelisin.
Fahr-i kâinât efendimiz;
- Peki ne istiyorsun? diye sorunca;
- Şu anda Güneş'in batıp yerine Ay'ın doğmasını ve yere inip ortadan yarılmasını, senin elbiselerinin içine girmesini, yarısının sağ yeninden yarısının da sol yeninden çıkmasını, sonra da başının üstünde birleşmesini ve senin peygamberliğine şahitlik yapıp eski yerine dönmesini; sonra da Güneş'in doğup eski yoluna devam etmesini, temin etmeni istiyorum!..
- Peki bu dediklerinin tamamı gerçekleşirse bana îmân edecek misin?
- Evet! Fakat kalbimde de bir müşkilim var. Onu da halledip cevaplamak şartıyla sana îmân edeceğim.
Allahın Resûlü, Ebû Kubeys Dağı'na çıkıp, iki rekat namaz kıldı. Dua etmeye başlayınca; ellerinde mızraklar taşıyan on iki bin melek ile birlikte Cebrâil aleyhisselâm geldi... "Şakk-ul-kamer" yani (Ay'ın ikiye ayrılması) mucizesine yarın devam edelim inşallah...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.