2017 Yılının Mayıs ayını da bitiriyoruz. Bahar en coşkulu günlerini yaşıyor. Kırkikindi yağmurları bu yıl güzelliklerini sergiledi. Toprağı suya doyurmaya çalışıyor.  Yağmurlardan önce esen kuvvetli rüzgârlar ağaçların çiçeklenmesine yardımcı olurken, toprağın yüzeyini kurutmuş kabak gibi, buğday gibi bitkilerde çeşitli problemlere neden olmuştu.  Doğa bu bazen tolu vurur ve özellikle de baharda sınır çeker. Yani bir kayısıyı vuran tolu az yakınındakine değmeye bilir. Bunlar doğanın çeşitli cilveleridir.



            Yazın kurak görünün bozkırlar şimdileri çiçek bahçesi gibi her yer yem yeşil, türlü çiçekler tepeleri, vadileri ve düzlükleri usta bir ressamın fırçasından bahar manzaraları sunar gibi güzelliklerle doldu. Nevşehir’i çevreleyen tepelerde Mayıs papatyaları (Matricariachamomilla) birçok habitatlar oluşturmuş güzellikler sunuyor. Eskiden anneler bu papatyalarla kızlarının başına taç örerlerdi. Yine aynı bitki ile saç yıkanıp hafifçe saçın rengini açarken saçı gürleştirirdi. Oda yetmez papatyanın çayı yapılıp içilir. Aynı zamanda arıcı bir bitki olduğunu unutmayalım. Çayı da sakinleştiricidir. Bakın bir bitki birçok amaçla kullanılabiliyor. Adaçayları da (Salvia Sp.) çıkmaya başladı. Bununda; Kokusu, çayı, aromatik yağı, boyası kullanılırken taş ve kıraç bahçelere çok güzel bir peyzaj bitkisi olarak kullanılabilir. Yöremizde benim tespit ettiğim 6 türü bulunmaktadır. Hele 2000 Evlerin arsaları ve kırsalı sarı ve kırmızı çiçeklere bürünmesi benim her zaman çok hoşuma gitmiştir. Sarıçiçekler genellikle çivit otudur. (İsatisflorobunda),


 
 Kırmızı renkler ise boynuzlu gelincik çiçeklerine aittir. (Glaucium) Yöremizde Bu çiçeğin; Kırmızı, sarı ve mor renkli olanları mevcuttur. Boynuzlu gelinciğin tadı acı olduğu için yöremizde zehirli kabul edilmiştir. Doğal böcek öldürücü olarak ta kullanılması bu fikri desteklemektedir. Çağlalar kartlaşmaya çoktan başladı. Can eriklerini yoğun yapraktan şimdiki hal görülmesi oldukça zordur. Ayvalar tüylü yüzlerini göstermeye başlaması “Ayva çiçek açmış yaz mı gelecek?” şarkısını hatırlatıp durur. Demek ki Nevbahar geçti, baharda bitmek ve yaza gelmek üzereyiz. Zira 21 Haziran Gün dönümü ve suların çekilmesi olarak kabul edilmiştir.
            Bitkileri çeşitli alanlarda sınıflandırdığımızda karşımıza çok enteresan manzaralar çıkmaktadır. Önceki yazılanlarımda da bahsetmiş, salata olarak tüketilebilen bitkilerden örnekler vermiştim. Bu örneklere devam edelim. Şifacılar, boyacı bitkiler, çaycı bitkiler, sakız elde edilenler, arıcılar, endemikler diye uzar durur. Aslında bu konuların her biri ayrı araştırma, uygulama konusu oluştururken insanları istihdam edecek işler de sunmaktadır. Doğa Allah’ın biz insanlara sunduğu çok güzel bir rahmettir, hediyedir.
Bitkilere örnekler;
Bahar yıldızı, yalangı (Gypsophillapaniculata)
Çöven de denilen görkemli bir bitkidir. Dünyada 80-90 türü, Türkiye’de ise; 50 kadar türü bulunmaktadır. Avrupa ve İsrail’de bu bitki için seralar kurulup yetiştiriliyor. Zira çiçekçilikte kullanılıyor. Halk dilinde; Helvacı otu, çöven otu, alçı otu olarak da bilinmektedir. Kökü ve tohumları gıda ve ilaç sanayiinde değerlendirildiği gibi tohumlarıda kanarya ve kuş yemi olarak değerlendirilmektedir.



Bahar yıldızı küçükdağ mevkii Nevşehir.
Alıç (Crataegusmonogyna)
Alıcın yöremizde pek çok çeşidi vardır. Halkımız rengine ve çekirdek sayısına göre sınıflandırmaktadır. Atalarımız alıç meyvelerine yemişen demiş ve Yunus Emre bu meyveleri Hacı Bektaş’ı Veli’ye hediye olarak göndermiştir. Şifacı, meyveli ve peyzajcı bitkiler sınıfındadır. Kuraklığa dayanıklı yerli orman projelerinde kullanılmaya müsait, faunayı (Hayvan ve böcek) destekleyici özellikleri vardır. Kalp damar hastalıklarına oldukça iyi yönden yardımcı olduğu bilim çevrelerince de kabul edilmiştir. Çiçekleri aynı ıhlamur gibi demlenip içilebilmektedir. Lezzetine hayran kalacaksınız. Meyveleri yaz sonuna doğru olmaktadır. Alıcı sirkeye karıştırıp aromasını zenginleştirdim. Yaban gülü tohumlarını da kattım. Salatalarda kullanıldığı gibi hazımsızlık çekildiğinde su ile karıştırılıp içilirse gerçekten rahatlatıyor.



Alıç-Crataegus türleri. Hızarcı mevkii-Küçükdağ ve Gomeda vadi sırları-Ürgüp.
 
Acı marul (Lactucaserriola)
Kurutulmuş sütüne laktukaryum adı verilmektedir. Laktukaryum Osmanlı zamanında bir ihraç ürünü idi. Uykusuzluğa karşı kullanırlarmış. Anadolu’da 10 kadar acı marul türü bulunmaktadır. Eşek marulu, yağ marulu, bikile olarak bilinir. Kök, yaprak ve çiçekleri şifacılıkta kullanılır. Bu bitki aynı zamanda pusula bitkidir. Pusula bitki demek su oradan uzak değil anlamındadır.



Acımarul-Lactucaserriola. Karaya vadisini girişlerinde ve mahalle arası. Nevşehir.
 
Altın damla (Onosma)
Nevşehir Tübives çalışmalarında 8 onosma türüne rastlanmıştır. Beyaz, pembe, sarıçiçekler açan bir bitkidir. Gevenin hâkim olduğu bozkırlar altın damlanın vatanıdır. Oysa yöremizde yol kenarları ve geniş vadilerde de bulunmaktadır. Çiçeklelri Mayıs ayından Eylül ayına kadar bitmez. Doğa fotoğrafçılarının vaz geçmedikleri bir çiçektir. Aynı zamanda park ve bahçelerde yetiştirilebilir. Bakım da istemiz.



Altın damla-Emzik otu Onosma türleri. Kavak kasabası ve Küçük Dağ-Nevşehir.
 
Anadolu moltikası (Moltikacoerulea)
Arıcı olan bu bitkinin çok renkli çiçekleri bulunur. Habitat itibarıyla kayalık ve kurak yerlerde olduğu için, park bahçelerde düşünülebilir. Bu bitkiye bakım yapılarsa çok harika bir çiçekle karışılacaksınız.



Anadolu Moltikası- Moltikacoerulea-Kavak Kasabası ve Küçük Dağ-Nevşehir.
 
Ayıkulağı, Çalba (Phlomis Sp.)
Çok yıllık çalı görünümünde olan bu bitki mor, pembe ve sarı renkli çiçekler açar. Türkiye’de 80 türü bulunur. Çay olarak kullanıldığı gibi arıcılara özellikle bu bitkiyi tavsiye ederim. Bazı yörelerde bu bitkinin sürgünleri yenmektedir. Yöremizde pek tanınmamaktadır. Bu bitki hakkında araştırma yapmaya değerdir diye düşünüyorum.



Ayıkulağı-Çalba-Phlomis Sp. Küçükdağ- Nevşehir.
 
 
Bodur buğday otu (triticumovatum)
İstilacı türlere çok güzel bir örnek teşkil eder. Hayvanlar severek yemez, doğal düşmanı yoktur. Çabuk çoğalır, yöresel başka bitkilerin yerlerini işgal edebilir, tohumunu çok çeşitli yollarla yayabilir (Buna insan ve hayvan dâhildir) Anız yangınlarının çabuk yayılmasını sağlayarak zarar vermektedir. Meracılık da istilacı olarak geçmektedir. Hiçbir şey sebepsiz yaratılmadı gerçeğinden yola çıkacak olursak, bu türlerin de analizlerinin yapılması gerektir diye düşünüyorum.
Çemen (Trigonella)
İç Anadolu’nun bitkisidir. Çemen yaprağı ezilmiş tozu baharat olarak kullanımının yanında saksı çiçeklerinin ve diğer bitkilerin gelişmesinde harika bir doğal gübre olduğunu Kayseri Anadolu Lisesi projesinde görmüştüm. Yapraklarının yanı sıra tohumları da baharat olarak kullanılmaktadır. Şifacılıkta ise; Bronşit, sıtma hastalıklarına karşı, ayrıca iştah açıcı ve şeker hastalığında da yardımcı bitki olarak kullanılmaktadır. Basur hastalığı ve cinsel iktidarsızlıkta da kullanılmaktadır. Yaprakları ve tohum ufalanmışı çay olarak da vücut ısıtmak için kullanılmaktadır.
Çengel Sakızı, karakavuk (Chondrillajuncea)
Günümüzde pek tanınmayan bitkilerdendir.Sarıpapatyayı andırır. Çok yıllık bu bitki Avrupa’da 3-4 yıl yaşarken Avustralya’da 20 yıl yaşadığı tespit edilmiştir. Meracılıkta bu bitki istilacı ve zararlı ot sıfatında değerlendirilmektedir. Oysa adından da anlaşılacağı gibi kök ve gövdelerinden sakız elde edilmektedir. Bu bitkiden sakız elde etmek için; Bitki kökünden sökülür. Kökün etrafındaki akan süt sertleşince toplanan bu sakıza; Cibcik, çıtlak, çingene sakızı veya dip sakızı denmektedir. Bu bitki mide rahatsızlıklarında kullanılmaktadır. Salata olarak da tüketilmektedir. Karahindibaya benzer hafif acı tadı vardır.
Karahindiba-tıbbi hindiba (Taraxacumofficinales)
Baharda yöremizde pek çok bulunan, en şifalı bitkilerden biridir. Özellikle çimenlik alanları sever. Zira çimler sulanırken bu bitkilerde nasiplenirken sarı yeşilin en güzel tonlarını sergilerler. 2000 Evler yolunda Yavuz Sultan Selim Köprülü kavşağında bu bitki büyük bir habitat oluşturmuştur. Bitkinin bilinen diğer adları; Arslan dişi, gelin göbeği, radika, şeytanarabası olarak da bilinmektedir. Bu bitki çiğ olarak tüketildiği gibi salatalara da katılmaktadır. Bitki şifacılık geleneğinde karaciğer temizleyicisi olarak kullanılmaktadır. Kökleri yıkanıp temizlendikten sonra kurutulur ve kahvelere katılır. Kahveye ayrı bir aroma katmaktadır.
Müthiş bir arıcı bitki olduğunu söylemeden geçemeyeceğim bu bitki tek tük de olsa pazarlarda ve manavlarda görülmeye başlanmıştır. Benim tavsiyem evinizde saksılarda yetiştirmenizdir. Bitki Mart ayından Kasım ayına kadar bulunur. Bu çiçek açma zaman dilimi bahçelerde rahatça yetiştirilebileceğini göstermektedir.



Tıbbi hindiba tohum ve çiçek, toplanıp ayıltanmış bitki ve çayırlarda hindiba. Nar Vadisi-Nevşehir.
 
Çivit otu ( İsatisFlorobunda, Cappadocica)
Bu bitki Mayıs- Temmuz ayları arasında çiçeklenir. Yöremizin hâkim bitkilerinden biridir. Kayalıklar, ekenekler, kumsallar, molozlar hatta mahalle araları bu bitkinin hayat bulduğu yerlerdir. Tüm karasal Anadolu’da görülürler. Bu bitkinin en belirgin özelliği boyacı bir bitki olmasıdır. Tarihte çivit dediğimiz mavi boya bu bitkinin yapraklarından üretilmektedir. Bunun için su dolu bir küpün içine toplanan yapraklar atılmakta ve mayalanması sağlanmaktadır. Yeni bir kapta çivit üretecek olanlar ise bir miktar hazır çivit küpe dökmektedirler. Günümüzde kimyasallardan şikâyet etmekteyiz. Tam organik bir boya; Eminim ki ne halılar boyadı, ne heybeler boyadı. Hatta yöremiz ikonalarında da çivit yine kullanıldığına inanmaktayım.
Diğer taraftan sarıçiçek li olması nedeniyle bu bitkiye Fener bahçeli demiştim. Son yıllarda yapılan araştırmalarda kuvvetli antioksidan maddeler olduğu tespit edilmiştir. Geleneksel şifacılıkta ise; Grip hastalığına karşı, ishal giderici olarak, yara iyileştirici ve sakinleştirici olarak kullanılmaktadır. Avrupa ülkelerinde bu bitkinin tarıma alınması ve daha iyi değerlendirilmesi oldukça manidardır.



Çivitotu türleri. İsatiscappadocicaTatlarin barajı, İsatistintoria 350 Evler Mah. Nevşehir.
 
                Bitkiler dünyası heyecan doludur. Bunları tanımak sevmektir. Sizlere bahar bitkilerini ve diğerlerini tanıtmaya devam edeceğim. Sağlıcakla kalın.