Bırak bu işleri!

A -
A +
 
Habertürk yazarı Kemal Öztürk, KKTC seçimlerinde Mustafa Akıncı'nın yüzde 60 ile yeniden cumhurbaşkanı seçileceğini iddia eden kamuoyu araştırmacısı Adil Gür'ün "Ersin Tatar kazanırsa mesleği bırakırım" dediğini yazdı.
Seçimi Tatar kazandı. Gözler o gece kaybedenler ve diğer anketçilerle birlikte Adil Gür'ü aradı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Adil Gür'ü sözünü yerine getirmeye ve işini tasfiye etmeye çağırdı.
Ama Gür, böyle bir ifadesinin olmadığını söyledi. Ertesi gün Kemal Öztürk hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ardından ikili canlı yayında kozlarını paylaştı.
Adil Gür ısrarla "mesleği bırakırım" şeklinde bir cümle kurmadığını ifade etti.
"Velev ki kurdum, yazmak için izin alman gerekirdi" mealinde şeyler söyledi.
Kemal Öztürk ise "Evet kullandın" dedi. Hatta Adil Gür'ün ne şekilde ve neye binaen böyle bir cümle sarf ettiğini tarif etti. Sonra Gür'ün kendisini aradığını 'niye yazdın' diye dertlendiğini ifade etti...
Sık sık birlikte televizyon programlarına çıktıkları için aralarında samimiyet peyda olmuş; Adil Gül, laf arasında böyle bir cümle kurmuş olabilir.
Pekiyi Öztürk yazmakla doğru mu yaptı? Bir kulis yazarı için iyi bir dipnot. Açıkçası ben de yazardım.
Neticeye gelirsek. Ortada iki kişi var.
Birisi milyonların karşısında yalan söylüyor.
İspatı zor. İnsan ancak tahminde bulunabiliyor.
Ben tahminim Adil Gür'ün doğru söylemediği yönünde.
Zira 14 Ekim'de yayınlanan programda "Akıncı seçilecek. 40'a 60 gibi bir sonuç çıkacak. Buradan ilan ediyorum. Benim öngörüm o" diye kendisinden çok emin bir açıklama yaptı. Türkiye'dekilerin algıyı doğru okuyamadığını söyledi. Ve yanıldı.
Taraflar mahkemelik oldu. Hâkim ne diyecek bilemiyorum.
Emin olduğum şu; eğer seçimi Mustafa Akıncı kazansaydı kendisi bu defa "bay yanılan" değil "bay bilen" olarak lanse edilmeyecek miydi? Adil Gür "Ben mesleğimi ortaya koydum" demeyecek miydi?
 
Akşener'e akıllar
 
İYİ Parti bu ara iyi karıştı. İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ın İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun FETÖ'cü olduğunu söylemesinin ardından başlayan tartışmalar büyüyor...
Parti içinde karşılıklı suçlamalarda kullanılan ifadeler çok ilginç: FETÖ'cü, yalancı, etkisiz eleman, Sorosçu, kirli, bunak...
Buradan anlaşılıyor ki, herkes birbirinin hakkında diş biliyormuş.
Parti dağılsa kim bilir neler dökülecek neler...
Fakat İYİ Parti'nin karışması partililerden çok, görünür ve görünmez ortakları endişelendirdi.
Mesela Cumhuriyet gazetesi dünkü başyazısında Akşener'e akıl sattı.
Millete gazetecilik ve tarafsızlık dersi vermeye kalkan gazetede aynen şu satırlar yer aldı: "Meral Akşener’in hata yapması isteniyor. Peki, Akşener’i bu hassas ve zor geçitten kim çıkaracak, kim koruyacaktır? Akşener’i tek kişi koruyabilir, o da Meral Akşener’dir. Bunun için soğukkanlı olmalı, adaletten ve hukuktan ayrılmamalı, yansız hareket ettiğini her daim göstermeli. Bu konunun basit bir konu olmadığını, Türk siyasal yaşamının çok önemli bir konusu olduğunun bilincinde hareket etmeli."
Başka diyeceğim yok!
 
Çeksin cezasını
 
Bizim devletimiz çok müşfik.
Vatandaşına bir türlü kıyamıyor, hep affediyor.
Düşünün;
-72 yılda 23 defa imar affı,
-96 yılda 38 defa vergi affı,
-En az 50 defa ceza affı getirdi.
Affın adı kimi zaman 'barış' oldu, kimi zaman 'indirim', kimi zaman da 'yapılandırma'...
Pekiyi kimin için?
Suç işleyen, vergisini ödemeyen, devlet arazisini talan edenler için...
Pekiyi iyi vatandaşın kabahati ne?
Çeksin cezasını bize ne?
 
Ekrandaki Harbiyeliler
 
Her devirde konjonktürel olarak öne çıkan insanlar vardır.
2001 ekonomik krizinde ekonomistler, Marmara depreminde jeologlar çok konuşulmuş ve ünlenmişti. 2020 koronavirüs sebebiyle 'hekimlerin yılı' oldu.
Ama 2015 çukur eylemlerinden beri güvenlik uzmanlarının tahtını kimse yıkamıyor. Yıkılacağa da benzemiyor.
Bunlar arasında beş isim özellikle dikkat çekiyor. Beşi de Harbiyeli.
-Abdullah Ağar... Kara Harp Okulu mezunu. Emekli yüzbaşı.
-Mete Yarar... Kara Harp Okulu mezunu. Emekli binbaşı.
-Metin Gürcan... Kara Harp Okulu mezunu. Emekli yüzbaşı.
-Yusuf Alabarda... Kara Harp Okulu mezunu. Emekli albay.
-Cihat Yaycı... Deniz Harp Okulu mezunu. Emekli tümamiral.
Bir de Mete Çubukçu var. Kuleli Askerî Lisesi mezunu. Ama çekirdekten gazeteci.
Bölgemizde yaşananlar "Onların modası geçmeyecek" diyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.