Bir varmış bir yokmuş

A -
A +

''Emre Mor’un resitaliyle başımız dönmemeli; ‘Kaç Emre Mor yetiştirebiliriz’ derdinde olmalıyız''

 

Hırvatistan şunun şurasında 25 yıllık federasyon.             10 yıl öncesine kadar İzlanda’yı eleme grubunda gören takım sevinirdi. 6 puan cepteydi...
Şimdi, “Hırvatlar lider çıkar. Onu unut... Biz ikinci olabilir miyiz” derdindeyiz... 
“İzlanda’yı nasıl geçeriz, Ukrayna’yı orada devirebilir miyiz” tedirginliğindeyiz. 
90 yıllık Federasyonuz...
Bu başarısızlığı nasıl başardınız!

Japonya’nın kalkınma temelinde bir fikir var... Şu: Devletin temel bir kalkınma, gelişme, ilerleme politikası vardır. İş başına gelen bütün iktidarlar bu planı daha ileriye taşımaya çalışır, değiştirmeye değil. İstikrar gözetilir...  
Fatih Terim önceki gün basın toplantısında, “Altyapıları ilerletmeye çalışan arkadaşlarımız var. Ben gittikten sonra bunlar Terim’in adamı deyip, görevlerinden alınmamalı” diyor. Açıkça aksaklığı, yıllar içinde yapılan adam kayırmacılığını, turnuvalara bir türlü istikrarlı gidemeyişimizin sebebini vurguluyor. Hiç kuşkum yok darma duman edilirler. Sil baştan olur... 

Bu gençlerin dünkü futboluna, farklı Moldova galibiyetinin coşkusuna aldanmamalıyız.
Emre Mor’un resitaliyle başımız dönmemeli; ‘Kaç Emre Mor yetiştirebiliriz’ derdinde olmalıyız.
Burada büyük hata yapıyoruz. Maçlık yaşıyoruz. 
Hırvatistan’ın, İzlanda’nın birkaç milyon dolarlık altyapı yatırımıyla yaptıklarını sabırla yapmadığımız sürece; işin, ehline değil de kayırılan adamlara verilmesine göz yumduğumuz sürece, futbolumuzun gelişimini temel politikaya oturtmayıp her seferinde yapıp-bozduğumuz sürece böyle olacak. 
Bir olacağız bir olmayacağız turnuvalarda. Bir varmış bir yokmuş masalları dinleyeceğiz daha yıllarca. 

MAÇIN ADAMI

Emre Mor

Top yine ayağına yapıştı, yakıştı. Attı, attırdı... 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.