BİR TEMAYÜL YOKLAMASININ ARDINDAN

Temayül yoklaması denilince akla sadece AK Parti gelmemeli. Aynı yöntemi değişik versiyonları ile diğer partilerinde uyguladığı biliniyor. Aday adayları ve delegeler her dönemde olduğu gibi bu dönemde de temayül yoklamasına büyük ilgi gösterdiler.

Temayül’ü “bu işi merkez daha iyi bilir” mantığıyla kapalı kapılar arkasında sonuçlandırarak kamuoyuyla paylaşılmaması bana göre ve demokrasi adına bir eksikliktir. Çağımızda bu yöntem bir gariplik yöntemidir. Modern bilgisayar çağında mühürlü sandık kullanıp, oyların açıklanmadan doğrudan genel merkeze gönderilmesi şık olmuyor. Sonuçta temayül, yasak savmak kabilinden göstermelik bir kriter, halk deyimi ile müşteri kızıştırmak gibi bir şey oluyor. Sonuçları öğrenmek aday adaylarının hakkı olduğu kadar kamu oyununda hakkı değil mi?  Temayül yapılır sonuç paylaşılmaz, anket yapılır sonuç söylenmez, akil adamlardan, gözlemcilerden, siyaset bilimcilerinden görüş alınır açıklanmaz ve bu değerlendirme genel merkezin işidir deyip geçiştirmek şeffaflık ve hakkaniyet ölçüleri ile doğrusu bağdaşmıyor.

Bu genel saptamadan sonra gelelim İl’imizdeki duruma.

AK Parti mevcut Milletvekilleri dahil 25 aday adayının sonuç belirleme yöntemini bilmelerine rağmen aday adayları aday olacakmış gibi çalıştılar. “İnsan arzu ettiği şeye çabuk inanır” mantığının öne çıktığı süreçte her aday adayının talih mutlaka benden yana olacaktır inancı ile hareket ettiğini gözlemledik.

Talih kuşunun başa konmayacağı, şans faktörünün söz konusu olmayacağı bu ortamda yine de bazı aday adaylarının etrafında yoğunlaşan kulisler ve dayanışmalar dikkatlerden kaçmadı.

Bu sebeple sonuçların açıklanmamış olması tepkiyle karşılandı ve kafaları karıştıran bir durum olarak değerlendirildi. Bazı aday adaylarının ön plana çıktığı açık ve seçik olarak görüldü. Bu durum partiye olan ilginin göstergesi olarak kabul edildi.

Bir gerçek var ki o da mevcut Milletvekili Doç Dr. Kemalettin Aydın gerçeğini aşmak. Bu mümkün olabilir miydi? Bana göre AK Parti adına vefasızlık örneği olurdu. Yazık da olurdu. Çünkü Sayın Aydın geçen süreçteki performansı çok yüksek düzeyde seyretti. Parlamentodaki konuşmaları, AR-GE Başkan Yardımcılığı, yurt dışı ve yurt içinde aldığı görevlerdeki başarısı son dönemde iki Cumhurbaşkanı’nın ilde ağırlanması 30 Mart yerel seçimleri ve 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimindeki Ak Partinin rekor düzeyde oy alması Sayın Aydın’ın birinci sırada tutunmasının en büyük nedenleri olmuştur. Bu etkinlikler kuşkusuz diğer vekil Feramuz Üstün ile gerçekleştirilmiştir.
Bu göstergeler dikkate alındığında Doç. Dr. Kemalettin Aydın’ın birinci sırada yer alacağı aylar önce belliydi. Diğer vekilimizde sıraladığımız etkinliklerin diğer bir aktörü olarak oda ötelenemezdi ve belki de en doğrusu yapıldı. Mevcut iki vekille yola devam denildi.

Bir parantez açarak temayül öncesi eski-yeni vekil+il teşkilatı koalisyonu ile ayrı bir yol haritası çizmeye çalışanlarda görmüş oldular ki! Güneş balçıkla sıvanmıyor, doğru yapılan duvar da yıkılmıyor.

Bu değerlendirmelerin ışığında diğer aday adayları liste dışı kalmalarını sağlıklı bir yorumla: mevcut durumun korunması bir takdirdir buna saygımız vardır.

Konuyu değerlendirdiğimiz Ak Parti aday adaylarından Sayın İsmail Akçay ve Sayın Ufuk Ustaoğlu gazetemizi ziyaret ederek bundan sonrada aday adaylığı döneminde yaptıkları çalışmaları aynı samimiyetle sürdüreceklerini belirterek bu süreçte kendilerine destek veren herkese teşekkür ettiler.

MHP’de durum ise aylar önce Sayın Canlı’ya git çalış dendiğini öğreniyoruz. Öyle ya 15 yıl Belediye Başkanlığı ondan sonra da Vekillik.  Hayırlı olsun.

CHP’de dün yaptığı aday tanıtımı ile adaylarını kamuoyuyla buluşturdu. Başarılar diliyoruz.

Diğer partilerin temayül yoklaması ilimizde söz konusu olmadığı için değinmedik.

Son söz: Bir temayül yoklaması gelip geçti. Adaylara hayırlı olsun.
YORUM EKLE