Ayak sağlığı ve ortopedik rahatsızlıklar ile ilgili Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ümit Akkoyunlu ile konuştuk. Prof. Dr. Ümit Akkoyunlu, ‘’Ayak ağrılarında, dolaşım bozuklukları ilk etmenler arasında yer alıyor’’ dedi. Prof. Dr. Ümit Akkoyunlu, ‘’Hacettepe Üniversitesi, Ortopedi Bölümü’nden mezun oldum ve bütün kariyerim orada geçti. Doçentlik profesörü mesleki akademik hayatta normal bir aşamadır. Biraz daha özgür ve serbest, daha kendi kararlarımı vereceğim bir alana yöneldim, muayene hekimliğine başladım’’ dedi. AYAK PROBLEMLERİ İNSANLIKLA BİRLİKTE ORTAYA ÇIKTI Ayak problemlerinin temelinin, insanlık tarihiyle birlikte ortaya çıktığının altını çizen Prof. Dr. Ümit Akkoyunlu, ‘’Tarih boyunca insanoğlu, son 100 yılda ayakkabı ile tanışmış. Dolayısıyla ayak problemi insanlığın bütün geçmiş tarihinden beri var. Çünkü bütün yaratıklar dört ayak üzerinde yürür. Dolayısıyla bütün ağırlık dört ayak üzerine yüklenir. İnsan, homo sapiens yani dikey olduğu için iki ayak üzerine basıyor. Çok yürüyünce, çok kullanınca normal bir ayakta ağrı oluşur. Ağrı duyması lazım ki sizi uyarması lazım. Onun dışında ayak ağrıları, insanoğlunun yere temas ettiği organ olması nedeniyle çok çeşitlidir. Sistemik hastalıklar da etmenler arasında yer alır. Örneğin şeker hastalığı ve diğer bilmediğimiz hastalıklar ayak ağrılarına sebep olabilir. Bunlar dayanma gücünü azaltır. Bir de doğuştan sıkıntılar vardır. Bunlar, çarpık ayak, düztaban, parmak yokluğu, parmak fazlalığı, parmak yapışıklığı, kemiklerin koalisyonu gibi. Bu koalisyon kemikler arasındaki köprülerdir. Birbiriyle bitişiktir ve o da ayakta ağrıların oluşmasına sebep olur. Bunların teşhisi daha zordur’’ ifadelerini kullandı. ARAŞTIRILMAYAN BİRÇOK HASTALIK SEBEP OLABİLİYOR Türkiye’de, yaygın olan ama araştırılmayan birçok hastalığın, ayak sağlığını tehdit ettiğini anlatan, Prof. Dr. Akkoyunlu, ‘’Türkiye’de yaygın olan hastalıklar var ama çoğun bilinmiyor. Bunun sebebi de çok fazla araştırmamak. Mesela gut hastalığı, malta humması gibi. Malta humması yalnızca Malta’da görülmez, Türkiye’de de çok fazla yaygındır. Çünkü çiğ süt diyeti bizde çok fazla. Bu hastalıklar ve doğuştan anormallikler ağrıların başlıca sebepleridir. Sonradan kazanılan, ayakta şekil bozuklukları da sebepler arasındadır. Bunlardan ilki spastik çocuklar, çocuk felci vb. hastalıklardan dolayı, adale dengesi bozulunca, ayağın şekli de bozulmaya başlar. Ayağın şekli bozulunca, yere basma temas noktaları değişir, değişince de ağrı başlar. Bunun dışında da kazalar, kırıklar, çıkık teşhisleri de ayak ağrılarının sebeplerini oluşturmaktadır’’ yorumunu yaptı. AYAK BAKIMI ÇOK ÖNEMLİ Ayak bakımının, ayak sağlığı açısından önemine değinen Prof. Dr. Akkoyunlu, ‘’Şunu da söylemek lazım, insanımız tarih boyunca medeniyetler yaratmış, muazzam eserleri inşa etmiş, devlet üstüne devlet kurmuş ve kurulan bu devletler dövüşmemiş. Tam tersini birbirlerinden faydalanarak, ilerleyerek yaşam sürmüşlerdir. Cumhuriyet döneminde, Mustafa Kemal Atatürk bize özgürlüğü öğretmiş. Biz bu yurtta yaşayan insanlar olarak, önce kendi değerimizi bilmemiz gerekiyor. Kendi değerimizle ilgili yanlışlar yapıyoruz. Bu da genel olarak atasözlerinden kaynaklanıyor. Dost başa, düşman ayağa bakar diyorlar. Ben de diyorum ki önce ayağa bakalım, hatta kendi ayağımıza kendimiz bakalım. Ayağımıza öncelikle, mantar enfeksiyonu geçirmemek için temizlik çok önemli. Mikrobik iltihapların dışında ayağın kuruması da hastalıkların baş etmenlerinden. Örneğin şeker hastaları, çok sıcak havalarda, aşırı bir cilt kuruması yaşarlar. Bunun içinde her türlü nemlendiriciler kullanılabilir. Zaman ilerledikçe, ayaktaki kemik bozuklukları, büyüme ile ilgili sıkıntılar, kemik çıkıntıları gibi ayak deformesi ağrılara sebep olur. Ama genel olarak, ayak ağrıyorsa, sürekli bir ağrı yaşanırsa, acil bir şekilde doktora gidilmesi gerekiyor’’ dedi. ÇOCUKLARDA YÜRÜME 15 YAŞINDA TAMAMLANIR Çocuklarda, ilk 3 yaşına kadar, yürümenin normal olduğu durumlarda, ailelerin endişe duymaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Akkoyunlu, ‘’Kendi fizyolojik yapı dışında, çevresel etkenler de ayak ağrılarına sebep olabilir. Uygun olmayan ayakkabı kullanmak ciddi sorunlara neden olabilir. Örneğin, bir çocuk 7-8 yaşında doğru anlamda yürümeyi öğrenir, 15 yaşında bu evre tamamlanır. Yani bir çocuk 3 yaşına kadar nasıl yürürse yürüsün bunun bir önemi yok. Aileler, çoğunlukla, çocuğun yürüyüşünde sıkıntı gördüklerinde hemen ortopedik ayakkabıya yöneliyorlar. Endişe duymalarına gerek yok. İlla çocuğa ortopedik ayakkabı almak istiyorlar. Aslında ortopedik ayakkabı 3 yaşından önce gerekmiyor. Çok özel hastalıklar dışında, örneğin çarpık ayak, parmak varlığı ve yokluğu gibi durumlar dışında, normal yürüyen bir çocuğun 3 yaşından önce ortopedik ayakkabı kullanmasına gerek yoktur. Çünkü ayak henüz çok yumuşak ve kemikleri tam gelişmemiştir. Bu nedenle 3-4 yaşında bir çocuğa ortopedik değil normal ayakkabı almak gerekiyor. Çünkü ortopedik denilince neye göre ortopedik bakılması lazım ve bir doktorun karar vermesi gerekiyor. Ayağın hangi bölgelerine takviye gerekiyorsa ona göre takviye eden bir ayakkabı kullanılması gerekir. Genel olarak şu yanlışı yapmamak gerekiyor. ‘’Benim çocuğuma ortopedik ayakkabı lazım’’ diye gidiyorlar, ortopedik ayakkabı sert olur bu yüzden sert bir ayakkabıyı çocuk giymiyor’’ diyerek çevresel faktörlerin de ayak sağlığını tehdit ettiğinin altını çizdi. ŞEKER HASTALARINDA DOLAŞIM BOZUKLUĞU AĞRILARA SEBEP OLUR Şeker hastalığının, dolaşım bozukluğuna sebep olarak, ayak ağrıları yapabileceğini anlatan Prof. Dr. Akkoyunlu, ‘’Şeker hastalığı, kişilerde dolaşım bozukluğuna neden olur. Dolaşım bozukluğu, kangren dahil, kanın yeteri kadar damarlardan adaleye gitmemesi durumudur. Halk arasındaki adıyla kangrene neden olur. Diyabette, biz önceden görürsek hastayı hemen uyarıyoruz çünkü bunun bir ölçümü var. Ama biraz ihmal eden, dikkat etmeyen hastalar, bir sabah kalkıp simsiyah bir başparmakla karşılaşabilirler. Bu nedenle hemen önlem almak gerekiyor çünkü bir daha o parmak canlanamaz. Bu kangrenin son derece tehlikelidir çünkü hızlı bir şekilde yayılır, organ ve hayat kaybına kadar sebep olabilir. Dolayısıyla, bu hastalıklar, yani sistemik hastalıklar dolaşım bozukluğu yapıyorsa, doktora gitmek lazım. Bunun da ilk belirtileri arasında ağrı vardır. Diyabetik hastayı, doktor, kangren olmadan kontrol alabilecek güçtedir. Çözümü, ilaçları düzenli kullanmak, düzenli takip ederek kurtulur. Bunun dışında, burger dediğimiz damar hastalıkları, sigara içmekle yakında ilgilidir. Dolaşım sorunları bu nedenle ağrılar yapar’’ dedi. DOKTORA GÖRÜNMEK GEREKİYOR Şikayet hisseden kişilerin, doktor muayenesinden geçmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Akkoyunlu, ‘’Dolayısıyla belli bir şikayet hissedildiği zaman doktora görünmekte büyük fayda var. Bir sıkıntı olmasa bile kendimizi kontrol etmek adına doktora görünmek gerekiyor. Yani sistemik muayene yapılırsa, ne sıkıntısı varsa doktor bilir’’ yorumunu yaptı. (Rozita Merve Hamidi)

Editör: TE Bilisim