ISPARTA'nın Sütçüler İlçesi'ne bağlı 50 haneli Darıbükü Köyü, Isparta ve Antalya sınırlarında 17 kilometrekare alanı kapsayan Kasımlar Barajı ve 3 HES projesi nedeniyle su altında kaldı. Bir Köy Baraj Suyu Altında Kaldı ISPARTA'nın Sütçüler İlçesi'ne bağlı 50 haneli Darıbükü Köyü, Isparta ve Antalya sınırlarında 17 kilometrekare alanı kapsayan Kasımlar Barajı ve 3 HES projesi nedeniyle su altında kaldı. Bir çok bina gibi, tapu devrini yapmayan ve dava açan 76 yaşındaki Ümmühan Uysal'ın evi de su altında bulunuyor.

Taçyıldız Elektrik Sanayi Üretim A.Ş. firması tarafından Sütçüler İlçesi ile Antalya'nın Manavgat İlçesi sınırlarında yapımı devam eden Kasımlar Barajı, Kasımlar I, Kasımlar II ve Değirmenözü HES projeleriyle Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisleri Beton Santrali projesi kapsamında, Sütçüler'e bağlı 50 haneli Darıbükü Köyü'ndeki evlerin kamulaştırılmasına karar verildi. Kamulaştırma alanında bulunan ve evleri baraj suyu altında kalacak 25 köylüye, alan dışında 4'ü 70 metrekarelik, 21'i de 50'şer metrekarelik evler inşa edildi. Diğer 25 köylü için de çeşitli ücretler ödendi ve aileler şehre göç etti. Köylülerden Ümmühan Uysal, tapu devrini yapmayıp kamulaştırma kararına karşı dava açtı.

Geçen yılın mayıs ayından itibaren barajda su tutma işlemi başlatıldı. Barajda doluluk nedeniyle su bırakılınca, köydeki evler sular altında kalmaya başladı. Dava henüz bitmeden böyle bir durumla karşılaştıklarını söyleyen Ümmühan Uysal'ın oğlu Hasan Uysal, "Yaklaşık 50 hane vardı ve istimlak kararı alındı. Ancak 3 aile itiraz davası açtı. İki aile baskı ve korkutma nedeniyle vazgeçti. Annemin yaşadığı ev için vazgeçmedik, açtığımız dava Danıştay'da devam ediyor. Şu anda bizim ev de dahil çok sayıda ev, barajdan bırakılan suyun altında kaldı" dedi.

VAAT EDİLEN EVLER VERİLMEDİ

Köylüye firma tarafından vaat edilen evlerin yapılan evlerle alakası olmadığını belirten Hasan Uysal, "Yöre mimarisine uygun, yaşanılabilir evler yapılacaktı ama 50 metrekare hem çok küçük, hem de köylünün yaşam şekline uygun olmadığı için kabul etmedik. Ayrıca 3 tapulu mülkümüze karşı 50 metrekare ev veriliyor sadece. Tapu değeri 10 bin lira olana da 50 metrekare ev, 50 bin lira olana da 50 metrekare ev veriyorlar. Köylünün olmazsa olmazı ocak hiçbir evde yok. Ahır, samanlık yok. Köylü yaşamına hiç uygun olmayan ve çok küçük evler" diye konuştu. Aralık ayının ortalarında annesini şehre hastaneye götürdüklerini anlatan Uysal, "Annem köyde yaşıyordu. Hastane için şehre gittiğimizde barajdan su bırakıldığı haberini aldık. Köye gidip baktığımda ev 1 metre su altında ve girilemeyecek durumdaydı. Ailemizin 80 yıllık geçmişi, içindeki tüm eşyalarıyla birlikte şimdi tamamen sular altında bırakıldı" dedi.

HES ŞİRKETİ ALEYHİNE SUÇ DUYURUSU

Evlerinin bahçesi suyla dolduğunda valiliğe ve İlçe Jandarma Komutanlığı'na can ve mal güvenliklerinin olmadığına dair HES şirketi aleyhine suç duyurusunda bulunduklarını dile getiren Uysal, henüz hiçbir işlem yapılmadığı ve süreç içerisinde evin tamamıyla sular altında kaldığını kaydetti. Annesinin evinden tek bir çöp dahi alamadıklarını anlatan Uysal, jandarma ve savcılığa yapılan suç duyurusuyla ilgili de henüz işlem yapılmadığını söyledi.