"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bilhassa siyaset münafıklarına dikkat

Ali FERŞADOĞLU
24 Eylül 2018, Pazartesi
Her toplum, her cemaat, her parti, her iktidarın içinde zıt görüşte olduğu halde ondanmış gibi görünenler olabilir ve vardır. Kur’ân bunları “münafık” diye isimlendirir.

Özellikle “menfaatin, ihalelerin, maddî imkânların” bol olduğu camia, müessese ve iktidarlarda samimiyet, inanç değil, daha ziyade “çıkar ilişkileri” sözkonusudur.

Makam, mevki, şan, şöhret, mal ve dünyanın cazibedar şeylerine kavuşmak için içinde bulundukları cemaat, parti veya iktidar gibi düşünmedikleri, hatta ona muarız oldukları halde öyleymiş gibi gözükürler. Bunlar harbî inkârcılardan çok daha tehlikelidirler.

Özellikle iktidar kendisini “dindar” diye lanse ederse bunlar içlerine hulul ederler; hazinenin içini olduğu gibi dindarlığın ve dinin de içini boşaltırlar. O zaman bütün menfilikleri dine ve dindarlara yüklenir…

İşte Kur’ân bu noktaya dikkat çekmek için, münafıkların özelliklerini uzun uzun nazara verir. Birisi mealini vereceğimiz şu âyettir:

“İnsanların bir kısmı da, mü’min olmadıkları halde, ‘Allah’a ve ahiret gününe inandık’ derler.” 1

Bediüzzaman, Bakara Sûresi’ni tefsir ederken bu âyetten şu manaları da çıkarır:

“Sual: Kâfirlerin zemmi (yerilmesi) hakkında yalnız iki âyetle iktifa edilmiştir. On iki âyetin hülâsasıyla münafıklar hakkında yapılan itnab (sözü uzatma) neye binaendir?

“Cevap: Münafıklar hakkında itnabı (Makbul sayılan söz katmadır. Bu çeşitte anlam pekiştirilir, kastedilen husus fazla tasvir edilir), yani tatvili icap ettiren (münafıklar hakkındaki sözü uzatmayı) birkaç nükte vardır. (Üçünü nakledeceğiz):

“Birincisi: Düşman meçhul olduğu zaman daha zararlı olur. Kandırıcı olursa daha habis olur. Aldatıcı olursa, fesadı daha şedit olur. Dahili olursa, zararı daha azim olur. Çünkü; dahili düşman kuvveti dağıtır, cesareti azaltır. Harici düşman ise, bilâkis, asabiyeti şiddetlendirir, salâbeti (dayanıklılığı, sağlamlığı, bağlanmayı) arttırır. Nifakın cinayeti, İslâm üzerine pek büyüktür. Âlem-i İslâmı zelzeleye maruz bırakan nifaktır. Bunun içindir ki, Kur’ân-ı Azimüşşan, ehl-i nifaka fazlaca teşniat ve takbihatta bulunmuştur.

“İkincisi: Münafık olan, mü’minlerle ihtilât ede ede, yavaş yavaş ünsiyet kesb eder, imanla ülfet peyda eder. Gerek Kur’ân’dan, gerek mü’minlerden nifakın kötülüğü hakkındaki sözleri işite işite pis haletten nefret eder. En nihayet, lisanından Kelime-i Tevhidin kalbine damlamasına zemin hazırlamak için itnab (söz katma, mübalâğa) yapılmıştır.

“Üçüncüsü: İstihza, hud’a, ikiyüzlülük, hile, kizb, riya gibi kötü ahlâklar münafıkta var. Kâfirde o derecede yoktur. Bu cihetten münafıklar hakkında itnab yapılmıştır.”2

Dipnotlar:

1- Bakara Sûresi: 8.

2- İşaratü’l-İ’caz, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 103.

Okunma Sayısı: 2874
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı