• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Benzemeyen çiftler daha mutlu

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.03.2015, 00:00
Birbirinden hoşlanmayan ve sevmeyen insanların aslında birbirine çok benzediklerini düşünüyorum. Bir derbi maçında karşı tribünlerden ağza alınmayacak küfürleri hiç düşünmeden birbiri için sarf eden iki adamın çok sayıda ortak özelliği vardır mutlaka.
Boşanan ve yan yana gelmeyi dahi düşünmeyen, hatta çocukları için bile ortak ve sağlıklı karar alamayan kanlı bıçaklı karı-kocaların da benzediği kanaatindeyim. Bir bilimsel açıklama okudum konuyla alakalı geçenlerde, fakat bu düşünceye oldum olası sahibim. Üstüne bir belgesel kanalında, birbirine benzemekle alakalı şahane bir program izledim. Çok yakından tanıdığım ve yıllar önce boşanan ama bir erkek çocukları olan ex karı-kocayı inceledim. Sosyal medya üzerinden. Sosyal medya bana kalırsa kişilik hakkında ciddi ipuçları vermekte. Ne olup ne olamadığını, neyi gerçekten düşünüp düşünmediğini anlayabilirsiniz, az biraz psikolojiden anlıyorsanız. Boşanmaları yıllar süren, çocuklarına rağmen göz göze gelemeyen adam ve kadının son derece fazla sayıda benzer yönlerinin olduğunu gördüm. Her telefon konuşmaları kavgayla biten, birbirlerine karşı son derece acımasız cümleler sarf eden adam ve kadın; neredeyse aynı şeyleri düşünüyor ve aynı zevklere sahip. İlginç değil mi? Anlaşamayan ve birlikte yaşayamayan iki kişinin ortak zevki yok sanılır oysa durum hiç de öyle değil! Sağlıklı ilişkiler birbirlerinin zevkine saygı duyan, farklı görüş ve düşüncelere sahip, ancak birbirlerini dinlemekten ve anlamaya çalışmaktan hoşlanan kişiler arasında yaşanıyormuş! Yaşanıyor da... Çok iyi biliyorum... Peki, o halde karşısındaki adamdan nefret eden kadın, aslında kendinden mi nefret ediyor? Telefonda bile sesini duymaya tahammül edemediği kadından çocuk sahibi olan adam aslında kendinden mi tiksiniyor; işte bunları çözemedim. Arayalım Prof. Kerem Doksat'ı soralım bakalım. Benzemez mi kimse bana?

Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur'a...


Sayın Başkanım, geçen gün dile getirdiğim, Ayvalık ve Cunda için yapılmasını planladığınız köprü ile alakalı olarak yazdığım yazıdan sonra çok sayıda mail aldım. Birini sizlerle paylaşmak istiyorum. Annemin kuzeninin oğlu, Yunan diline gönül vermiş ve öğrendiği Giritçeyle yetinmeyerek, Yunanistan'da dil eğitimi almış, üniversite bitirmiş, son derece donanımlı bir genç olan Evren Kaçar yazmış. Bütün duyguları, düşüncelerimizi özetliyor... Bölgemize böylesine büyük bir yatırım yapılacaksa lütfen bizlerle el ele verin, ortak bir karar verelim. Tarihi doku ve kültürümüze yakışan ve hatta turistlerin sadece köprüyü görmeye geldikleri muhteşem bir eser çıksın ortaya... Evren şöyle diyor tüm Cundalılar adına:
"Sayın Başkanım; biz Lozan Mübadelesi ile Girit'ten Cunda'ya Müslümanlığımızdan vazgeçmediğimiz için gönderildik; her şeyimizi, hayatlarımızı, evlerimizi, barklarımızı, bağlarımızı, bahçelerimizi bırakarak geldik. Yanımızda bir tek kültürümüzü, dilimizi, mutfağımızı, misafirperverliğimizi getirebildik. Yeni adamız Cunda'yı çok sevdik. Mübadele öncesi bölgede yaşayan Yunanlıların dönmesinden sonra buraya yerleşen ilk Müslüman halkız. Burada acılarımızı mutluluklara çevirdik. Bizi lütfen bir daha zorunlu göç etmek zorunda bırakmayınız; bizler çok sevdiğimiz sade Cunda yaşantımızdan vazgeçmek istemiyoruz. Kültürümüzü unutmak, renklerimizi kaybetmek istemiyoruz; lütfen Cunda Adası'na ve biz Cundalılara sahip çıkınız..."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA