10 Ağustos 2020 00:54

Belediye işçileri: Kayıplarımız karşılansın, eşit işe eşit ücret verilsin

Kanun hükmünde kararname ile belediye şirketlerine geçişleri yapılan işçiler, kadrolu işçilerle aralarındaki eşitsizliklerin kaldırılmasını istiyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Volkan PEKAL
Mesut BAYLAV
Adana

Belediye bünyesindeki şirketlere geçirilen işçilere OHAL KHK’si ile getirilen toplu iş sözleşmesi engeli 1 Temmuz itibarı ile sona erdi. Yüzde 4+4’e mahkum edildikleri 2.5 yılın ardından başlayan sözleşme süreci ve temsilcilik seçimleri nedeniyle Seyhan Belediyesine bağlı işyerleri hareketli. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler bir an önce sözleşme yetki belgesinin gelmesini bekliyor. İşçiler, 2.5 yılda yaşadıkları kayıpların karşılanmasını ve aynı işi yaptıkları kadrolu işçilerle aynı haklara sahip olmayı istiyor.

Enflasyonun gerçekte yüzde 20-30’larda olduğunu ama daha düşük gösterildiğini ifade eden Seyhan Belediyesi Temizlik İşçisi Abdulvahap Buluş, son 2 yıldır KHK ile enflasyonun da altında yüzde 4+4 zam aldıklarını söyledi. Aldığı ücretin, asgari ücretin biraz üstünde olduğunu ifade eden Buluş’un 4 çocuğundan ikisi okulu bırakmak zorunda kalmış. Sözleşmede yaşadıkları bu ağır kaybın karşılanmasını beklediklerini ifade eden Buluş, “Ben de isterim çocuğum en iyi ayakkabıyı giysin, en iyi elbiseyi giysin, iyi okullarda okusun” dedi. Buluş, çarkı döndürebilmek için borç yükü altına girmedikleri, özlük haklarının ve ücretlerinin geçinmeye yettiği bir sözleşme beklediklerini anlattı.

"KADRO VE EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET İSTİYORUZ"

Kamunun işini yapmalarına rağmen gerçek kadro taleplerinin karşılanmadığını ifade eden Buluş, “Kamu işçilerinin 52 gün ve 5+5 gün şeklinde toplam 62 gün aldığı tediye ödemesini sadece 5+5 gün alıyoruz. Elimize geçen para çocukların masrafına yetmiyor. Alışveriş, gezmeyi falan bir kenara bırak” dedi. Bu yüzden öncelikle kadro ve eşit işe eşit ücret istediklerini ifade eden Buluş, “Eşit işe eşit ücret olur derken eşit iş, eksi ücret oldu. Bir yılda aldığım zam 150 lira. Günde 3’er, 5’er lira çocuklara verdiğim para aldığım zammın kat kat üzerinde” diye konuştu.

İş güvencesi istediklerini belirten Buluş şöyle devam etti: “Ben burada 15 yıldır şoförüm. ‘Bir yere çarparsam işten atılır mıyım, görevim değiştirilir mi?​’ kaygısı yaşarsak ne kadar verimli çalışabilirim? Bir başka sorun şoför sayısı az olduğu için yıllardır izin kullanamıyoruz. Ben 6.5 senedir izin kullanmıyorum. 130-140 gün gün yapıyor. Benim izin yapmam için en az 20 şoför alınması gerekir. Sendikanın bu sorunları da görüşmesi lazım.”

"ATAMA BİR NEVİ KAYYUMDUR"

Temsilci seçimlerine de değinen Buluş, temsilcilerini seçimle belirlemek istediklerini ifade ederek “Ben bizi savunacak bir temsilci istiyorum. Atama bir nevi kayyumdur. Seçilen insan bizim haklarımızı savunacak noktada olmalı” dedi.

"BEN BULGUR ALIYORUM ANAM ŞEKER"

Bir diğer Temizlik İşçisi Murat Doğan, 2 yıldır hükümetin kendilerine dayattığı yüzde 4+4 zamma tepki göstererek “Et desen bizim evimize Sadece Kurban Bayramı’nda girer. 4 çocuğum var. Aman klimayı açma, aman sudan kısalım derken böyle böyle ay sonunu getirmeye çalışıyoruz. Allaha şükür evim kira değil. Anamın evinde oturuyorum. Ben bulgur alıyorum anam şeker alıyor. Ben elektriği yatırıyorsam suyumuzu anam yatırıyor. 5 bin lira alacaksın ki en azından nefes alabilesin” dedi. Baştemsilcilerinden memnun olduklarını ifade eden Doğan, “Kimi atarlarsa atasınlar atama istemiyoruz. Seçim yapılmalı” diye belirtti.

"TEMSİLCİNİN İŞİ BİZİM SORUNLARIMIZ OLMALI"

Temsilcilik seçimlerini konuştuğumuz Erdal Ak, seçim istediklerini belirterek, “Ama seçtiğimiz temsilcinin bizimle ilgilenecek durumda olması gerekiyor. Burada baştemsilcimize muavinlik yaptırılıyor. Temsilcinin burada olması lazım ki ben sorunlarımı ona söyleyebileyim” diye vurguladı.

Kadrolularla aralarında dağlar kadar fark olduğunu ifade eden Ak şunları söyledi: “Kadroluda ne varsa onu istiyoruz. Taban ücretimiz asgari ücret. Sen bana yüzde 20 versen ne olacak? Ama ücretim 5 bin olsa, yüzde 20 ver çok memnun kalırım. Biz mesaiye geliyoruz bire iki alıyoruz, kadrolu dört alıyor. Taslak oluşturulurken bizimle de paylaşılmalı.” 

"TEMSİLCİMİZİ SEÇERİZ, BUNU GEÇİP TİS’İ DÜŞÜNMELİYİZ"

Seyhan Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünde çalışan Erol Şener, temsilci seçiminin kolay olduğunu, asıl gündemlerinin TİS olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Bizim düşüncemiz demokratik yollarla temsilcilerimizi seçmek. DİSK’te atama varsa onu da kaldırmaları gerekir. Bu ülkenin sıkıntısı. İşçiler birkaç aydır ‘Atama mı olacak, seçim mi yapılacak’ diye ikiye bölünüyor, bununla meşgul oluyor. Biz temsilcimizi seçeriz. Bu çok kolay. Sandığı koyarız aday olan arkadaşlar arasından seçim yaparız. Beğenmesek değiştiririz. Bu sorunla uğraşacağımıza TİS’i düşünmemiz gerekir.”

Aynı işi yapanların farklı ücretler aldığını ifade eden Şener, “Bu kadrolu diyor, bu KHK’lı, bu taşeron ama hepsi aynı işi yapıyor. Bunun esprisi de oluyor. Öğlen yemeği oldu mu kadrolu ciğer yemeye gidiyor, biri tavuk dürüm yemeye gidiyor, KHK’lı domates yiyor. Ama ayı işi yapıyorlar. Bu espri ama biz insanca yaşayacak bir ücret istiyoruz. Bir an önce yetkimizi alalım. Sözleşmemizi yapalım. O yolda bir yürüyelim. Artık arkası gelir. Üç aşağı beş yukarı bir adım atarız” diye konuştu.

Büyükşehir Belediyesinde sağlıkçı olarak çalışan Erman Manga da 2.5 yıl boyunca yüzde 4+4 zam uygulanmasının kendilerini olumsuz etkilediğini belirterek sözleşmeden beklentilerinin iyi bir zam olduğunu söyledi.

KILIK KIYAFETTE ASKERİ NİZAMA TEPKİ VAR

Tis görüşmelerinin yapılacağı Seyhan Belediyesinde gündem olan konulardan biri de tüm birimlere gönderilen “Personel Kıyafet Uygulaması” ile ilgili yazı. “Bazı personelin ilgili yönetmelik hükümlerine aykırı kılık ve kıyafet ile mesai yaptığı tespit edilmiştir” denilen yazıda bu şekilde mesaiye geldiği tespit edilen personele ilişkin bundan böyle yapılacak işlemlerde de personel ile amirlerin birlikte sorumlu olacağı söylendiği bilgisi aktarıldı.

Konu ile ilgili konuşan bir işçi, “Ne maaşımıza zam yapılıyor ne sosyal haklarımızda bir iyileştirme yapılıyor. Ha bire biz emekçilerle uğraşıyorlar. 4+4 ile köleleştiğimiz yetmiyor gibi bir de üstüne saç sakal tıraşımıza dahi karışıyorlar, bıraksınlar da çalışalım” dedi. Askeri nizama göre çalışmak istemediklerini belirterek “Biz asker değiliz, memur değiliz, işçiyiz. Bir bakın sabah sabah gelince insanların yüzlerine, bir tane işçi mutlu mu?​” diye sordu.

Bir diğer işçi ise “İş kıyafetlerine bir de pır pır yapsınlar da olsun bitsin. Hatta şapka filan takıp selam verelim!” diyerek işçilerin kendi aralarında bu tür şakalar yaptığını söyledi. Şantiyelerine kamera takıldığını ve saat beşten önce çıkanlara işlem yapılacağının söylendiğini ifade ederek, “Aldığınız parayı hak edin gibisinden sözler duyuyoruz, açlık sınırına yakın yoksulluk sınırının çok çok altında yaşamıyormuşuz gibi” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Giresun Görele'ye bağlı Çavuşlu beldesi tesislerin istilası altında

SONRAKİ HABER

Mısır Çarşısı’nda turist ve dolar durgunluğu: "Böyle devam ederse batacağız"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa