BEL BOYUN VE SIRT AĞRILARI KORKULU RÜYANIZ OLMASIN!

ÖZEL HABER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.03.2017 - 11:09, Güncelleme: 22.03.2017 - 11:09
 

BEL BOYUN VE SIRT AĞRILARI KORKULU RÜYANIZ OLMASIN!

Giderek artan sanayileşme ve masa başı işler, bel, boyun ve sırt ağrısı şikayetlerinin artmasına neden oluyor. Toplumda 50 yaşına kadar olan kişilerin yüzde 80-85’inde görülen bu rahatsızlıklar, tedavi edilmediğinde ciddi boyutlara ulaşabiliyor.
HABER CANAN GÜNGÖR Tarihsel olarak kayıt altına alınmış en eski ağrılardan biri bel ağrısı. Öyle ki M.Ö. 1500’lü yıllara ait mağara resimlerinde bile bel ağrıları çizilmiş. Hipokrat’ın bu konuda yazmış olduğu kitapları var. Şuan içinse toplumda en sık görülen hastalık sebeplerinden biri. İş gücünde büyük kayıplara sebep olur. 50 yaşına kadar olan kişilerin en az yüzde 80-85’inde bel ağrısı şikayeti var. Dolayısıyla yaşamın içindedir. O yüzden çok önemli bir konudur. Sanayileşme ve oturarak çalışma arttıkça daha sık görmeye başladık. Uzun süre oturma eylemi bel sağlığı açısından iyi bir pozisyon değildir. Disk içi basıncını yatmaya göre 7-8 kat arttığı için fıtıklaşmayı kolaylaştırıyor. Sinir basısını arttırıyor. Sanayileşmiş ülkelerde en sık görülen rahatsızlık Sanayileşmiş ülkelerde baş ağrısı ve soğuk algınlığından sonra en sık rastlanılan hastalık bel ağrısıdır. Ülkemizdeki sıklık yüzde 40 ile 80 arasında değişiyor. Dünyada ise yüzde 59-80 arasında görülüyor. 50 yaşına gelenlerin yüzde 85’i en az bir kez bel ağrısından yakınıyor. 45 altı nüfusun da en çok şikayeti olan sorun. Bizim de en çok uğraştığımız hastalıkların başında gelir. Bazı omurga hastalıkları da bel ağrılarına sebep olur. Omurga eğriliği(skolyoz), beldeki kaymalar, kazaların getirdiği şekil bozuklukları, omurga kanal darlıkları bel ağrısı yapabilen problemlerdir. Kaslardaki zayıflık, genetik bir takım faktörler, romatizma da nedenlerindendir. İç organ hastalıkları, böbrek taşı, sırt ağrısı da bele vurabilir. Bunu şöyle ayırabiliriz: İç organlardan bele vuran ağrılar hareketleri kısıtlamaz. Fakat gerçek bel ağrıları bizim hareketlerimizi de kısıtlar. Geçmeyen ve giderek artan ağrılarda vakit kaybetmeyin Ufak tefek ağrılara kendimiz de müdahale edebiliriz. Diyelim ki yorucu bir iş yaptınız ve beliniz ağrıyor; ağrı kesici ve birkaç gün dinlenme iyi gelecektir. Fakat aksi bir durum yaşanırsa; ağrı birkaç gün içinde geçmemişse ve giderek artıyorsa, uyuşmalar, kas güçsüzlükleri, öksürürken ya da hapşırırken ağrı oluyorsa mutlaka hekime gidilmelidir. Özellikle bacağa vuran ağrılar bel fıtığı için risklidir. Bu durumda vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak gerekiyor. Çünkü kaybettiğiniz süre ne kadar uzun olursa iyileşmeniz de o kadar güç olur. İstirahat önemli bir tedavidir Tedavi için öncelikle ağrının kaynağını araştırırız. İyi bir fizik muayene yaparız. Muayenenin ardından gerekli laboratuar tetkiklerine başvururuz. Hastalığı tanıdıktan sonra tedaviye geçeriz. Tedavilerde birinci kural istirahat etmektir. Mekanik ağrılarda rahatsız olan organ üzerindeki yükü dinlenerek atmak önemlidir.  Birkaç günlük yatak istirahatı hasta ilaç kullanmasa bile, bel ağrısı hastalıklarının neredeyse yüzde 80-90’ının iyileşmesini sağlar. Önemli olan o bölgenin iyileşmesine izin vermektir. Bazı durumlarda istirahatın yanında vermiş olduğumuz ilaçlar da vardır. Hastanın durumu ve pozisyonuna göre, ağrının gelişimine göre bir reçete düzenlenir. Reçetenin akabinde akut durum geçtikten sonra ilk yedi ile onuncu günden sonra hala ağrı devam ediyorsa fizik tedavi uygulamaya başlarız. Egzersiz, gerekirse manüel terapiler… Bütün bunlar hastanın yeniden sağlığına kavuşması için aşama aşama uygulanır. Hastayı en kısa sürede ayağa kaldırmak için elimizden geleni yaparız. Bel ağrıların enjeksiyon tedavisi Bel ağrılarının kökeni eğer omurga arasındaki kıkırdak dokudan kaynaklanıyorsa oraya enjeksiyonlar yapılabiliyor. Omurga eklemlerinden kaynaklanıyorsa o bölgeye de enjeksiyon tedavisi uygulanabiliyor. Bunlar dışında kas içindeki zedelenmelere bağlı lokal kas enjeksiyonları verilebiliyor. Bazen de ağrı kesmek için akupunktur ya da ‘kuru iğne’ dediğimiz iğne batırarak yaptığımız tedaviler de var.   Bel ağrıları tekrarlayabilir Bel ağrılarının tedaviden sonra tekrarlama ihtimali son derece yüksektir. Bunu engellemenin birinci yolu, pozisyonumuzu düzeltmektir. Bunun dışında alınması gereken ikinci tedbir de kas gücümüzü arttırmaktır. Hayatta bazı faktörleri değiştiremeyeceğimiz için bazen kendimizle ilgili şeylerde farklılıklar yapmamız gerekiyor. Örneğin; daha iyi bir koltukta oturup daha iyi bir yatakta yatabiliriz. Gün içinde daha hareketli olabiliriz. Kilo da bel sağlığı açısından çok önemlidir. Bel ağrıları boyun ve sırta da yansıyor. Beldeki denge bozukluğu sadece belde kalmıyor, omurga bütün olduğu için beldeki rahatsızlık boyun ve sırtı da etkiliyor. İki elimizi de kullanalım Omuz eklemi çok geniş hareket kapasitesi olan bir eklemdir. Hiçbir eklemde bu kadar fazla hareket açıklığı yoktur. Bu hareket açıklığını sağlamak için bir takım zorlayıcı faktörlerimiz var. Omuz ağrılarında en çok rastladığımız olay; zorlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan kiriş zedelenmeleridir. Uzun süre örgü, dantel yapmak bile omuz kirişlerinde hareketlerde kısıtlanma yapabiliyor. Ya da yüksekten uzanarak aldığımız bir şey…. Tüm bunlar yavaş yavaş birikmeye başladığında ileride ‘donuk omuz’ dediğimiz rahatsızlık ortaya çıkabiliyor. Hasta üzerini bile değiştiremeyecek şekilde hareket kısıtlanması yaşıyor. Bu durumda kişinin günlük hayatını ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Her iki elimizi de mutlaka eşit kullanmaya çalışalım. Bir eli sık kullanıp diğerini kullanmadığımız zaman, kullanılan tarafta zedelenme çabuklaşır. Klimanın ağrılar üzerindeki etkisi Islak ya da terliyken klima vb. durumlarda vücut üzerinde buharlaşma ile ısı kaybı olur. Cilt, ısısı kaybolduğunda da kas kasılmaları meydana gelir. Kasılma da bir spazma dönüşürse ciddi ağrılar yapar. Bunlar geçici ağrılardır ve bir iki gün içinde kaybolur. Ama kesinlikle vücudu kuru tutmak gerekir.    
Giderek artan sanayileşme ve masa başı işler, bel, boyun ve sırt ağrısı şikayetlerinin artmasına neden oluyor. Toplumda 50 yaşına kadar olan kişilerin yüzde 80-85’inde görülen bu rahatsızlıklar, tedavi edilmediğinde ciddi boyutlara ulaşabiliyor.
HABER
CANAN GÜNGÖR

Tarihsel olarak kayıt altına alınmış en eski ağrılardan biri bel ağrısı. Öyle ki M.Ö. 1500’lü yıllara ait mağara resimlerinde bile bel ağrıları çizilmiş. Hipokrat’ın bu konuda yazmış olduğu kitapları var. Şuan içinse toplumda en sık görülen hastalık sebeplerinden biri. İş gücünde büyük kayıplara sebep olur. 50 yaşına kadar olan kişilerin en az yüzde 80-85’inde bel ağrısı şikayeti var. Dolayısıyla yaşamın içindedir. O yüzden çok önemli bir konudur. Sanayileşme ve oturarak çalışma arttıkça daha sık görmeye başladık. Uzun süre oturma eylemi bel sağlığı açısından iyi bir pozisyon değildir. Disk içi basıncını yatmaya göre 7-8 kat arttığı için fıtıklaşmayı kolaylaştırıyor. Sinir basısını arttırıyor.

Sanayileşmiş ülkelerde en sık görülen rahatsızlık
Sanayileşmiş ülkelerde baş ağrısı ve soğuk algınlığından sonra en sık rastlanılan hastalık bel ağrısıdır. Ülkemizdeki sıklık yüzde 40 ile 80 arasında değişiyor. Dünyada ise yüzde 59-80 arasında görülüyor. 50 yaşına gelenlerin yüzde 85’i en az bir kez bel ağrısından yakınıyor. 45 altı nüfusun da en çok şikayeti olan sorun. Bizim de en çok uğraştığımız hastalıkların başında gelir. Bazı omurga hastalıkları da bel ağrılarına sebep olur. Omurga eğriliği(skolyoz), beldeki kaymalar, kazaların getirdiği şekil bozuklukları, omurga kanal darlıkları bel ağrısı yapabilen problemlerdir. Kaslardaki zayıflık, genetik bir takım faktörler, romatizma da nedenlerindendir. İç organ hastalıkları, böbrek taşı, sırt ağrısı da bele vurabilir. Bunu şöyle ayırabiliriz: İç organlardan bele vuran ağrılar hareketleri kısıtlamaz. Fakat gerçek bel ağrıları bizim hareketlerimizi de kısıtlar.

Geçmeyen ve giderek artan ağrılarda vakit kaybetmeyin
Ufak tefek ağrılara kendimiz de müdahale edebiliriz. Diyelim ki yorucu bir iş yaptınız ve beliniz ağrıyor; ağrı kesici ve birkaç gün dinlenme iyi gelecektir. Fakat aksi bir durum yaşanırsa; ağrı birkaç gün içinde geçmemişse ve giderek artıyorsa, uyuşmalar, kas güçsüzlükleri, öksürürken ya da hapşırırken ağrı oluyorsa mutlaka hekime gidilmelidir. Özellikle bacağa vuran ağrılar bel fıtığı için risklidir. Bu durumda vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak gerekiyor. Çünkü kaybettiğiniz süre ne kadar uzun olursa iyileşmeniz de o kadar güç olur.

İstirahat önemli bir tedavidir
Tedavi için öncelikle ağrının kaynağını araştırırız. İyi bir fizik muayene yaparız. Muayenenin ardından gerekli laboratuar tetkiklerine başvururuz. Hastalığı tanıdıktan sonra tedaviye geçeriz. Tedavilerde birinci kural istirahat etmektir. Mekanik ağrılarda rahatsız olan organ üzerindeki yükü dinlenerek atmak önemlidir.  Birkaç günlük yatak istirahatı hasta ilaç kullanmasa bile, bel ağrısı hastalıklarının neredeyse yüzde 80-90’ının iyileşmesini sağlar. Önemli olan o bölgenin iyileşmesine izin vermektir. Bazı durumlarda istirahatın yanında vermiş olduğumuz ilaçlar da vardır. Hastanın durumu ve pozisyonuna göre, ağrının gelişimine göre bir reçete düzenlenir. Reçetenin akabinde akut durum geçtikten sonra ilk yedi ile onuncu günden sonra hala ağrı devam ediyorsa fizik tedavi uygulamaya başlarız. Egzersiz, gerekirse manüel terapiler… Bütün bunlar hastanın yeniden sağlığına kavuşması için aşama aşama uygulanır. Hastayı en kısa sürede ayağa kaldırmak için elimizden geleni yaparız.

Bel ağrıların enjeksiyon tedavisi
Bel ağrılarının kökeni eğer omurga arasındaki kıkırdak dokudan kaynaklanıyorsa oraya enjeksiyonlar yapılabiliyor. Omurga eklemlerinden kaynaklanıyorsa o bölgeye de enjeksiyon tedavisi uygulanabiliyor. Bunlar dışında kas içindeki zedelenmelere bağlı lokal kas enjeksiyonları verilebiliyor. Bazen de ağrı kesmek için akupunktur ya da ‘kuru iğne’ dediğimiz iğne batırarak yaptığımız tedaviler de var.
 
Bel ağrıları tekrarlayabilir
Bel ağrılarının tedaviden sonra tekrarlama ihtimali son derece yüksektir. Bunu engellemenin birinci yolu, pozisyonumuzu düzeltmektir. Bunun dışında alınması gereken ikinci tedbir de kas gücümüzü arttırmaktır. Hayatta bazı faktörleri değiştiremeyeceğimiz için bazen kendimizle ilgili şeylerde farklılıklar yapmamız gerekiyor. Örneğin; daha iyi bir koltukta oturup daha iyi bir yatakta yatabiliriz. Gün içinde daha hareketli olabiliriz. Kilo da bel sağlığı açısından çok önemlidir. Bel ağrıları boyun ve sırta da yansıyor. Beldeki denge bozukluğu sadece belde kalmıyor, omurga bütün olduğu için beldeki rahatsızlık boyun ve sırtı da etkiliyor.

İki elimizi de kullanalım
Omuz eklemi çok geniş hareket kapasitesi olan bir eklemdir. Hiçbir eklemde bu kadar fazla hareket açıklığı yoktur. Bu hareket açıklığını sağlamak için bir takım zorlayıcı faktörlerimiz var. Omuz ağrılarında en çok rastladığımız olay; zorlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan kiriş zedelenmeleridir. Uzun süre örgü, dantel yapmak bile omuz kirişlerinde hareketlerde kısıtlanma yapabiliyor. Ya da yüksekten uzanarak aldığımız bir şey…. Tüm bunlar yavaş yavaş birikmeye başladığında ileride ‘donuk omuz’ dediğimiz rahatsızlık ortaya çıkabiliyor. Hasta üzerini bile değiştiremeyecek şekilde hareket kısıtlanması yaşıyor. Bu durumda kişinin günlük hayatını ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Her iki elimizi de mutlaka eşit kullanmaya çalışalım. Bir eli sık kullanıp diğerini kullanmadığımız zaman, kullanılan tarafta zedelenme çabuklaşır.

Klimanın ağrılar üzerindeki etkisi
Islak ya da terliyken klima vb. durumlarda vücut üzerinde buharlaşma ile ısı kaybı olur. Cilt, ısısı kaybolduğunda da kas kasılmaları meydana gelir. Kasılma da bir spazma dönüşürse ciddi ağrılar yapar. Bunlar geçici ağrılardır ve bir iki gün içinde kaybolur. Ama kesinlikle vücudu kuru tutmak gerekir.
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve manisadenge.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.