Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Önceki gün Twitter'da gezinirken UNHCR’nin yani Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Bürosu’nun Suriye'deki savaş ve mültecilerin dağılımı ile ilgili hazırlamış olduğu bir videoya denk geldim.

        İlk bakışta çok anlaşılmıyor aslında o videoda denilmek istenilen ama birkaç kez daha izledikten sonra Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapma konusunda Türkiye’nin kendisinden çok daha zengin ve varlıklı Müslüman diğer ülkelerden ne kadar fazla cömert ve insani tavır aldığının farkına varıyorsunuz…

        Sizlerle de paylaşıyorum o videoyu…

        Savaş ilk başladığı yıl yani 2011’de Suriye’den kaçan mültecilerin en fazla sığındığı ülkelerin başında Ürdün ve Lübnan geliyor. Irak ve Mısır da var ama o ilk yıllarda Türkiye, Suriyeli mültecilerin sığınmak için tercih ettiği en son ülke.

        Ancak savaşın 2014 yılına denk geldiği yıldan başlayarak Türkiye, diğer tüm ülkelere açık arayla fark atan bir duruma geçiyor ve bilindiği üzere geldiğimiz noktada da bu farkı olduğu gibi koruyor.

        Düşünün... 2011 yılında Ürdün’e sığınan Suriyeli mülteci sayısı 2811 kişi, Irak’ta 1714 iken Türkiye de ise sadece 224 kişi olarak görülüyor…

        Ancak savaşın ilk başladığı yıllarda sığınma tercihinde en son ülke olan o Türkiye, 2018 yılına gelindiğinde Suriyeli sığınmacılarda sayı 3 milyon 562 bin 640’a vuruyor.

        Buna mukabil Ürdün, Lübnan ve Irak gibi ülkelerde ise sayı ilk yılların çok çok altına düşüyor.

        Hepinizin dikkatini çekmiştir bu paylaştığım rakamlar ve mutlaka sizler de ister istemez şu sorunun cevabını arıyorsunuzdur; “Neden böyle oldu peki? Niye Türkiye, Suriyeliler için ilk başlarda cazip bir ülke değilken sonradan en fazla tercih edilen ülke haline geldi?”

        Meseleyi derinnnn bir biçimde analiz etmek adına bu soruya yanıt olarak birçok seçenek yazabilirim.

        Ancak uğraşmaya gerek yok çünkü bu sorunun cevabının bütünü aynen şudur değerli okurlarım!

        Çünkü o yıllarda Türkiye’nin dış politikasına yön veren başta Ahmet Davutoğlu olmak üzere ülkemin siyaseti Suriyeli mültecilerin Türkiye’yi tercih etmesi için mümkün olduğunca cezbedici hale getirildi!

        Uzatmayayım ve geçmiş geçmiştir deyip esasa yani bugüne yani sayıları neredeyse 4 milyona varmış olan Suriyeliler meselesinde son duruma geleyim…

        Biliyorum ki o bilindik tayfa yine saldıracak şahsıma; “Irkçılık yapıyorsun… Nefret suçu işliyorsun” diyerek…

        Vallahi billahi hiiiçççç umurumda değil çünkü bu konuya bakış açım kesinlikle ne ırkçılıktan, ne de başka bir kötü bakış açısından kaynaklı!

        Kusura bakmasınlar ama benim bu konuyu irdelememin tek bir nedeni var; O da vatanseverliğimdir… Ülkem ve geleceği ile ilgili endişemdir!

        O nedenle soruyorum bir kez daha! Hem de büyük büyük harflerle: “NE OLACAK BU SURİYELİLER İŞİ?”

        Bildiğiniz gibi iktidar tarafı bu konuda yapılan tüm eleştirileri reddediyor.

        Muhalefet tarafının tavrı da çok farklı değil iktidardan.

        Hem; “Bu konu çok hassas! Laf söylersek iktidar ve sempatizanları tarafından ırkçı ve faşist şeklinde yaftalanma olasılığımız çok yüksek!” deyip üç maymunu oynamayı tercih ediyorlar... Hem de; “Oy kullanan Suriyeliler de var bu ülkede. İleride bunların sayıları daha da artabilir… En iyisi suya sabuna dokunmamak” deyip oy uğruna susmayı benimsiyorlar.

        Ben ne iktidardan tarafım ne de muhalefetten!

        Tek taraf olduğum bu ülkenin halklarıdır!

        Bana emanet edilen bu köşede de sorumluluğum iktidar ya da muhalif olan siyasilerin gelecek siyaset vesveseleri doğrultusunda süsleme yapmak değil, halkın ne düşündüğünü ve meseleyle ilgili nasıl bir bakış açısı olduğunu o, “Sayın Siyasilere” anlatmaktır.

        Haberleri olsun…

        Halk bu konuda burnundan soluyor.

        Hem de öyle böyle değil!

        Dün, Ramazan Bayramı'nı memleketlerinde geçirmek isteyen Suriyeli mültecilerin, ülkelerine döndüğü haberleri üzerine yapılan yorumları görünce bunu daha iyi anladım.

        O yorumların hiçbirini buraya taşımayacağım.

        Zira taşırsam işte hakikaten o zaman nefret suçu işlemiş olurum ancak…

        Söylüyorum…

        Millet çok öfkeli bu konuda ve ciddi anlamda bir çözüm üretilmeli vakit kaybedilmeden...

        Bu arada o halktan biri olarak ben de açıkçası merak etmiyor değilim, ülkelerinde savaş var diye Türkiye’ye sığınan Suriyeli kardeşlerimizin şu dini bayramlarda memleketlerine ziyaret işlerini!

        Tabii ki gidebilirler memleketlerine… Bunda hiçbir beis yoktur ama Diktatör Esad ve kan emici askerleri; “Bayram” deyip katletmeye ara vermeyeceğine göre…

        Demek ki her şey yolunda!

        Ee madem yolunda...

        O halde neden Türkiye’ye geri dönüyorlar?

        Niçin?

        Diğer Yazılar